GÖRÜŞ

Bakanlık duyurdu, hekimler anlattı: Sağlık sistemindeki sorunlara ‘beyaz reform’ çözüm olur mu?

Sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmeye yönelik olarak hazırlanan ‘beyaz reform’ yönetmeliği yürürlüğe girdi. Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Bulut ile asistan ve intern hekimler, yeni gelen değişiklikleri yapılan iyileştirmeler ve eksik kalan yönleriyle birlikte Sputnik’e değerlendirdi.
Sitede oku
Sağlıkta şiddet, aşırı iş yükü, uzun nöbetler, mobing, maaş dengesizliği ve düşük ücret gibi sorunları sıklıkla dile getiren sağlık çalışanlarına yönelik yeni bir düzenleme süreci başlatıldı. ‘Beyaz reform’ olarak adlandırılan ‘Sağlık Personeline Döner Sermaye Ek Ödemesi Yönetmeliği’nin 15 Ağustos’ta yürürlüğe girmesini, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Carpe diem. Beklediğin anı yaşa” paylaşımı yaparak sosyal medyadan duyurdu. Yeni yönetmeliğin geri bildirimlere göre düzenlenebilen ‘esnek bir kurgusu’ olduğunu belirten Koca, “Beyaz reform yeni bir statüko değildir, sürekli reformdur” diyerek, yapılan düzenlemenin mevcut veya doğabilecek pek çok sorunu çözme yetisi verdiğini vurguladı.

Beyaz reform ile neler değişiyor?

Sağlıkçıların özlük haklarına ilişkin hazırlanan yönetmeliğe göre, ‘Performansa göre Ek Ödeme’ sistemi yürürlükten kaldırılırken, ‘ödül ve teşvik’ esaslı yeni bir modele geçildi. Konu ile ilgili olarak ne sabit ödemede ne de taban ödemede mahsuplaşma olmayacağını belirten Koca, hastanelerde bireysel iş yüküne bağlı teşvik ödemesi yapılacağının altını çizdi. Döner sermayede taban ödemesi ile yeni bir sabit ek ödeme oluşturulan sistemde, 15 Ağustos'tan itibaren ödenecek olan taban ödemesinin, eylül ayı itibarıyla maaşla birlikte bordroda yer alması bekleniyor. Buna göre, taban ek ödemesi, yıllık izinde 12 gün için ve hastalık sebebiyle raporlu olma durumunda da geçerli olup kesilmeyecek.
Yeni uygulamada ilçelerden başlayarak sözleşmeli kadronun yaygınlaştırılması, sözleşmeli doktorların da daha yüksek özlük haklarına sahip olması hedeflenirken, 2008 sonrası göreve başlayan doktorların ‘imtiyazlı’ bir emeklilik maaşı alacağı duyuruldu. Henüz ayrıntıların netleşmediği ‘Emeklilik Ek Ödemesi’, beklenen pirim etkisinden daha yüksek tutulacak.
Bakan Koca tarafından ‘sistemin yükünü çekenler’ olarak nitelendirilen asistan doktorlar için de yeni kararlar alındı. Buna göre, yeni dönemde asistan doktorların bir ay içinde yaptığı nöbet sayısı 8'i aşmayacak, nöbet ertesi 24 saatten fazla çalışılmaması da yönetmelikte netleştirildi. Düzenlemeye uyulmaması halinde ise kliniklere yaptırım uygulanacak. Ayrıca Bakan Koca, intern doktorlara yapılan ödemenin asgari ücret düzeyine çıkarılmasıyla ilgili düzenlemenin Meclis’ten çıkacak yasayla uygulamaya konulacağını da duyurdu.
‘Beyaz reform’ ile yeni gelen değişiklikleri ve sağlık çalışanlarının taleplerini, Türk Tabipler Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, asistan hekim Deniz Armağan Aydın ve TTB Tıp Öğrencileri Kolu'ndan intern hekim Helin Çakır Sputnik’e anlattı.

‘Nöbet sayısı zaten sabitti ama denetleyen ve uygulayan yoktu, yaratılan algı çok büyük gibi fakat ortada bir şey yok’

Yeni yönetmeliği genel bağlamda değerlendiren Prof, Dr. Bulut, “Maaş zammı var gibi ciddi bir algı da yaratıldı. Hatta şu an bütün hekimlerin ev sahipleri arayıp kira zammı talep ediyor. ‘Beyaz reform’ adı altında yarattıkları algı, çok büyük gibi ama ortada bir şey yok. Nöbet sayısı önemli bir konuydu, ama onda da bir değişiklik yok. Çünkü daha önce de Sağlık Bakanlığı bir düzenleme yapmıştı ama önemli olan uygulanması. Bu sistemi takip etme, denetleme ve kontrol mekanizmalarında sıkıntı var. Dediğim gibi, ‘üç gün üst üste nöbet olmayacak’ tarzında yazı daha önce de vardı ama takip etmiyorlar. Bu yazılar sadece toplumda algı yönetimi yapmak için düzenleniyor” ifadelerini kullandı.

‘2013 yılına göre hekimlerin satın alma gücü yüzde 30’lara geriledi, şu andaki maaşları üçe katlamak gerek’

Doktorların yeni düzenlemede yer alması gereken taleplerinden bahseden Bulut, “Emekliliğe yansıyan, yüzde 200’lük bir maaş iyileştirmesi gerekiyor. Döner sermayeden olmayan, ek ödeme ismi ile olmayan tek ödeme sistemi doktorların durumlarını düzeltir. Şu anda, 2013 yılına göre hekimlerin hak kayıpları ve satın alma gücü yüzde 30’lara gerilemiş durumda. O yüzden şu andaki maaşları üçe katlamak dışında hiçbir seçenekleri yok. Ayrıca bu ‘beyaz reform’ aile hekimlerine bir şey getirmiyor. Üniversite hastaneleri için de YÖK henüz bir ek ödeme yayınlamadı. Yani bu yönetmelik sadece ikinci basamak sağlık hizmetlerini ilgilendiriyor. O da cüzzi bir şey, yeterince iyileştirme yok” dedi.

‘Yeni yönetmelikte YÖK’e bağlı hastaneler için bir iyileştirmenin olmaması, hekimler arasında rahatsızlığa sebep olup adaletsizlik yarattı’

‘Beyaz reformun’ talepleri yeterli ölçüde karşılamadığında bahseden asistan doktor Deniz Armağan Aydın, “Burada en büyük sıkıntı, eğitim ve araştırma hastanelerine birçok anlamda özlük haklar verilirken, maaşlarında iyileştirme yapılırken, YÖK’e bağlı üniversite hastanelerinin bundan mahrum bırakılması. Maalesef bu da, aynı mesleği yapan iki grubu, asistan ya da uzman hekimleri karşı karşıya getirdi. Birçok ilde üniversite hastaneleri çok fazla yükü karşılıyor çünkü bu hastaneler, devlet hastanelerinde kötü durumda olan ya da araştırılması gereken hastalıkları olanlara bakıyor. Şehirlerde bu tür hastalara asistan ve uzman hekimler bakarken, ‘beyaz reform’ ile iyileştirmeyi sadece Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde yapmak ciddi anlamda bir hoşnutsuzluk yarattı. Devlet hastanelerindeki uzmanlara ya da eğitim ve araştırma hastanelerindeki hekimlere yapılan maaş farkı ödemesi önemli ve güzel bir adım oldu ama burada bizim devamlı olarak dediğimiz ‘eşit ücret’ uygulaması yapılmadı. Bu da asistan hekimlerde ciddi oranda bir rahatsızlığa sebep olup adaletsizlik yarattı. Bunun geri dönüşü kötü oldu çünkü şu an YÖK’e bağlı olarak çalışan hekimler, Sağlık Bakanlığı’na geçiş yapmayı düşünüyor ya da tekrar sınava girip Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneleri tercih etmeyi planlıyor. Kimse tercih etmeyeceği için, yan dal uzmanlığı için yapılan sınavda ya da Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) üniversite hastaneleri boş kalabilir. Buradaki hastalara kim bakacak? Maaşlarda en az 8 ila 10 bin liralık bir fark oluştu ama birçok ilde işin yükünü çeken esasen üniversite hastaneleri. Bunun geri dönüşü sıkıntılı olabilir” dedi.

‘Performans sisteminin adı değiştirildi ama içerik değişmedi’

Aydın, iyileştirilmeler yapıldığını fakat sistemin daha adil olmasını beklediklerinin altını çizerek şunları aktardı:
“Performans sistemi devam ediyor. Ama bu sefer adı performans değil de teşvik ücreti oldu ve yine ayrı bir kalem oluşturuldu. Emekliliğe yansıyan ücretin de tek kalem olmasını, ve ileride bunun emekliliğe yansımasını istiyorduk. Yani bu da ileride emekliliğe yansıyacak bir durum değil, yine ayrı bir kalem olarak verilecek. Zam yapıldı ve performans değiştirildi ama adı başka bir şey oldu, içerik değişmedi. İyileştirilmeler yapıldı fakat talebimiz henüz karşılanmış değil ve iyileştirmeler yetersiz.”

‘İntern hekimlerin bu ayın 15’inde yatan maaşlarının hala askeri ücrete yükseltilmediğini gördük’

2022’nin ikinci döneminde bin 568 lira maaş alan intern hekimler için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu meblağın askeri ücrete yükseltileceğini söylediğini hatırlatan intern hekim Helin Çakır, “Bu ayın 15’inde yatan maaşlarda hala askeri ücrete yükseltilmediğini gördük. Pek çok intern hekim de ne yapabileceğimiz hakkında bize ulaştı. TTB bir yazı gönderdi ama henüz neticesini alamadık. Ama bizim gündemleştirdiğimiz sadece maaş meselesi değildi. O da çok önemli bir ayağıydı ama daha bir çok sıkıntımız var” dedi ve ekledi:

‘İntern hekimleri hasta ile uğraştırtmak yerine angarya işler yaptırılıyor, ayrıca nöbet saatlerine de düzenleme getirilmemiş’

“İntern hekimlerin belirli bir iş tanımlamasının olmaması ve hastanelerdeki personel eksikliğini gidermeye yönelik tüm angarya işlerin yapılması gibi hastaneler içerisinde pek çok sorun var. Belli bir yönetmelik olmadığı için her üniversite kendi yönetmeliğini oluşturuyor veya oluşturmuyor, kendi inisiyatiflerine bağlı bir durum bu. Dolayısıyla intern hekimler ‘her işi yapar’ pozisyonuna getirilmiş oluyor. Nöbet saatleri çok sıkıntılı, 36 saat nöbet tutuyor intern hekimler. Asistan doktorların nöbetleri 8’e indirildiği söylenmiş ama bunun intern hekimlere ayrıca olması gerekiyor, bize düzenleme getirilmemiş. Kağıt evrak işleri ile uğraştırmaları da başka bir mesele. Türkiye’nin en büyük üniversite hastanelerinden birinde bir intern hekim arkadaşımız, hiç doğum görmeden görevini bitirdiğini, sadece kağıt işleriyle uğraştırdıklarını ve hastaya müdahalenin çok az yaptırıldığı bir süreçten bahsetti. Ne yazık ki böyle ilerliyor.”
TÜRKİYE
Sağlık Bakanlığı’nın raporu: Altı ayda, 11 bin 82 şiddet olayı için 'Beyaz Kod' başvurusu yapıldı
Yorum yaz