TDP Genel Başkanı Sarıgül'e Atina'da saldırı girişimi

Mustafa Sarıgül, Yunanistan Parlamentosu'nun önünde düzenlediği basın toplantısında, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'e "Silahlardan umut bekleme, barışa yönel" mesajı verdiğine dikkati çekti.

Basın toplantısı sonrası kendisine sözlü saldırılar olduğunu dile getiren Sarıgül, daha sonra da bir grup tarafından fiili saldırı teşebbüsünde bulunulduğunu söyledi.

Sarıgül, kendisinin ve Parti Genel Sekreteri Teoman Mutlu'nun iyi durumda olduğunun altını çizerek, bugün Atina'dan ayrılacaklarını ve 23.30'da İstanbul Havalimanı'nda olacaklarını kaydetti.

TDP Genel Sekreteri Mutlu da Anadolu Ajansı muhabirine, Sintagma Meydanı'nda konakladıkları otelin yakınında, Parti Genel Başkanı Sarıgül'e kimliği belirsiz kişilerce saldırı girişiminde bulunulduğunu anlattı.

Sarıgül'ün güvenli şekilde yeniden otele girmesini sağladığını kaydeden Mutlu, o sırada söz konusu grubun kendisini tartakladığını aktardı.

TDP'den bugün yapılan yazılı açıklamada da şu ifadeler kullanıldı:

Yunanistan, bizimle olan hesabını bir türlü kapatamıyor. Oysa biz o hesabı, 100 yıl önce Türk ordusu, İzmir’e doğru ilerlerken kapattık. M. Kemal, o gün İsmet İnönü'ye şunları söyledi ve barış elini uzattı: 'Yunanlılarla işimiz bitti artık! Düşmanlığa yer yok! İki milletin ve dünyanın selâmeti bakımından Türk-Yunan dostluğu şarttır.'

O tarihten bu yana Yunanistan’a barış elini uzatan hep biz olduk. Ama hep sıkılı bir yumrukla karşılaştık. Ne yazık ki sıkılı yumrukla da el sıkışılmıyor. Türkiye ne zaman içeride ve dışarıda sıkıntıya girdiyse Yunanistan hemen atağa geçiyor. Yunanistan, yine böyle düşünüyor olmalı ki son aylarda, Türkiye üzerindeki oyunlarını ve hesaplarını artırdı.

Adaları, silahlandırıyor. ABD ile birlik oluyor, sınırımıza silah yığıyor. Yunanistan Başbakanı, ABD kongresinde konuşma yapıyor. Kıbrıs’ın tamamını istiyor. Gidiyor bizi AB’ye şikâyet ediyor. Türkiye Değişim Partisi olarak biz, Yunanistan kaynaklı bu tehlike ve tehditlere hep dikkat çektik. 2 Bu amaçla TBMM’ne ve ülkemiz kamuoyuna çağrılarda bulunduk. Bu çağrıları, Yunan Parlamentosu önünden bir kez de Yunanistan Başbakanına ve Yunan halkına yapmak için Türkiye Değişim Partisi Genel Sekreteri ve Teşkilat Başkanımız Sayın Teoman Mutlu’yla birlikte dün Atina’ya gittik. Yunanistan Parlamentosu önünde basın açıklamasına başladık.

Bir grup Türk düşmanı açıklama yapmamızı engellemek istedi. Basın toplantısı sonrasında bana yönelik sözlü saldırılar başladı. Bu sözlü saldırılar daha sonra fiziki saldırı teşebbüsüne dönüştü. Genel Sekreterimiz Teoman Mutlu, güvenli bir şekilde otele girmemizi sağlamak isterken aynı kişilerin saldırısına uğradı. Genel sekreterimiz Teoman Mutlu’nun olaylar esnasındaki vakur duruşu, tahriklere kapılmaması, çok daha büyüyecek olayları, soğukkanlılıkla önlemesi, Türkiye Değişim Partisi adına gurur vericidir.

Genel Sekreterimiz tam bir dava adamı olduğunu göstermiş ve ispat etmiştir. Kendisini bir kez daha kutluyorum. Böyle bir yol arkadaşım, dava arkadaşım olmasından gurur duyuyorum. Bütün bu olaylara rağmen Atina’da, açtığımız Türk bayrağını yere düşürmeden ülkemize döndük. Ayak altındaki Yunan bayrağını yerden kaldırtarak, 'bir milletin istiklâlinin timsali olan bayrak çiğnenmez' diyen Mustafa Kemal’in askerleri olduğumuzu gösterdik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, Türkiye Değişim Partisinin genel başkanı ve genel sekreteri olarak dik durduk. Gururlu ve onurlu olduk.

'Silahlara veda edelim' demeye gittik.

'ABD’nin ve NATO’nun oyununa gelmeyin' demeye gittik.

'Amerika sizi kullanır atar' demeye gittik.

'AB ve Amerika Ukrayna’yı yalnız bıraktı. Ukrayna’nın durumuna düşmeyin' demeye gittik.

'Siyasetin görevi silahtan değil barıştan yana olmaktır' demeye gittik.

Ne yazık ki, Yunan siyasilerinin neden olduğu Türk düşmanlığı etkisine girmiş, bir grubun saldırısına uğradık. Ancak biz bu saldırıyı, Yunan halkına mal etmiyoruz. Türk ve Yunan halkı savaş istemiyor, barış istiyor. Dün Atina’dan bugün de Ankara’dan verdiğimiz mesaj şudur:

Biz barışçı bir ülkeyiz. Büyük Atatürk’ün bize gösterdiği hedef barıştır. Gelin Ege’nin iki kıyısındaki iki güzel millet olarak, ABD’nin oyununa gelmeyelim. Ege Denizi barış denizi olsun. Bütçelerimizi silaha değil çocuklarımıza harcayalım. Silahlar gitsin, barış gelsin, sevgi kazansın."