Asbest Söküm Uzmanları Derneği Başkanı Mehmet Şeyhmuz Ensari, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuştu.
Ensari, ‘’Brezilya’da sivil toplum kuruluşları ve gemi söküm platformları bu gemi için 900 ton asbest ve yüzlerce ton tehlikeli atık barındırıyor dediler. 900 ton asbest bir yıldır orada beklerken buharlaştı ve Çevre Bakanlığı’nın açıkladığı 9 tona mı indi? Aliağa’da sökülmesi toplu katliamdır, rant mı yoksa hayat mı tercihini maalesef ranttan yana kullanıyoruz’’ dedi.
‘’Gelecek olan bu geminin aynısını Hindistan sökmedi, Fransa’ya iade etti ve yüksek mahkemesi ‘gemi sökülemez’ dedi. Geminin ikizindeki asbest yükü 760 ton. Brezilya’da uluslararası sivil toplum kuruluşları ve gemi söküm platformları bu gemi için '900 ton asbest ve yüzlerce ton tehlikeli atık barındırıyor' dediler. Asbest yok edilemeyen bir mineral ve tabiatta yok olmuyor ancak tehlikeli atıkları depolama tesislerinde gömerek bertaraf edilebilir. 900 ton asbest bir yıldır orada beklerken buharlaştı ve 9 tona mı indi? Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu kadar eminse kamuoyunu da rahatlatmak istiyorsanız gemi gelince bağımsızlık uzmanlardan ve sivil toplum kuruluşlarını denetime acaba açarlar mı? Asbest doğada bulunan mineraldir, yüzeye yakındır o yüzden de çıkarılması kolay bir madendir. Isınmaya, aşınmaya, neme dayanıklıdır. Yalıtım özellikleri olan dolayısıyla da 3 günden fazla kullanma alanı bulmuştur kendisine. Asbest, gemi, inşaat, otomotiv gibi sanayilerde kullanılır. Gelecek olan bu gemi 1960’lı yıllarda inşa edildiği için o dönemlerde Avrupa’da asbest serbestti ve ciddi miktarda asbest kullanıldı. Bu gemilerde sadece asbest değil aynı zamanda radyoaktif maddelerin de olduğundan bahsediliyor.’’
'Bu toplu katliamdır'
‘’Bugünkü şartlarda, asbest nedeniyle işçilerin sağlığı açısından bu geminin Aliğa’da sökülmesi toplu katliamdır. Asbest’ten korunmanın tek yolu solumamaktır. Gemi sökümünde çalışacak işçilere o işe uygun donanımlı kıyafetler verebiliriz. O işçiler ölüme koşuyorlar. Asbestle ilgili çalışan işçilere her zaman tek tavsiyem var çalışmayın, ölürsünüz ama işçiler de çaresizlikten çalıştıklarını söylüyorlar. Gemiyi satın alan firma Brezilya’dan bir milyon 818 bin dolara aldı ve Türkiye’de bizde bir kampanya başlatalım, satın aldıkları parayı geri verelim bu gemiyi Aliağa’da sökmesinler. Avrupa’daki gemi sökümlerini gerçekleştiren ülkelerden neden 50 kat fazla söküyoruz çünkü AB nasıl katı atıkları Adana’ya yolluyorsa onlar da tehlikeli gemilerini Aliağa’ya gönderiyorlar. Aliağa, tehlikeli gemilerin sığınma limanı oluvermiş durumda. Rant mı yoksa hayat mı tercihini maalesef ranttan yana kullanıyoruz ama rantın faturası işçilerin ve bölge halkının sağlık riskleri ileride bizlere milyarlarca dolar sağlık faturası olarak karşımıza çıkacaktır. Şu an bir kazanıyoruz ama ileride bin kaybedeceğiz.‘’