Dünyaya demokrasi ve ifade özgürlüğü misyoneri pozu veren ABD hükümeti, savaş ve insanlık suçlarını gözler önüne seren belgeleri yayımladığı için WikiLeaks kurucusu Julian Assange'ı casusluk yasasına göre 175 yıl hapse atmaya çok yaklaşmışken, ABD istihbaratının da yasadışı biçimde yabancı liderler dahil tüm dünyayı dinlediğini ifşa eden belgelerin Britanya'da yayımlanmasını yasaklatmaya çalıştığı ortaya çıktı.
Sinyal istihbaratı alanında faaliyet gösteren ve istihbarat ve verilerin küresel izlenmesi, toplanması ve işlenmesinden sorumlu olan NSA'nın yasadışı faaliyetlerini ifşa eden Edward Snowden belgelerini 2013 yılında yayımlayanlar arasında The Guardian da vardı.
GCHQ Başkanı sansür talebini hayretle karşıladı
Gazeteci Richard Kerbaj'ın Britanya, ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda arasındaki sinyal istihbaratı işbirliği mekanizması 'Beş Göz'ün Gizli Tarihi' hakkında yazdığı kitaba göre NSA, Britanya'daki muadili GCHQ'yu The Guardian'ın Snowden belgeleri yayınını durdurmaya ikna etmeye çalıştı. 6 Haziran 2013 günü sabaha karşı telefonu çalan GCHQ Başkanı Sir Iain Lobban, ABD'li muadili adına sansür organı olarak davranmasına yönelik baskıyı hayretle karşılayıp talebi reddetti.
Kitapta Snowden vakasının Beş Göz koalisyonunda çatlaklara neden olan bir dizi olaydan ilki olduğu belirtildi.
'NSA'nın halkla ilişkileri bizim işimiz değil'
Kerbaj'a göre 'Lobban, ABD ile Britanya istihbarat teşkilatları arasındaki çok özel ilişkinin öneminin farkındaydı, ancak bir gazeteyi NSA adına yayın durdurmaya zorlama önerisinin çok ileri giden bir adım olarak göründüğünü düşündü'. Üstelik "NSA'nın halkla ilişkileriyle ilgilenmek ne GCHQ'nun ne de kendisinin amaçları arasında yer almaktaydı".
Cameron'ın düğmeye basmasına DSMA engeli
Ekim 2013'e gelindiğinde dönemin Britanya Başbakanı David Cameron, NSA-GCHQ işbirliğini de gözler önüne seren Snowden belgelerinin yayımlanmasını durdurmak için ihtiyati tedbir veya daha sert önlemlere başvurmakla tehdit etti.
Gelgelelim gerektiğinde ulusal güvenlikle ilgili konularda genel yayın yönetmenlerine yayın yasağı talimatı verme yetkisi bulunan Savunma ve Güvenlik Medya Danışmanlık Uyarısı (DSMA) Komisyonu, aynı dönemde The Guardian'a yayımladığı şeylerin herhangi bir şekilde Britanyalıların hayatını riske atmadığını bildirdi.
NSA, sızıntının kaynağını GCHQ ile paylaşmadı
Snowden, NSA belgelerini ifşa edenin kendisi olduğunu 9 Haziran 2013'te The Guardian'da yayımlanan röportajıyla dünyaya duyurdu. O zamana dek kamuoyu ifşaatçının kimliğini bilmiyordu.
Kitaba göre NSA Başkanı General Keith Alexander'ın sızıntının kaynağı olarak eski sözleşmeli çalışan Snowden'ı belirlediklerini Lobban'a bildirmemesi ve GCHQ'nun bir süre sızıntının kendi saflarından kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırmak zorunda kalması, ABD-Britanya istihbarat ilişkisini daha da gerginleştirdi. GCHQ, Snowden'ın kimliğini The Guardian röportajına dek öğrenemedi.
'ABD bize önem vermiyor'
Kitaba konuşan Britanya istihbaratından üst düzey bir yetkili, "Ne kadar önemli olduğunuzun ya da ne kadar önemli olmadığınızın tüyler ürpertici bir hatırlatıcısıydı" dedi.
Snowden belgelerinin içinde Beş Göz ortak veri tabanı üzerinden NSA ile istihbarat paylaşan Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın sinyal istihbarat kurumlarının gizli belgeleri de vardı. G20'deki müttefikleri ve ortakları hakkında casusluk yaptıklarının ifşa olmasıyla bu ülkeler de zor durumda kaldı.
'Beş Göz'ün dördü şikayetçi olsa da susuyor'
Kitaba göre Beş Göz'deki müttefikler, Snowden gibi bilgisayar sistemleri yöneticisi konumundaki bir sözleşmeli çalışanın ülkelerinin sırlarına erişebilmesi ve ABD hükümetinin dış kaynak kullanımı nedeniyle Snowden gibi üst düzey güvenlik iznine sahip 1.5 milyon Amerikalı bulunmasına öfkeliydi. Ama Beş Göz yetkilileri, 2013 yazında Avustralya'da bir araya geldiğinde, sadece Britanyalı temsilciler, Amerikan uygulamalarını açıkça sorguladı. Diğer müttefikler, istihbarat akışından kopabilecekleri endişesiyle ABD'lilere meydan okumaya hazır değildi.
'ABD ile iyi geçinmek zorundayız'
Britanyalı yetkililer de NSA'nın sağladığı istihbarat ve finansmanın değeri nedeniyle ABD'li meslektaşlarından duydukları hayal kırıklığı konusunda dillerini tutmaya karar verdi.
Kitapta eski Britanya Ulusal Güvenlik Danışmanı Sir Kim Darroch'un şu sözlerine yer verildi: “ABD bize bizim onlara verdiğimizden fazlasını veriyor, bu yüzden temelde onlarla iyi geçinmek zorundayız."