İngiltere’nin en uzun süre tahtı elinde bulunduran hükümdarı 2. Elizabeth hayatını kaybetmesiyle 70 yıllık bir dönem sona erdi. Hükümdarlık hayatında gördüğü 15. başbakan olan Liz Truss’a kabine kurma görevini verdikten 2 gün sonra hayatını kaybeden İngiltere hükümdarının yerine de en büyük oğlu, Prens Charles geldi. Böylece Elizabeth, Winston Churchill ile başlayan hükümranlık serüvenine Truss ile veda etmiş oldu.
Tahtı en uzun süre bekleyen hükümdar, kafası kesilerek idam edilen Kral’ın adını taşıyor
Kraliçe'nin ardından ise ülkenin tahta geçen en yaşlı ve tahtı en uzun bekleyen hükümdar geldi. Öte yandan Kraliyet tarihinde Cumhuriyetçiler tarafından kafası kesilerek idam edilen tek hükümdarın da ismini taşıyan Charles, sadece İngiltere’nin Kralı değil; eski İngiltere kolonilerinden olan 14 ülkenin, yani Antigua ve Barbuda, Avustralya, Bahamalar, Belize, Kanada, Grenada, Jamaika, Yeni Zelanda, Papua Yeni Gine, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Saint Vincent ve Grenadinler, Solomon Adaları ve Tuvalu’nun devlet başkanı konumunda. Her ne kadar Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada yeni krala biatlarını sunmuş olsa da, Jamaika ve Antigua ve Barbuda yakın zamanda monarşiden kurtulmak istediklerine dair açıklamalarda bulundular.
Prenses Diana’yı aldatan Kral, İngilizlerin yalnızca yüzde 14’ünün favorisi
Şubat ayında Ipsos tarafından yapılan bir ankette İngilizlerin sadece yüzde 14’ünün favorisi olan Kral Charles, hayatının pek çok döneminde skandallarla anıldı. Hayatını 1997’de yaşanan bir trafik kazasında kaybeden Charles’ın ilk eşi Prenses Diana’yı aldattığını, Diana’nın kendisi verdiği bir demeçte evliliklerinde 'üç kişinin' olduğunu söyleyerek açıklamıştı. Evliliklerindeki ‘üçüncü kişi’ ise mevcut durumda Konsort Kraliçe olan Camilla Parker Bowles’tu. Camilla ile Charles 2005 yılında evlendi. Prenses Diana ile evlilik konusundaki sorunlarının yansıtıldığı Netflix dizisi The Crown’a da İngiltere Kraliçesi’nin ölümünün ardından ‘ara verildi’.
‘Kara örümcek’ mektuplarıyla siyasete müdahale iddiaları
Medyada el yazısının karmaşıklığından ötürü ‘kara örümcek’ olarak isimlendirilen Charles’a ait 2015 yılında ortaya çıkarılan 27 mektup, bazı bakanlara bitkisel ilaç sektöründen, süpermarketlerin piyasadaki hakimiyetine kadar geniş kapsamlı bir çok konuda ‘görüşlerini’ ifade ettiğini ortaya koydu. Bunların arasında en dikkat çekici olanlardan biriyse Irak savaşı döneminde, zamanın İngiltere Başbakanı Tony Blair’e silahlı kuvvetlerle yazdığı mektuptu. Bu mektuplar yaklaşık 10 yıllık bir hukuk sürecinin ardından kamuoyuyla paylaşıldı. Zira, Prens Charles’ın bu mektuplarla ‘kraliyetin siyasi konularda tarafsız hareket etmesi’ kuralını ihlal ettiği savunuluyordu. Daha sonra verdiği bir demeçte Charles ‘Galler Prensi olmakla Kral olmak arasındaki farkı gözettiğini’ söyledi.
İngiltere’de Kral’ın yetkilerinin her ne kadar ‘sembolik’ olduğu söylense de, hükümeti atamak, yasalara onay vermek ve parlamentonun açılışında konuşmak gibi kilit anlarda yetki sahibi.
El Kaide’den bağış ve eski Katar şeyhinden ‘para dolu çanta’ iddiaları
Tahtın ilk üniversite diplomasına sahip Kralı Charles’ın adı aynı zamanda El Kaide’den aldığı iddia edilen bağışlarla anıldı. The Sunday Times, Galler Prensi'nin Usame bin Ladin'in ailesinden 1 milyon sterlinlik bir ödemeyi kabul ettiğini açıkladı. Bu iddiaya göre, mevcut Kral Charles parayı 11 Eylül saldırılarını planlayan El Kaide'nin kurucusu Usame bin Ladin'in üvey kardeşleri olan Bakr bin Ladin ve kardeşi Şefik'ten aldı. 2013 yılında Galler Prensliği Hayır Vakfı (PWCF) için yapılan ‘bağışın’ Kraliyet Konutu ve vakıf danışmanlarının olumsuz görüş bildirmesine rağmen Prens tarafından onaylandığı belirtildi. Bir başka iddia ise, Charles’ın Katar’ın eski bir şeyhinden para dolu bir çanta almasıydı.
Irkçılık söylentileri: Telefonlarına dahi çıkmadığı oğlunun çocuğunun ten renginin ne kadar koyu olacağı ‘korkusu’
Kral Charles’ın Diana ile arasında yaşananların ardından bir başka karışıklık da Diana’nın oğlu Prens Harry ile yaşandı. ABD vatandaşı ve ailesinin kökeni Afrika’ya dayanan Meghan Markle ile evlenen Prens Harry, kraliyet unvanlarından vazgeçerek ABD’ye taşındı. Markle yaşadıklarını "Ben hamileyken, bebeğimin prens ya da prenses olmasını istemediler. Bebeğime güvenlik tanınmayacağını söylediler. Oğlum doğduğunda ten renginin ne kadar koyu olacağına dair konuşmalar oluyordu ve bundan endişeleniyorlardı” şeklinde anlatmıştı. Prens Harry ise babasının kendilerine mali desteği kestiğini ve telefonlarına çıkmadığını söylemişti. Tüm bunlarla beraber, basında diş macununu sıkması için ayrı bir personelinin olduğunu söylenen eski Galler Prensi Charles’ın sayısı şişirilmiş bir monarşi topluluğuna ödeme yapmak istemediğine inandığı İngiliz halkı için aldığı önlemlerden biri, Prens Harry ve Meghan Markle'ın oğlu Archie ile ilgili. Bu plana göre, Prens Harry ve Meghan Markle’ın oğlu Archie, büyükbabası Prens Charles’ın gelecek monarşi planına göre asla prens olamayacak.
İmza töreni sırasında yaptığı mimikler tartışma sebebi oldu, tören sırasında ‘yaşasın Cumhuriyet’ sloganı atıldı
Tahta çıkmadan önce yaşadığı pek çok tartışmalı an ve skandalın sonrasında, annesinin ölümüyle tahta oturan Charles, resmen Kral ilan edildiği törende yaptıklarıyla da viral oldu. Tahtın yeni sahibinin imza töreni esnasında, masanın üstünde duran bazı eşyalardan rahatsız olmasının ardından görevliye yaptığı el işaretleri ve mimikler sosyal medyada oldukça tartışıldı. İskoçya’da Kral olduğu ilan edilen törende ‘yaşasın Cumhuriyet’ sesleri duyuldu.
Halk nezdinde annesi kadar popüler olamayan 3. Charles’ı İskoçya’nın bağımsızlık isteği ve Kuzey İrlanda’nın İrlanda ile birleşme hedefi gibi uzun zamandır devam eden sorunlarla birlikte, Brexit’in doğurduğu problemler, enerji krizi ve enflasyon gibi büyük problemler bekliyor. İngiltere’de desteğini yıllar içerisinde giderek kaybeden monarşinin son temsilcisinin bu sorunlarla başa çıkmak için neler yapacağı ise merak konusu.