6 Şubat’ta Bursa’nın Gemlik ilçesindeki körfezde meydana gelen 4.1 şiddetindeki depremin ardından gözler Marmara Fay hattına çevrildi. Kuzey Anadolu Fay hattının (KAF) Güney koluna bağlı olan yerde meydana gelen deprem, gerçekleşmesi beklenen ‘Büyük Marmara Depremi’ni akıllara getirdi.
Konuya ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımlar yapan Yer bilimci ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara'yı uyararak “Biz Marmara depremini kuzey kolda bekliyoruz. Ancak Marmara’nın güney kesimleri de ciddi bir şekilde stres biriktiriyor” uyarısında bulundu.
Ardından, Marmaray Fayı’nın Güney kolunda meydana gelen deprem hakkında katıldığı bir canlı yayında konuşan Görür, Marmara ve İstanbul'da ortalama 250 yılda bir olası depremin kaçınılmaz olduğunun altını çizdi. Görür, sarsıntının sadece Kuzey’deki yerleri değil Güney bölgelerde bulunan Bursa, Bandırma ve Biga Yarımadası'nda da ciddi sonuçlar doğuracağına dikkat çekti.
Peki en son depremle sarsılan Güney kol, Kuzey fay hattını etkileyecek mi? Marmara Bölgesi’nin tehlike altında olan yerleri nereler? Olası Marmara Depremi Güney kolda da gerçekleşebilir mi? Sputnik’e konuşan Prof. Dr. Naci Görür, olası depremlere dair kritik değerlendirmelerde bulunarak Marmara Bölgesi sakinlerini ve yetkililerini uyardı.
Peki en son depremle sarsılan Güney kol, Kuzey fay hattını etkileyecek mi? Marmara Bölgesi’nin tehlike altında olan yerleri nereler? Olası Marmara Depremi Güney kolda da gerçekleşebilir mi? Sputnik’e konuşan Prof. Dr. Naci Görür, olası depremlere dair kritik değerlendirmelerde bulunarak Marmara Bölgesi sakinlerini ve yetkililerini uyardı.
‘Kuzey kol daha aktif fakat Güney kolda biriken stres 10 kat daha fazla’
Kuzey Anadolu Fayı’nın Erzincan, Tokat dolaylarından hareket ederek Bolu’ya kadar geldiğini hatırlatan Görür, “Bolu yakınlarında bir yerden ikiye ayrılıyor. Biri Kuzey kol; Kocaeli’nden gelerek Marmara Denizi’ne giriyor, denizi boydan boya kat ediyor, oradan da çıkıp Yunanistan’a kadar gidiyor. Diğer kol ise ana faydan ayrılaran Güney kolu; Marmara’nın güneyine gelerek İznik Gölü, Gemlik Körfezi, Bandırma, Erdek ve Biga üzerinden Ege’ye devam ediyor. Bu Güney kol çok kırıklı ve dallı faylardan meydana geliyor ama bu önemli değil çünkü iki kol da aktif. Fakat Kuzey kolun Güney’e nazaran daha aktif olduğunu söylemek gerekir. Yani Anadolu Yarımadası Batı’ya doğru açılıp hareket ederken, bu hareketin büyük bir kısmını Kuzey kol karşılıyor. O yüzden biz o büyük depremi Kuzey kolunda bekliyoruz. Ancak biriken stres o kolun Güney sahalarında daha fazla. Yani Kuzey kolunun aktifliği Güney kola doğru da stresi artırıyor. Güney kolunun kendisi deprem üretmese bile, sırf Kuzey kolu’nun üreteceği deprem İstanbul’a nazaran Güney’deki bölgelere daha fazla zarar verebilir. Çünkü Marmara’nın içerisinde biriken stres asimetrik olarak oluşuyor, kuzeye nazaran güneyde 10 kat daha fazla birikiyor. Dolayısıyla dikkatli olup gaflet içerisine düşmemek lazım” diye konuştu.
‘Araştırmalar fayın 30 yıl içerisinde kırılıp 7 şiddetinin üzerinde büyük bir deprem üreteceğini gösteriyor’
Marmara Bölgesi’nde bir depremi zaten bekledikleri söyleyen Görür, “Bu depremi özellikle Marmara Denizi’nin içinden geçen Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Kuzey kolundan bekliyoruz. Biz Marmara’nın içindeki o kola kolaylık olsun diye Marmara Fayı adını veriyoruz. Yani Marmara Fayı, Kuzey Anadolu Fayı’nın su içindeki bölümü. 1999 Depremi’nden sonra yaptığımız bütün araştırmalar, bu Marmara Fayının 1999’dan itibaren her an olmak kaydıyla 30 yıl içerisinde kırılıp 7 şiddetinin üzerinde büyük bir deprem üreteceğini gösteriyor. Bütün çalışmalar ve yayınlar bunu gösteriyor” dedi.
‘Yüzde 62 olasılıkla burada deprem bekliyoruz’
Görür, beklenen depremle alakalı en derin çalışmaları yürüten bilim insanlarından biri olan Deprem Uzmanı Tom Parsons ve arkadaşlarının yaptıkları bir yayına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Çalışmalarında olasılığın yüzde 62 olduğunu gösterdiler. Yani yüzde 62 olasılıkla biz burada deprem bekliyoruz. Şimdi bütün dikkatler haliyle Marmara fayı üzerine yöneldi. Bu fayın 7’nin üzerinde bir deprem üreterek Marmara Bölgesi’ne, dolayısıyla da İstanbul’a büyük hasar vereceği düşünülüyor ve dikkatler hep bu noktaya çevrilmişti. Bu son yapılan araştırmalar ve benim de 2003’te içinde bulunduğum çalışmaların verileri, biraz dikkatli olunması gerektiğini, bütün tehlikenin Marmara Denizi’nin içindeymiş gibi, en büyük hasar da İstanbul’a verilecekmiş gibi algılanmasının doğru olmadığını gösteriyor. Toplumda, belediyelerde ve hükümette böyle bir algı var.”
‘Güney kol için uyarıda bulunuyorum: Bursa, Bandırma ve Balıkesir ile İznik’ten Biga’ya kadar olan alanda da stres birikimi fazla’
Çalışmaların deprem üreteceğini beklenilen fayın Güney blokunda, karasal bölge de dahil olarak stres altında olduğunu aktaran Görür, “Bursa, Bandırma ve Balıkesir ile İznik’ten Biga’ya kadar olan alanda da stres birikimi fazla. Yani Güney kolunda stres birikimi Kuzey blokuna nazaran kimi yerlerde 10 misli daha fazla. Tehlikeyi gözden kaçırmamak lazım. Sadece İstanbul’a bakarsak ve daha büyük bir darbe beklemediğimiz yerlerde deprem yaşayarak ciddi hasarlar alırsak üzülürüz. Bu nedenle fayın Güney kolu için uyarıda bulunuyorum. Güney kıyılarından Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Güney kolu geçiyor. Yani oralar da canlı faya sahip. Eğer o kol deprem üretmese de Kuzey kolu deprem üretirse bile Güney kolu fazlasıyla hasar alabilir” dedi.
‘Kuzeydeki fay, İstanbul’a vereceği hasardan daha fazlasını güney alanlara verebilir’
Hep İstanbul’un söylendiğinden bahseden ve herkesin gözünün denizin altından gelecek olan bir depreme yöneldiğini ifade eden Görür, “Ama bu Kuzey’deki fayda deprem olsa dahi, İstanbul’a vereceği hasardan daha fazlasını Güney alanlara verebilir. Onun için Bandırma’da Bursa’da Biga’da ve bunun gibi yerleşim alanlarında bu beklenen depremin ciddi hasarlar verebileceğini göz ardı etmemek lazım” dedi.