Ekonomist Emrah Lafçı, enflasyonun yönelimini, kur hareketlerini ve sebeplerini Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında anlattı.
Lafçı, Türkiye’deki enflasyonun dünyadaki konumunu “Enflasyon küresel koşullardan bağımsız olarak bizim kendi meselemiz. Tabii ki bütün dünyada enflasyon var, bütün ülkeler enflasyonla savaşmak için faiz artırımlarına gidiyorlar. Bu bahsedilen enflasyonlar yüzde 8-10 civarlarındadır. Bize en yakın Arjantin ama o da bizim altımızda, geçen sene yüzde 15-17 enflasyonlarda iken Arjantin’in enflasyonunu grafiklere çok yüksek olduğu için koymazdık. ‘Bizimkinden çok daha yüksek, kıyaslamıyoruz bile’ diyorduk. Şu anda biz onun üzerindeyiz. Hayal edemeyeceğimiz bir yerdeydi. Hayaldi, gerçek oldu” diye aktardı.
‘Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşeceğine ilişkin bir emare yok’
Enflasyonun sebeplerine dikkat çeken Lafçı, üretici ve tüketici davranışlarının bir fiyat sarmalı oluşturabileceğini “İTO’nun enflasyonu yüzde 94, TÜİK’in yüzde 79, ENAG’ın yüzde 175’tedir. Bu enflasyonun iki temel sebebi var. Birincisi TL’nin dolar karşısında değer kaybetmesi, birikimli olarak gelen fiyat artışları var. İkincisi uluslararası piyasalardaki enerji fiyatlarında hızlı artıştır. Özellikle petrol tarafındaki artış bizi çok ciddi anlamda etkiliyor. ÜFE ve TÜFE’nin alt dallarına bakarsak, enerjinin payının yüksek olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki dönemde enflasyonun düşeceğine ilişkin bir emare yok. Çünkü ÜFE yüzde 138 aylık yüzde 7’ye yakın bir enflasyonda ve bir süre sonra bu TÜFE’ye intibak ediyor. Daha da önemlisi Türkiye’nin önümüzdeki dönemde ekonomik ajanlarının fiyatlama davranışları bozuldu. Bu bir sarmal ve bunun bir ucunda da doğal olarak ücretler var. Memura ve emekliye yüzde 42 bir zam, asgari ücret zammı yüzde 30 ile bu kendini besleyen bir süreç haline gelecek” diye açıkladı.
‘İhracattan ve turizmden gelen dövizler derdimize derman olmalı’
Lafçı, Türkiye’nin 2021 Aralık ayında gerçekleşen kur hareketine benzer bir durumla karşılaşabileceğini “Bunun yanında Türkiye bir kur atağıyla daha karşılaşabilir. Şu an Türkiye’de dolar/TL 17 lira ama dünyada muazzam bir dolar fırtınası var. Dolar endeksi 106’nın üzerine geldi ki bu bir rekordur. Euro/dolar paritesi bire doğru gidiyor ve bütün gelişmekte olan ülkelere karşı dolar değer kazanıyor. Biz biraz direniyoruz bu konuda. Diğer ülkeler serbest piyasa ile hareket ederken biz kontrollü kambiyo rejimine gidiyoruz, kurun başını kaldırmaya çalıştığı yerde başına vurmak suretiyle. Bunu da elimizdeki Merkez Bankası rezervlerini eritmek suretiyle bir sistemimiz var. Bu rezervlerin de her gün düştüğünü gözlemliyoruz. Türkiye’de dolar basamadığımıza göre ihracattan ve turizmden gelen dövizler derdimize derman olmalı, bir cebimizden alıp öbür cebimize koymakla döviz ihtiyacımızı gideremeyiz” diye söyledi.
‘Yüksek cari açık verirsek, kuru baskılayacak elinde rezerv kalmayacak duruma gelecek’
Merkez Bankası rezervlerinin tükenmesine yol açabilecek durumları sayan Lafçı, kurun bu durumda atağa geçeceğini “Bu enerji fiyatları ile birlikte böyle devam ederse ve yüksek cari açık verirsek, kuru baskılayacak elinde rezerv kalmayacak duruma gelecek. O zaman da bunu bir anda açtığınızda basınç çok yüksek bir şekilde bize kur atağı olarak gelebilir. Geçen sene yaşadığımız kur atağından fiyatlar nasıl yükseldi bugün? Benzer bir şeyi bu yılın sonunda da görebiliriz. Öyle olursa o zaman biz enflasyonun düşmediğini de görebiliriz. Bunu zaman bize gösterecek. Bununla savaşması gereken bir kurum var, o da Merkez Bankası. İşlevlerini yerine getiremiyor” diye öngördü.