ABD tarafından F-35 projesinden çıkarılan Türkiye, Milli Muharip Uçak (MMU) projesi tamamlanana kadar ‘ara uçak’ ihtiyaçlarını karşılamak için yine ABD’den ABD'den 40 adet Lockheed Martin yapımı F-16 savaş uçağı ve mevcut uçakları için 80'e yakın modernizasyon kiti satın almak için talepte bulunmuştu.
Türkiye’ye F-16 satışının gerçekleştirilmemesi için ABD Temsilciler Meclisi ve ABD Kongresi’nden birçok isim Biden’a mektup yazarken Madrid'deki NATO Liderler Zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Biden, 30 Haziran'daki basın toplantısında Türkiye'ye F-16 savaş uçaklarını satmaları gerektiğini, bunun için ABD Kongresinden onay alabileceklerini söylemişti.
Ancak Biden’ın bu açıklamasının hemen ardından ABD Temsilciler Meclisi’nden dikkat çeken bir karar çıktı. Demokrat Chris Pappas ve Cumhuriyetçi Frank Pallone tarafından sunulan ve Türkiye'ye yeni F-16 savaş uçakları ile F-16 modernizasyon kitlerinin satışını kısıtlayan yasa tasarısına göre ABD Başkanının söz konusu satışların ulusal çıkarlara uygun olduğunu onaylaması ve Yunan hava sahasının ihlal edilmeyeceğini dair garanti verilmesi şartı getirildi.
Miçotakis’den ‘gözden geçirin’ çağrısı
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis de Mayıs ayında Kongre'nin ortak oturumunda yaptığı konuşmada ABD'ye, "NATO'nun güneydoğu kanadında istikrarsızlığa katkıda bulunabilecek" savunma ekipmanı satışıyla ilgili kararların dikkatle gözden geçirilmesi çağrısı yapmıştı. Bu çıkışın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunan başbakanın verdiği sözleri tutmadığını belirterek “Artık benim için Miçotakis diye birisi yok” açıklamasıyla ilişkileri kesmişti.
Akar: ABD’nin bu oyuna gelmemesini bekliyoruz
Gelinen süreçte Türkiye’ye yönelik F-16 satışı gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği halen belirsizliğini koruyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar 18 Temmuz’da gerçekleştirilen Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi’nin kararına atıfta bulunarak “Askeri yetkililer bunun farkında, çalışmalarımızı biliyorlar, biz de görüşlerimizi tüm görüşmelerimizde açıklıkla dile getiriyoruz. Türkiye güçlü bir devlet. 'Ben sana bunu veririm ama şunu yapmayacaksın' gibi şartlı bir şeyin olmaması gerekir. Askeri heyetler arası görüşmelerde mantıklı parametrelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Süreç devam ediyor. Askeri, siyasi, diplomatik anlamda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Temennimiz aklıselimin hakim olması, makul, mantıklı çözümlerin ortaya çıkmasıdır” ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın konuyu 'uluslararası ilişkiler normlarında izah edilemeyecek boyutlara' getirdiğini ifade eden Akar, ayrıca, "Yunanistan, Türkiye ve ABD askeri heyetleri arasında F-16 tedariki ve modernizasyonuna yönelik varılan mutabakata, çeşitli girişimlerle ellerinden geldiğince etki etmeye çalışıyor" diye konuştu.
Akar, “ABD’nin bu oyuna gelmemesini bekliyoruz” ifadelerini de kullandı.
‘Kongre ile Başkan, Türkiye'ye yönelik kararlar alınırken ters düşüyor’
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, ABD Temsilciler Meclisi’nin kararını “Tamamen Türkiye'nin egemenliğini hedef alan bir adım olarak görüyorum” diye değerlendirdi. Şahin, şunları ekledi:
“Maalesef ABD'de bir süredir Kongre ile Başkan, Türkiye'ye yönelik kararlar alınırken ters düşüyor. Genelde de Kongre galip geliyor ve Türkiye'ye karşı onarımı çok zaman alacak kararlar çıkıyor. Belki de Temsilciler Meclisi ve Senato üyeleri Türkiye'ye karşı bu denli şiddetli bir üslup kullanmasa, problemler bu denli büyümeden çözülebilirdi. Türkiye'nin kesinlikle ABD Temsilciler Meclisi’nin şartlarını kabul etmeyeceğini düşünüyorum. Bir ülkeye bir silah sistemini nasıl kullanıp nasıl kullanmayacağını söylemek, açıkça onun egemenliğine bir tehdittir.”
‘Türkiye’nin dört seçeneği var’
Peki, Türkiye ABD’den F-16 tedariki gerçekleştiremediği takdirde nasıl adımlar atabilir? Şahin, MMU'nun ilk uçuşunu 2026 yılında gerçekleştirmesinin 2030’lu yıllarda envantere girmesinin planladığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Halihazırda 230 adetten fazla F-16 savaş uçağına sahibiz. Bunların hepsi 4. nesil. Yunanistan'ın ise Rafale ve F-16 Blok 70 alımlarıyla 4.5 nesil savaş uçağına geçiş yaptığını görüyoruz. Bu uçaklar, AESA Radara sahip. Dolayısı ile pilotunuzun bileği ne kadar kuvvetli olursa olsun, 4. nesil bir savaş uçağı ile 4.5 nesil savaş uçağını karşılaştırdığınızda bariz dezavantajlar var. Türkiye'de de ASELSAN, milli imkanlarla AESA Radar geliştirmek için faaliyetlerini sürdürüyor. Şu anda prototip üretimi aşamasında. Testleri hesaba katacak olursak, 2025'ten önce hazır olması pek mümkün değil. Ancak Türkiye'nin sipariş edeceği bir yeni uçağın da 2026'tan önce teslim edilmesi mümkün değil. Dolayısıyla burada 4 seçeneğimiz var; F-16'ları kendi imkanlarımızla modernize etmek, yeni savaş uçağı tedarik etmek, yukarıdakilerin hepsini yapmak veya hiç bir şey yapmamak.”
Typhoon tedariki öne çıkıyor
Anıl Şahin, Türkiye’nin alternatiflerini “Diplomatik ve teknik açıdan baktığımızda, yeni uçağın NATO standardında ve aramızın iyi olduğu bir ülkeden alınması gerekiyor. Burada en iyi adaylar Rafale (Fransa) ve Typhoon (İngiltere). Ancak malum Fransa, Yunanistan'ın başlıca silah tedarikçisi. Rafale de sattı. Dolayısı geriye İngiltere'den Typhoon tedariki kalıyor diyebiliriz. Belli miktarda ikinci el Typhoon tedariki ile teslimat tarihi oldukça öne çekilebilir” diye anlattı.