Avrupa ülkelerine yapılan vize başvurularında bekleme süreleri ve ret oranları arttı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Grubu üyesi ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanlığını da yürüten Ziya Altunyaldız, Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği üyesi ülkelere girişte yaşadığı sorunları raporlaştırdı. 'Schengen Bilgi Sistemi'nin Avrupa Konseyi Üye Devletlerince Siyasi Saikli Yaptırım Olarak Kötüye Kullanılması' başlıklı rapor haziran ayının son haftasında yapılan AKPM Hukuk İşleri ve İnsan Hakları Komisyonu toplantısında kabul edildi.
Çavuşoğlu: ABD ve bazı Batı ülkeleri randevu süresini 1 yıl sonraya veriyor, bu planlı ve kasıtlı
Söz konusu rapora göre, 2014'te yüzde 4 olan Schengen vizesi başvuru reddinin hızla yükselerek 2020'de yüzde 12.7'ye çıktı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne göre seyahat etme özgürlüğünün güvence altına alındığının altı çizilen raporda, ücretlerin yüksekliği, sürekli tek girişli ve kısa süreli vize basılması, başvuru sürelerinin uzunluğu ve vizenin, gitme amacı ortadan kalktıktan sonra basılması gibi sorunların altı çizildi. Sosyal medyada da vize reddi alanların oldukça fazla tepki gösterdiği görülürken, konu hakkındaki son açıklama Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. Çavuşoğlu “Maalesef ABD ve bazı Batı ülkeleri, AB ve AB üyesi olmayan Batı ülkeleri vatandaşlarımıza randevu süresini 1 yıl sonraya, 6 ay, 7 ay, 8 ay sonraya veriyorlar. Aynı şekilde ret oranını da yükselttiler. Şimdi bu, planlı ve kasıtlı” ifadelerini kullanarak gerekli uyarıyı yapacaklarını ve karşı tedbir alacaklarını açıkladı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya ise Schengen vizesi başvurularında yaşanan sıkıntıların seyahat acentelerinin üzerlerindeki yükün daha da artmasına yol açtığını belirterek, "Seyahat acentelerimizin ticari faaliyetlerini olumsuz etkileyen bu sorun, turlarda iptallere kadar varan sonuçlar yaratmaktadır" ifadelerini kullandı.
Peki, Türkiye’de ne zaman vize süreci işlemeye başladı? Türkiye’nin kurucu üyelerinden biri olduğu Avrupa Konseyi’nde, 1957’de imzalanan ‘Avrupa Konseyi Üyesi Ülkeler Arasında Şahısların Dolaşım Koşulları’ adlı anlaşmayla konseyin üye ülkeleri vizesiz seyahat edebiliyordu. Ancak, bu anlaşma Almanya tarafından 1980 yılının Temmuz ayında ‘iltica hakkını kötüye kullanmak’ gerekçesiyle askıya alındı. 12 Eylül 1980’de Türkiye’de yapılan darbenin ardından Almanya’nın bu kararını diğer Avrupa ülkeleri izledi. Göç İdaresi Başkanlığı’nın verilerine göre mevcut durumda, Türkiye 91 ülkeye vize uygulamıyor. Türk vatandaşları ise 100’ün üzerinde ülkeye vizesiz ya da kapıda vize alarak gidebiliyor. Türkiye ile AB arasında 2016'da yürürlüğe giren Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması ile eş zamanlı olarak başlatılan Vize Serbestisi Diyaloğu halihazırda askıya alınmış durumda.
Avrupa Birliği vize vereceği Ruslarda ‘daha seçici’ davranacak
Öte yandan, Birleşik Krallık ve İrlanda hariç tüm AB üyesi ülkeler için geçerli olan Schengen vizesi sadece Türkiye vatandaşlarına sorun çıkarmıyor. Rusya'nın Ukrayna'daki özel askeri operasyonu bağlamında ülkeyi hedef alan yaptırım hamlelerine Schengen vizesi de dahil oldu. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell konu hakkında yaptığı açıklamada Ruslara verilecek olan vizelerde ‘daha seçici’ olmaları gerektiğini ifade etti ve önde gelen Rus iş insanlarının AB'ye girmesine izin verilmemesini savundu.
Danimarka: Rusların tatillerini Avrupa'da geçirmelerine izin verilmemeli
Mevcut durumda Finlandiya verilecek vize sayısı önemli ölçüde azaltılacağını duyurdu; Letonya, Rusya ile sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşların karşılıklı ziyaretlerini kolaylaştıran anlaşmayı feshetti. Estonya, daha önce ülke tarafından Schengen vizesi verilen Rusya vatandaşlarına sınırlarını kapatma kararı aldı. Polonya Dışişleri Bakan Yardımcısı Piotr Wawryzk, Rusya vatandaşlarına turist vizesi verilmesini yasaklayacak bir ‘konsept’ üzerinde çalıştıklarını söyledi. Danimarka Dışişleri Bakanı Jeppe Kofod, "Artık Rusların tatillerini Avrupa'da geçirmelerine izin verilmemeli. AB üye ülkelerinin geri kalanının bunu desteklemesini umuyoruz" diye konuştu.
Avrupa Birliği ve Küresel Araştırmalar Derneği (ABKAD) Başkan Yardımcısı Can Baydarol Sputnik’e Türk ve Rus vatandaşlarına sirayet eden söz konusu durumun nedenlerini değerlendirdi. Yurtdışı turları da düzenleyen Sail'n Fly Turizm’in sahibi Cahit Burak Korel ise yaşanan zorlukları aktardı.
‘Arkasında siyaset var’: Türk vatandaşlarına Schengen vizesinde neden sorun çıkarılıyor?
Bu durumun arkasında ‘siyaset’ olduğuna dikkat çeken Baydarol, nedenleri ise şu şekilde sıraladı:
“Durumların arkasında biraz siyaset var. Türkiye’nin Rusya ile yakınlaşması, Türkiye’ye çok sayıda mülteci gelmesi, mültecilerin bir kısmının Türkiye’ye ev sahibi olmak suretiyle vatandaşlığa geçmeleri ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıymış gibi yola çıkıp Avrupa’ya sığınmacı olarak gitmeleri gibi bir durumu gözlemliyoruz. Buna engel olmaya çalışıyorlar. Tahmin ediyorum ki, Türkiye’de bozulan ekonomik koşulları dikkate alıyorlar. Şu anda özellikle gençler, bu ekonomik koşullarda geleceklerini görmedikleri için Avrupa’ya gitme düşüncesindeler. Bu da bir başka faktör olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda Avrupa Birliği ülkeleriyle konsolosluklar, Dışişleri Bakanlığı arasında büyük bir koordinasyon eksikliği olduğu düşüncesindeyim. Çünkü havaalanlarının durumu ortada. ‘Türkiye’de işçi getirelim, onlar havalimanlarında çalışsın’ diye baktılar. Ama bu talep hiçbir şekilde yerine getirilmedi çünkü vize olmayınca nasıl gidip çalışacaklar.”
‘İş insanları fuara gitmek istiyor ancak gidemiyor, bunu Gümrük Birliği’ne aykırı olarak değerlendirmek de mümkün’
Kovid-19 önlemleriyle başlayan tedarik zincirinin kırılması probleminin, vize verilmemesiyle katlandığını belirten Baydarol “Çok mantıksız olan başka bir tarafı var. Kovid sürecinde ve sonrasında en çok tartışılan konu tedarik zincirlerinin kırılması. Tedarik zincirinin ayakta kalması için de doğu ile batı arasında sürekli olarak bir mal hareketliliği söz konusu olması gerekiyor. Rusya-Ukrayna savaşı kuzey hattının kapanmasına yol açtı. Bu durumda da ister istemez tüm yollar Türkiye üzerinden geçiyor. Bu malları TIR şoförleri taşıyor. TIR şoförleri de vize alamama sorunuyla karşı karşıya kalıyor. TIR şoförlerine vize vermediğiniz zaman kendi elinizle kendi tedarik zincirinizi kısıtlar hale geliyorsunuz, bozulmasına yol açıyorsunuz. Keza başka bir sorun Türk iş insanları için söz konusu. İş insanları fuara gitmek istiyor fakat malları gidiyor, kendileri gidemiyor. Dolayısıyla Gümrük Birliği’ne aykırı olarak bunu ‘ticareti önleyici faaliyet’ olarak bunu değerlendirmek mümkün” dedi.
‘Vize için verilen para ret aldığınızda iade edilmiyor, kendi konsolosluklarını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına finanse ettirtiyorlar’
Vize başvurusu için verilen paranın ret halinde iade edilmemesine dikkat çeken Baydarol “Bir başka rezalet de kazayla randevu alabilirseniz vize başvurusu için para veriyorsunuz. Bu para vizeniz reddedildiğinde iade edilmiyor. Bu şekilde de kendi konsolosluklarını bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına finanse ettirtiyorlar. Alt alta yazdığımızda hakikaten olmaması gereken bir durumla karşı karşıyayız. Yine biliyoruz ki, neredeyse 10 yıldır Türkiye ile AB arasında Schengen vizesinin kaldırılmasına yönelik müzakereler sürüyordu. Türkiye’nin yerine getirmesi gereken 70 küsür madde vardı, son 1-2 maddeye gelindi ve müzakereler askıda kaldı. Bu da ilerlememenin bir başka nedeni, gerekçesi olarak karşımıza çıktı. Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye ile sorunları aşmak için seçimleri bekliyor. Bu da bir sır değil. Türkiye karşıtlığından ziyade Erdoğan karşıtlığının Avrupa’da çok gelişmiş olduğunu söylemek mümkün” diye konuştu.
Ruslara vize engeli: ‘Giderek insan haklarına aykırı bir Avrupa görüntüsü çiziliyor’
Finlandiya ve Estonya gibi Avrupa Birliği üyelerinin Rus vatandaşlarına getirdiği vize engelini de değerlendiren Baydarol “Avrupa’da maalesef giderek artan bir ırkçılık var, bunu da söylemek lazım. ‘Bazı Ruslara vize verelim, bazılarına vermeyelim’ demek kadar saçma bir politika olamaz. Giderek insan haklarına aykırı bir Avrupa görüntüsüne doğru gidiyor. Umarım bu sorunlar bir an önce çözülür. Çünkü giderek dünya koşulları çok da hoş olmayan bir noktaya doğru bizi sürüklüyor” ifadelerini kullandı.
‘Ailesiyle Hollanda’ya seyahat etmek isteyen ve Türkiye’de kurulu bir düzeni olan kişi ret aldı, gerekçesi geri dönüşleri ile ilgili şüphe’
Yurtdışı turları da düzenleyen Sail'n Fly Turizm’in sahibi Cahit Burak Korel, halihazırda kendilerinin vize başvurularında henüz ret almadıklarını söyleyerek “Fakat özellikle münferit başvurularda ret alındığı ile ilgili duyumlarımız var. Birinci elden, şahit olduğumuz insanlar var. Kurulu bir düzeni olan, ailesiyle Hollanda’ya seyahat etmek isteyen bir tanıdığımız ret aldı. Gerekçe olarak, geri dönüşleri ile ilgili şüphe uyandırdıkları için ret vermişler. Ailecek oraya gidip geri dönmeyecekleri ile ilgili şüphe uyandırmışlar ki bu insanlar onlarca yıldır sanayide kurulu büyük bir işyerinde faaliyet gösteren, burada kurulu bir düzeni olan bir aileler” dedi ve ekledi:
‘Biz artık seyahat tarihi 2 aydan kısa sürede olandan vize başvurusu almıyoruz ve tur satmıyoruz’
“Bizden tur alan bir misafirimize İtalya’dan randevu alındı. Randevu günü 18 Temmuz’du, randevusuna gitti. Daha sonra geliri ile ilgili ilave evrak istendi. Kendisi bu evrakları da verdi, turun başladığı gün vizesinin çıkıp çıkmadığı belli oldu. 2 gün sonra turuna gidebildi. Eğer çıkmasaydı vize, turuna katılamayacaktı ve parası yanacaktı, 800 euroluk bir kaybı olacaktı. Burada hem biz tur acentaları hem operatörler hem de yolcular çok büyük bir stres ve baskı altındayız. Bu sebeple biz artık seyahat tarihi 2 aydan kısa sürede olandan vize başvurusu almıyoruz ve tur satmıyoruz eğer vizesi yoksa.”
‘Vizelerin sonuçlanmasında büyük bir sorun var, tek sorun ret almak değil, sürekli ilave evrak isteniyor’
Tek sorunun vize başvurularının reddedilmesi olmadığını aktaran Korel “Sürekli ilave evrak isteniyor. Biz standart tüm evrakları hazırlıyoruz, her şeyi eksiksiz koyuyoruz. Hem gerekli gereksiz ilave evrak isteniyor hem vize başvuruları belirtilen sürenin çok üzerinde sonuçlanıyor. Vizelerin sonuçlanmasında büyük bir sorun var, tek sorun ret almak değil. Diğer yandan empati yaparak düşündüğümüzde, şu anda ülkeden büyük bir beyin göçü var. İnsanlar yurtdışına gidebilmek için her türlü şeyi deniyorlar. Meksika’da ABD’ye iltica eden Türkler hikayesi de gerçek. Biz mesela daha önce hiçbir ülkeye gitmemiş, girdisi-çıktısı, hiçbir vizesi olmayan insanlara Meksika turu satışı yapmıyoruz. Bunu kaldırdık. Çünkü zaten Meksika da bu tarz pasaportluları geri çeviriyor. İnsanlar her şeyi deniyor. Kimisi paket tur alarak yurtdışına çıkmaya çalışıyor kimisi gittiği ülkede bir şekilde kalmaya çalışıyor. Turistik amaçlarla seyahati paravan olarak kullanarak yurtdışına gitmek çok revaçta. Bundan dolayı da bu devletler önlemlerini artırmış durumdalar. Vize işlemlerinin uzaması ve sıkılaşmasının biraz bununla alakalı. Kaçak belli bir oranın üzerine çıktığı zaman, arka planda belli bir parametreleri var, bunun dışında bir takım aktivite olduğu zaman kısıtlıyorlar, geciktiriyorlar, reddediyorlar” diye konuştu.