Avrupa, yüksek petrol ve gaz fiyatlarının körüklediği enflasyonun üst üste üçüncü ay rekor kırmasının şokunu yaşarken, Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB/ECB) bugünkü toplantısında ultra gevşek para politikasına bağlı kaldı.
Fransız Christine Lagarde'ın başkanlığındaki Frankfurt merkezli kurumun toplantısının ardından yapılan açıklamada, faiz oranlarında bir değişikliğe gidilmedi. Ana yeniden finansman operasyonlarındaki faiz oranı sıfırda, marjinal borç verme faiz oranı yüzde 0.25'te ve banka mevduat faizi eksi yüzde 0.5'te tutuldu.
Sonraki toplantısını martta yapacak olan ECB, pandemi acil durum tahvil alım programında (PEPP) adım adım indirim yaptığını da duyurdu. PEPP çerçevesinde net varlık alımlarını 2022'nin ilk çeyreğinde önceki çeyreğe göre yavaşlatacak olan ECB, Mart 2022 sonundan sonra PEPP çerçevesinde net varlık alımına devam etmeyecek.
Lagarde 'Faiz artışı uzak ihtimal' söylemini bu kez tekrarlamadı
ECB Başkanı, bugünkü toplantının ardından yaptığı açıklamada, önceki açıklamalarının aksine bu yıl faiz artırımının 'uzak ihtimal' olduğunu söylemekten kaçındı.
Aynı zamanda eski Fransa Maliye Bakanı ve eski IMF Başkanı olan Lagarde, "Hiçbir zaman koşulsuz taahhütlerde bulunmuyorum ve şu anda buna çok dikkat etmek daha da önemli. O yüzden dediğim gibi verilere göre durumu çok dikkatli değerlendireceğiz. Mart ayında bu çalışmayı yapacağız" dedi.
'Ukrayna krizi, ekonomiye tehdit'
"Enflasyon muhtemelen daha önce düşünülenden daha uzun süre yüksek kalacak, ancak bu yıl boyunca zayıflayacak" öngörüsünde bulunan Lagarde, 'ABD ile Rusya arasındaki Ukrayna krizine atıfla, jeopolitik gerilimlerin yükseldiğini ve Euro Bölgesi'nin ekonomik görünümü üzerinde baskı oluşturduğunu' belirtti. ECB Başkanı "Ekonomik görünüme yönelik riskler orta vadede genel olarak dengeli. Pandemiyle ilgili belirsizlikler bir miktar azalmış olsa da jeopolitik gerilimler arttı" dedi.
1997'den beri en yüksek enflasyon
Avrupa Birliği'nin (AB) istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre euro para birimini kullanan 19 ülkede enflasyon kasımda yüzde 4.9'a, aralıkta yüzde 5'e çıkmasının ardından ocakta da yüzde 5.1'i gördü. Bu, euro kulübü için 1997'de kayıt tutulmaya başlanmasından beri tüm zamanların en yüksek seviyesi oldu. Enflasyonun ECB'nin yüzde 2'lik hedefinin oldukça üzerine çıkmasında en büyük rolü, enerji fiyatlarında 2021 sonundaki yüzde 18.6 artış, hammaddeden ahşap ve yarı iletkenlere dek temel bileşenlerin arzındaki kıtlık ve tedarik sıkıntıları oynadı.
ABD ve İngiliz merkez bankaları faiz yükseltiyor
Oysa küresel çapta fiyatlarda görülen keskin yükseliş, diğer merkez bankalarını harekete geçmeye sevk etti. İngiltere Merkez Bankası, bugünkü toplantısında ana faiz oranını çeyrek puan artırarak yüzde 0.5'e çıkaracağını duyurdu. Daha önce ABD'de Fed, martta ilk faiz artırımına gitme ve bu yıl birden fazla kez faiz artırma sinyalini verdi.
'ECB'ye yönelik baskı yıl boyunca artacak'
Dolayısıyla Alman kamu kredi kuruluşu KfW'nin baş ekonomisti Fritzi Koehler-Geib, 'ECB üzerindeki para politikasını sıkılaştırma baskısının yıl boyunca artacağını' öngördü. ING bankasının küresel makro başkanı ve Almanya kolunun baş ekonomisti Carsten Brzeski, 'ECB'nin ekonomiyi canlandırmaya devam etme gereğinin azalması ile yüksek enflasyonu gerçekten aşağı çekme gereği arasındaki ince çizgide dikkatle yürümesi gerektiğini' söyledi.
Euro Bölgesi ekonomisi, 2021'in dördüncü çeyreğinde koronavirüs pandemisi öncesi seviyesine ulaştı, ancak para politikalarının çok hızlı şekilde sıkılaştırılması, ekonomik toparlanmayı raydan çıkarma riski oluşturabilir.
Avrupa piyasaları, ABD ile Rusya arasındaki Ukrayna krizinin de esiri olmuş durumda. İhtilaftaki herhangi bir tırmanma, fiyatların daha da yükselmesine neden olabilir.