ANKARA FARKI

Prof. Dr. Oyan: Çok ciddi bir kamu maliyesi krizine doğru gidiyoruz

Prof. Dr. Oğuz Oyan, Türkiye’nin ciddi bir kamu maliyesi krizine doğru gittiğini iddia etti. Oyan, yeni asgari ücrete yönelik tahminlerini paylaştı.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olarak katılan TÜRK-İŞ Eski Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Oğuz Oyan, asgari ücret belirlenirken esas alınması gereken noktalara ve miktarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

‘Seçimden sonra dezenflasyonist bir ortam göreceğiz’

Hazine üzerinde çok büyük yükler olduğunu savunan Oyan, Türkiye’nin kamu maliyesi krizi yaşayabileceğini ve seçimden sonra dezenflasyonist politikalar izleneceğini iddia etti. Oyan, konu ile ilgili şunları söyledi:

“Seçimden sonra AKP de kalsa, başka biri de iktidara gelse ciddi bir dezenflasyonist program gelecek. Faizler artacak, ekonomi yavaşlayacak. Aslında yapılması gereken bu süreçte daha çok kazanmış olan sermaye kesimine yük yükleyerek bundan çıkış aramak. Yani yükü büyük gelirler elde eden kesime yüklemek. Fakat bu sistemde bu çok kolay olmuyor. ‘Kolay olmuyor’u bırakın mümkün de gözükmüyor. Dolayısıyla geniş halk kesimlerine daha fazla yük de yüklenebilir. Muhalefet partilerinin verdiği belli sözler var. O bakımdan bir 6 ay-1 sene bazı kesimlere bir miktar ilave destekler verebilirler. Ama orta vadede Türkiye gerçekten sıkıntılı bir sürece girecek. Çok ciddi bir kamu maliyesi krizine doğru da gidiyoruz. Çok büyük yükler var; kur korumalı mevduat olsun, kamu-özel iş birliği modelleri olsun çok fazla bir yük birikimi var.”

‘Asgari ücret 7000-8000 TL arasında bir yerlerde olabilir’

2023 yılı asgari ücreti için tahminlerde bulunan Oyan, “Asgari ücret konusunda benim tahminim 8000 TL üzerine çıkmayacağı yönünde. Daha üzerine çıkması için engeller var. ‘Türkiye’deki çalışma yaşamına olumsuz etkilerde bulunabilir’ diye tepki olacaktır. İşveren baskıları olacaktır. Yüzde 40 artsa 8500 TL’ye gelir ancak yüzde 40 artacağını sanmıyorum, yüzde 30 gibi bir rakam daha olabilir gözüküyor. Ama her halükarda 7000 TL’nin altında olmayacağını söylemek mümkün. Psikolojik eşik 7000 TL’nin altında olmayacağını gösteriyor. 7000-8000 TL arasında bir yerlerde olma ihtimali kuvvetli gözüküyor. Elbette sendikalar daha fazlasını istiyorlar” şeklinde konuştu.

'Asgari ücretin yaygınlaşmasının nedeni hızlı artış'

Asgari ücretin Türkiye’de ortalama ücret olduğunu dile getiren Oyan, asgari ücretin yaygınlaşmasının nedenini şöyle açıkladı:

“Türkiye’de asgari ücretle çalışanlar toplam ücretlilerin yarısı. Yani Türkiye bir asgari ücretliler ülkesi. Avrupa Birliği’nde asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 4’ler seviyesinde. Türkiye’de yüzde 50’den bahsediyoruz. Bu çok yüksek bir oran. Tabii burada bunu asgari ücret ve altı olarak söylediğimi belirtelim. Ya da asgari ücretin hafif üstü. Asgari ücret o kadar yaygınlaştı ki ortalama ücretlere çok yaklaştı. Asgari ücretlilerin bu kadar yüksek bir orana çıkmasının bir nedeni de şu: Son 20 yılda asgari ücret diğer ortalama ücretlerden daha hızlı arttı. Yani milli gelir civarında bir artış gösterdi. Dolayısıyla asgari ücret daha çok özel kesimde ortalama ücret olmaya başladı. Özel sektörde çalışanların yüzde 70’i asgari ücretli veya altında. Kamuda asgari ücret düzeyinde çalışan memur zaten hiç yok. Şunun altını çizelim; Türkiye’de asgari ücreti devlet tespit ederken kamudan ziyade özel sektördeki ücretleri belirlemiş oluyor.”

'İşçi çıkarma uyarısı dikkate alınmalı'

İşverenin ‘ücretler çok fazla artış gösterirse, işçi çıkarmak zorunda kalırız’uyarısının dikkate alınması gerektiği yönünde görüş belirten Oyan, asgari ücret belirlenirken nelerin dikkate alınması gerektiği ile ilgili açıklamalarda da bulundu:

“Bir taraftan seçim yaklaşıyor ve iktidar üzerinde onun dayattığı bir artış baskısı var. Öbür taraftan da özellikle sermaye kesiminin tepkileri var. Yani ‘Asgari ücrette aşırıya kaçılırsa işçi çıkarırız’ diyorlar ve bunu çok açık söylüyorlar. Hafife almayalım. İşin tuhafı asgari ücret belirlenirken ne Ekonomik Sosyal Konsey toplanıyor ne de aslında başka bir mekanizma var. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bir üçlü danışma mekanizması var. Hükümet, işçi, işveren olarak bu mekanizma da çalışmıyor. Yeni bakan bunu hiç toplamadı mesela. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çok daha ilginç bir şey yapıyor; anket yapmaya başlamış. Anket de beklentiye yönelik. ‘Kamuoyunda işçi ve işveren kesimi ne bekliyor?’ şeklinde. Bu iş anketle olmaz. Çünkü Asgari Ücret Tespit Komisyonunun yönetmeliği var. Bu yönetmelikte bu sınırlar çizilmiş.”

EKONOMİ
İTO Başkanı Avdagiç: Asgari ücret enflasyon düzeyinde artmalı ve bölgesel olmalı
Yorum yaz