Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt ile İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ne zamana kadar karşı çıkmaya devam edeceğine ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, bunun söz konusu iki ülkenin Türkiye'ye vereceği cevaba bağlı olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konudaki beklentileri ve endişelerini hem NATO'ya hem de İsveç ve Finlandiya'ya net ve yazılı şekilde ilettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin NATO'nun açık kapı politikasını en güçlü şekilde destekleyen ülkelerden biri olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Şimdi bu iki ülke bizim bu beklentilerimizi nasıl karşılayacak, ne zaman karşılayacak, bu konuda bir mutabakata varmamız lazım." dedi.
Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve NATO Genel Sekterliğinin de devrede olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün, kendisinin de dün Stoltenberg ile telefon görüşmesi yaptığını anımsattı.
NATO’dan Türkiye'ye ortak bir uzlaşı belgesi gönderildiğini, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson'un danışmanının da Ankara'ya belge ilettiğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bize gönderilen bu belgelerin beklentilerimizi karşılamaktan çok uzak olduğunu hem NATO’ya hem de bu ülkelere söyledik. Şimdi bunlara karşı bunları derleyip, toplayıp kendi cevabımızı göndereceğiz. Eğer bir müzakere zemini olacaksa bizim gönderdiğimiz belge üzerinden olması gerektiğini dün de bugün de Genel Sekreter'e de (Stoltenberg) söyledik. Ne zaman sorusunu cevaplamak doğru olmaz. Çünkü bu ülkeler, ne zaman ve nasıl endişelerimizi karşılayacaklar. Top şu anda onların tarafında. Onlardan da ayrıca bir mektup değil de yazılı şekilde cevapları beklediğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim."
İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney
İrlanda Dışişleri ve Savunma Bakanı Simon Coveney konuşmasında, Türkiye'ye Norveçli mevkidaşıyla gelmesinin özel bir amaç taşıdığını belirterek, BMGK'de Suriye insani dosyasıyla ilgili sorumluluk görevini üstlendiğini hatırlattı.
BM'nin bu bağlamdaki kararı vesilesiyle çok büyük hacimlerdeki insani yardımı Suriye'ye taşıdığını belirten Coveney, bu rolleri vesilesiyle geçen temmuzda 2585 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının yenilenmesini sağladıklarını, Türkiye'den sınır ötesi insani yardım operasyonlarını 12 ay boyunca devam edecek şekilde uzattıklarını dile getirdi.
Coveney, Norveçli mevkidaşı Huitfeldt ile bölgede BM'nin yürüttüğü operasyonların ölçeğini ve boyutunu gördüklerini, bu operasyon çerçevesinde çalışan herkesin çabalarına tanık olduklarını kaydetti.
Coveney, Rusya-Ukrayna krizinin çözümü konusunda da "Türkiye'nin uluslararası camiada üstlendiği liderlik rolü için" teşekkür ederek, bu sorunun gıda fiyatları üzerinde büyük etkiye yol açtığını, bu sorunun ivedilikle kavuşturulması gerektiğini vurguladı.
Coveney, "Türkiye'nin insanları bir araya getirerek, Birleşmiş Milletlerle Ukrayna hükümetiyle ve Rusya ile çalışarak bu soruna çözüm getirmek için gösterdiği çabaları takdirle karşılıyoruz." dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ikili görüşmelerinde, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerini de ele aldıklarını kaydeden Coveney, özellikle bu dönemde bu gündem maddesinin önemli olduğunu söyledi.
'BMGK üyelerine, özellikle daimi 5 üyesine çok büyük görev düşüyor'
Sınır ötesi yardımları düzenleyen BMGK kararlarının gelecek ay yenilenmesi konusunda BMGK içinde bir uyum olup olmadığına, İrlanda ve Norveç olarak bölgeye ne gibi yardım yapabileceklerine ilişkin sorular üzerine Coveney, söz konusu kararların "üzerinde mutabık kalınması çok kolay bir BMGK kararı olmadığını", bu kararın uzatılmasının geçen yıllarda da kolay olmadığını dile getirdi.
Coveney, büyük bir insani sınamayla karşı karşıya olduklarını ve siyasi açıdan da çok büyük güçlükler olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Suriye'nin geleceğiyle ilgili çok ciddi sorunlar var. Bu bölgede yaşayan 4-4,5 milyon insanın durumuna bakacak olursak, bu insanların pek çoğu birden fazla kez Suriye içerisinde yerinden edilmiş kişiler. Dolayısıyla BMGK üyelerine, özellikle daimi 5 üyesine çok büyük görev düşüyor. Suriye'de çıkarları olan 5 daimi üyenin, bu kararın yenilenmesinin doğru karar olduğu konusunda mutabık kalması gerekiyor."
'Tarafların bu mutabakatı sağlaması için elimizden geleni yapacağız'
Ortak bir çözüme ulaşılabilmesi için Rusya ve diğer taraflarla yürütülen görüşmelerin de önemli olduğunu belirten Coveney, insani yardımların ulaştırılması için Babül Hava Sınır Kapısı'nın açık tutulması gerekliliğinin altını çizdi.
Coveney, ayda 800 tır insani yardımı insanlara ulaştırdıklarını ve bu tırların bağımsız şekilde denetlendiğini söyleyerek, "Bu görev yönergesinin uzatılabilmesi için sayamayacak kadar çok sebep var ama tarafların bu mutabakatı sağlaması için elimizden geleni yapacağız." dedi.
Türkiye'nin güvenli bölge oluşturmak üzere Suriye'ye olası operasyonunu İrlanda'nın destekleyip desteklemeyeceği sorusu üzerine Coveney, burada insani yardım misyonuyla bulunduklarını belirtti.
Coveney, buradaki odak noktalarının ülkenin yürüteceği operasyonlar olmadığına işaret ederek, "Bizim odak noktamız, Birleşmiş Milletlerin görev yönergesi ve kararıdır. Dolayısıyla temel insani yardımların kuzeybatı Suriye'ye ulaşmasının devamını sağlamaktır." değerlendirmesinde bulundu.
'Türkiye ile harikulade ikili ilişkilerimiz var'
Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt de "Türkiye ile harikulade ikili ilişkilerimiz var. Aynı zamanda çok yakın NATO müttefikleriyiz." dedi.
Çok büyük belirsizlikler içinde olduklarını, bu nedenle müttefik ve ortaklarla temasların sürmesinin hiç olmadığı kadar önemli olduğunu vurgulayan Huitfeldt, 4 milyon Suriyelinin gıdaya ve insani ihtiyaçlara erişebilmek için Türkiye'den kara yoluyla götürülen yardımlara muhtaç olduğunu söyledi.
Huitfeldt, Türkiye, BM ve insani yardım kuruluşlarınca bu bölgede yürütülen çalışmalara yakından tanık olduklarını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Sınır ötesi insani yardım operasyonu görevinin uzatılması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde mevkidaşım Simon ile birlikte çalışıyoruz. Bu insani yardım operasyonlarının devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Çünkü Suriye'deki insani kriz kötüden daha kötüye gidiyor. Artan gıda fiyatları, bu yıl bu durumu daha da kötü bir noktaya getirecek gibi görünüyor."
Suriye'de siyasi bir çözüme ulaşılabilmesi için ilerleme kaydedilmesi gerekliliğini daha fazla hissettiklerini belirten Huitfeldt, insani krizin sona ermesinin tek yolunun siyasi çözüm olduğunu dile getirdi.
'Bu görev yönergesinin uzatılabileceğini düşünüyoruz'
Sınır ötesi yardımları düzenleyen BMGK kararlarının gelecek ay yenilenmesi konusunda BMGK içinde bir uyum olup olmadığına ilişkin soruya Huitfeldt, Ukrayna'daki kriz nedeniyle uluslararası durumun bu yıl çok daha fazla gerilimlerle dolu olduğu yanıtını verdi.
Huitfeldt, BM'nin Afganistan'daki görev yönergesini ve Gine Körfezi'ndeki güvenlikle ilgili kararları onaylatmayı başardıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Ümidim, Güvenlik Konseyinin bu fırsattan istifade ederek başka alanlarda, başka bölgelerde de bu görev yönergesini uzatması. Ukrayna'daki savaşla ilgili anlaşmazlıklar halen gündemde olsa dahi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin Suriye'deki insanların bu anlaşmazlıklar sebebiyle acı çekmeye devam etmesine göz yummayacağını umuyoruz. Bu görev yönergesinin uzatılabileceğini düşünüyoruz. Koordineli şekilde Türkiye ile çalışıyoruz. (Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na) Siz şahsen ve çok önemli bir rol oynadınız bu gelişmelerle ilgili. Önümüzdeki haftalarda olumlu bir sonuca ulaşacağımızı umuyorum."
'Daha önce bu anlaşmazlıkları birbirimize yaptırım uygulayarak çözmedik'
Türkiye'nin, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğini veto etmesi durumunda İskandinav ülkelerinin buna misillemede bulunup bulunmayacağına ilişkin soru üzerine Huitfeldt, "Daha önce NATO içerisinde pek çok anlaşmazlığı çözüme kavuşturduk. Daha önce bu anlaşmazlıkları birbirimize yaptırım uygulayarak çözmedik. Bu anlaşmazlıkları aynı masa etrafında bir araya gelerek konuştuk. Bu sefer de bu şekilde çözüm yoluna gideceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Açıklamalarını İngilizce yapan iki bakan da konuşmaları boyunca "Türkiye" ifadesini kullandı.
Ukrayna tahıl ihracı koridoru konusu
Tahıl ihracı için açılması planlanan koridora ilişkin değerlendirmesinde ise Çavuşoğlu, bu konuda bir BM planı olduğunu belirtti.
Türkiye'nin söz konusu koridor için BM planını desteklediğini vurgulayan Çavuşoğlu, "BM planının uygulanabilir bir plan olduğunu görüyoruz. Ayrıca yapılacak çalışmanın meşruiyeti bakımından da BM çatısı altında yapmamızda fayda var." dedi.
Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ankara'da yaptığı görüşmede bunları izah ettiğini ve ikili düzeyde veya tek taraflı bir çalışmanın olmaması gerektiğini söylediğini aktardı.
Söz konusu koridor için Rusya'nın cevabını beklediklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Dörtlü bir toplantı olursa kurulacak mekanizma, bunun işleyişi, denetimi dahil tüm konular burada detaylı bir biçimde ele alınacak. Burada BM ve Türkiye'nin yanı sıra Rusya ile Ukrayna'da olacak. Dolayısıyla herkesin endişelerinin giderilmesi lazım. Mekanizmanın da bunu temin etmesi gerekiyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Ukrayna ve Rusya'nın söz konusu koridora ilişkin endişelerine değinerek, "Bu endişelerin giderilmesi lazım. Herkesin bunun sorunsuz şekilde işlediğinden emin olması lazım. Mayınlardan temizlemek yerine güvenli hatlar, transit hat, güvenli hat ve güvenli bölge. Güvenli bölgede gemilerle ilgili gerekli denetimler yapılacak." dedi.
Ukrayna kıyılarındaki mayınların temizlenmesinin çok uzun zaman alabileceğini bu nedenle güvenli hatlara ilişkin detayları görüştüklerini dile getiren Çavuşoğlu, "Rusya'dan da olumlu cevap gelirse dörtlü toplantıyı İstanbul'da gerçekleştireceğiz. Buradan bir anlaşma çıkarsa BM planına göre bu işlerin denetimlerini yapması için İstanbul'da bir merkez kurulması planlanıyor. " ifadelerini kullandı.