EKSEN

‘Almanya’da cepheleşmeyi yaz bitiminde daha sık göreceğiz, eyaletler enerji krizinden çok rahatsız’

Çutsay’a göre, Almanya'da enerji krizinden eyaletler rahatsız. Çutsay, termik santrallerin kuraklıkta kömür taşınamadığı için çalışmadığını, enflasyonun makyajlanması tartışması yapıldığını aktardı. SPD meclis grup başkanının 'müzakere istedi' diye Ukrayna kara listesine alındığını anımsatan Çutsay, cepheleşmenin yaz bitiminde artacağı görüşünde.
Sitede oku
ABD'nin Ukrayna üzerinden Rusya Federasyonu'na açtığı ekonomik savaşın en büyük mağduru Avrupa'da kışın yaklaşmasıyla enerji krizi ufukta belirdi. AB kabul ettiği 7'inci yaptırım paketinde gıda ve enerjide kendisine istisnalar yaratsa yahut doğalgazda yüzde 15 oranında tüketimi azaltma planını benimsese de başta Almanya olmak üzere durum parlak görünmüyor. Kuzey Akım-1 hattından doğalgaz akışının türbinlerin yıllık bakımı nedeniyle azalmasıyla alarma geçen Almanya, hem Rusya'ya yaptırım uygulayıp hem de Siemens üzerinden hattın bakımının yapılabileceğini söylüyor. Ancak Gazprom, teknik sürecin Avrupa'nın yaptırımları yüzünden tamamlanamayacağına dikkat çekiyor. Başbakan Olaf Scholz, Almanya'daki eyaletlerin ABD baskısı ve Ukrayna krizi ile iptal edilen Kuzey Akım-2 hattının açılması çağrılarıyla karşı karşıya. Ancak Scholz, zorda kalsalar bile Kuzey Akım-2'yi devreye sokmayacaklarını açıkladı. Kabaran enerji faturaları nedeniyle vatandaşlar ve Alman sanayisi için gergin bir bekleyiş var.
Son olarak Almanya enerji ağları ve piyasa düzenleyici kurumu Bundesnetzagentur'un Başkanı Klaus Müller, doğalgaz kıtlığı yaşanmaması için tüketimin en az yüzde 20 azaltılması gerektiğini söyledi. Yeşiller Partisi'nden militarist söylemleriyle öne çıkan Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 'isyan çıkmasından' dahi bahsetmiş durumda. Ancak bu gelişmeler Almanya'nın Kiev'deki Banderist rejime desteğini engellemiyor.
Ekonomik ve siyasi durumu Almanya'da yaşayan gazeteci ve yazar Osman Çutsay ile konuştuk.

‘Almanya’da cepheleşmeyi yaz bittikten sonra daha sık göreceğiz’

Osman Çutsay’a göre Rusya'ya açılan ekonomik savaş Almanların hayatlarına dokunmasına rağmen henüz büyük bir tartışma kopmuş değil, herkes birbirine bakıyor. Termik santralleri kuraklık yüzünden kömür taşınamadığı için devreye sokulamadığını aktaran Çutsay, sanayinin kalbi olan eyaletlerde ortaya çıkan rahatsızlığa atıfta bulundu. Sert tepkilere rağmen Sosyal Demokrat Parti'den atılamayan eski Başbakan Schröder'in açıkça Kuzey Akım-2'nin devreye alınması çağrısına dikkat çeken Çutsay, büyük cepheleşmenin sözcülerinin belirdiğini vurguladı:
“Ortada hayatlarına dokunmasına rağmen henüz büyük bir tartışma kopmuş değil, herkes birbirine bakıyor. Scholz’un sözcüsü dün açıkladı. 'Kışın enerji kıtlığı olsa bile bu hat kapalı kalacak' dedi. Acaba kendisi de inanıyor mu buna? Çünkü dış siyasetindeki gelişmeler çok farklı değil, söylenenle aşağıda oynanan oyun birazcık farklı. Burada her söylenene inanmak gerekmiyor. Gerhard Schröder’i partiden atamadılar. Çünkü büyük bir cepheleşmenin bir parçası. Schröder, 'bu hatları açalım, enerjisizlik bizi yere çakar' diyor. Hükümet partisinin izlediği politikanın dışında şeyler söylüyor. Ülkenin yedi yılına başbakan olarak damga vurmuş bir adam. 'Putin ile dostluğumu neden bitireyim' de dedi. Burada büyük bir cepheleşmenin sözcüleri ortaya çıkıyor. Bu cepheleşmeyi yaz bittikten sonra daha sık göreceğiz. Eyaletler açıklama yaparak, 'enerji ağı dairesinin gaz planlamalarına katılmak isteriz' dediler. Eyaletler çok rahatsız. Kuzey Ren-Vestfalya ve Bavyera’da çok ciddi sanayi üretimleri var. Bunlar ancak doğal gaz ile yapılabilir. Kömürü taşıyamıyorlar. ‘Termik santralleri devreden çıkarmıştık, yeniden almak zorundayız’ dediler ama kömürü taşıyamıyorlar. Çünkü kuraklık nedeniyle su seviyesi düştü. Bu işler her biri diğerini tetikleyecek şekilde devam ediyor. Söylenen her şeye inanmayalım, arka planda neler yaptıklarını bilmiyoruz. Scholz, ‘Ukrayna’yı destekliyoruz, Rusya’ya yaptırımlara devam edeceğiz’, dedi. Ama gönderileceği belirtilen silahlar o kadar fazla değil. Gönderilmiyor da zaten, muhalefet bastırıyor. Söylemedikleri ama bizim tercüme edebileceğimiz şey Scholz, birçok açıdan erteliyor. Tam giremiyor, ama açıklamalar tamamen Biden hükümetinin istediği doğrultuda.”

'Burada da enflasyon oranını makyajlı verme tartışması var'

Almanya'nın ana akım medyasının Ukrayna konusunda adeta 'demir perde' indirerek 'Erdoğan medyasından' farklı davranmadığı görüşündeki Çutsay, ancak hayatı etkileyen gelişmelerin görmezden gelinemediğini söyledi. Almanya'da da enflasyon oranının istatistiklerde 'makyajlı' verildiğine dair Türkiye'deki gibi bir tartışma yürütüldüğünü aktaran Çutsay, ciddi enflasyon altında stagflasyona giderken özellikle dar gelirli kesimleri vuran bir ortam oluştuğunu kaydetti:
"Ana akım medya bu savaşta, Erdoğan medyasından farklı davranmadı. Bunların övülecek ya da örnek olacak yanları yok ama hayat şimdi farklı gelişmeye başladı. Ciddi bir enflasyon oranı var. Avro bölgesinde yüzde 8.9. Bu hesaplama yöntemleri tartışması burada da var. Buradaki istatistiklerde yüzde 7.5 gösteriyor ama Almanya'da da 'o öyle değil, rakamları makyajlı veriyorsunuz' diye tartışmalar var. Bunları kesemezler ama, ana akım medyaya bunlar geliyor. Af örgütünden Ukrayna ordusunun sivil ölümlerde suçlu olduğu yolundaki rapor ana akıma bile yansıyorsa iş ciddiye biniyor demektir. Eskiden hiç göremiyorduk, gerçekten demir bir perde inmişti. Şimdi Almanya'nın 'Erdoğan medyasında' kırılmalar görüyoruz. Bu da maalesef bizdeki Avrupa’ya pek meraklı çevrelerin örnek gösterdiği medya. Şu anda önde gelen birkaç kişinin açıklamaları önemli. Mesele şu, Alman aydını alttan alta baş kaldırmaya başladı. Schröder’in tepkisi boşuna değil. Schröder son derece sağcı bir adamdır. Ama iş çok tehlikeli. Avrupa’nın ortasında bir savaş var. Avrupa’da enflasyon var, resesyonda stagflasyon dediğimiz durgunlukla daralan bir ekonomide enflasyon ve paranın değersizleşmesi sorunuyla yaşıyor. Özellikle dar gelirli kesimleri vuran bir fiyat artışı var. Çünkü onların harcama kalemlerinde yüksek artış oluyor. Büyük gelir sahiplerinde öyle bir sorun yok. Ama ortaklık karışmaya başladı."

'Ukrayna kara listesinde Almanya'daki iktidar partisinin meclis grup başkanını koydular'

Ukrayna'daki Banderist rejimin yakın zamanda duyurduğu 'kara listeye' Almanya'dan da iktidar partisinin meclis grup başkanının konulduğunu anımsatan Çutsay, çatışmanın müzakere yoluyla bitmesi için uğraşılması çağrısı yapan aydınların da 'Ukraynalı faşistlerin oyuncağı olmayalım' demeye başladıklarını aktardı:
"Tam bu sırada Ukrayna’da bir kara liste yayınlandı, bazı Amerikalılar da var. Bunların arasında Almanya’daki iktidar partisinin meclis grup başkanı da var. ‘Oturup konuşalım, bu iş böyle yürümez, hepimizi vuracak’ demişti. Burada son 50 yılda Türkiye’deki Duygu Asena’nın rolünü üstlenmiş ünlü feminist vardır, ‘Bu iş böyle olmaz, müzakere yapılarak barış sağlanmalı’ dedi diye listeye almışlar. Türkiye’deki Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk çizgisinde gördüğüm kesimin sözcülerinden birisi, sosyalizm yanlısı değil ama 'ilerici bir dünya kurmak mümkündür' diyenler, Rusya’nın haksız olmadığını, olayın arkasını izlememiz gerektiğini belirten yazılar yazdı. 'Bunun arka planında 2014'ten beri gelen başka bir şey var. Bunun üzerine gidelim. Ukraynalı faşistlerin oyuncağı olmayalım' dedi. Kara listeye aldılar ve dün de kendi ‘Biliyorum, benim hükümetim bana sahip çıkmayacak ama bu utanç verici bir şey. Siz beni listeye koyuyorsunuz ve Ukrayna’da enformasyon teröristi diye açıklanan listeler daha sonra ölüm listelerine dönüşebiliyor’ dedi.”

‘Ana akım medyadan izlersek olayları bu en büyük tehlikedir'

Çutsay'a göre gelişmeleri ana akım medyadan izlemek en büyük tehlike. Irak işgalindeki yalanlardan bugüne uzanan sürece dikkat çekerken, Ukrayna'da yalanların ve ana akım propagandanın bunun çok daha ötesinde olduğunu belirten Çutsay, gelişmelerin ana akım yerine gerçek aydınlardan izlenmesi gerektiğini vurguladı. Çutsay'a göre eline silah verilse neredeyse Moskova'yı tek başına 'basacak' Baerboch gibi isimler dışında SPD'nin meclis grup başkanı gibi 'barış için konuşalım' diyenlerin çıkması, bir hareketlenme yaşanacağına işaret:
“Ana akım medyadan izlersek olayları bu en büyük tehlikedir. Ana akım medya sizi doğru yerlere yönlendirmez, siz ona eleştirel baksanız bile... Arka taraftaki gerçekten derin, aydın çözümlemelerine ulaşmanız gerekir. Eğer Türkiye ekonomisini yakından izlemek istiyorsanız ana akım medyaya değil Korkut Boratav ve sosyalistlere bakacaksınız. Bu burada da böyle. Burada (Ukrayna) yalanlar Irak’ın işgalindeki yalanların ötesinde. Ama demek ki bir başka yere doğru gidiyoruz. Buradan ben bir siyasi hareket çıkabileceğini sanıyorum. Fakat şu var. Daha geçen yıl Oskar Lafontaine, Baerbock için ‘Bu kadın eğer dışişleri bakanı olacaksa felaket olur’ demişti. Oldu. Baerbock gerçek bir şahin. Eline silah verin, Moskova’yı neredeyse kendi basacak. Bu tuhaf bir durum. Yeşiller ve SPD’nin solculukla bir ilişkisi yok ama onların üst yönetimlerinde meclis grup başkanı gibi 'barış için konuşalım' diyen adamlar var. Burada sol bir parti vardı. O yerle bir oldu. Bir dönemin 'delirmiş Ahmet Altanlı Taraf gazetesinin partisine' döndü. Delirmiş durumdalar ve o parti de yerle bir olacak zamanla. Türkiye ile ilgili yaklaşımları da çok tehlikeli. Ama arkadan başka bir şey geliyor ve muhtemelen bu bir hareket olacak. Bazı isimlere ‘komplocusunuz’ diye saldırıyorlar ama öyle değiller. Ana akım medya kaybetti, sadece propagandalardan memnun insanlar bakıyor. Erdoğan medyasının nasıl müşterileri varsa ana akım medyada, Almanya’nın müşterileri var. Buradan muhalefet ve solculuk çıkarmaya çalışan zavallı Türk gazetecilerine acıyorum. Muhakkak bu sıkışmadan bir hareket çıkar. Fransa’da Macron’un aldığı darbe, Melenchon'un yükselişi, Almanya’da da bir şeylerin deneneceğini gösteriyor. Sol partide ciddi bir erozyon var. Bu boğucu hava etkisiz kalmaz, birileri delik açmaya çalışacak.”
Yorum yaz