DÜNYA

LAMER Müdürü Kutlu: Latin Amerika’da Türk savunma sanayisini ilgilendiren gelişmeler olabilir

Türkiye’nin Latin Amerika ile ilişkileri son dönemde olumlu bir seyirde artarak devam ediyor. Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmelerin Latin Amerika’da da izlendiğini ve bu konuda gelişmeler olabileceğini kaydetti.
Sitede oku
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 20 Ocak’ta, Latin Amerika ülkelerinin büyükelçileri ve TBMM Dostluk Grubu Başkanları ile Ankara Üniversitesi'nde çalışma toplantısı gerçekleştirdi. Burada konuşan Çavuşoğlu, Latin Amerika ülkeleriyle işbirliğini geliştirmekten son derece memnun olduklarını belirterek, "Mart ayında bazı Latin Amerika ülkelerini ziyaret edeceğiz" dedi. Diplomatik kaynaklar, Sputnik’e bu ziyaretlerin Uruguay, Brezilya, Ekvador, Panama ve Venezuela’ya olacağını açıkladı.
Öte yandan Türkiye'nin Latin Amerika bölgesiyle ticaret hacmi toplamının 2002'de 1 milyar dolar olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "2021'de 15 milyar dolar seviyesi olarak gerçekleştirdik. Bir yıl öncesine göre yüzde 43 artış var. Pandemi şartlarında ticaretimizi yüzde 43 artırmamız demek, gelecek yıllarda bu 15 milyarlık toplam ticaret hacmini iki üç katına çıkarabileceğimiz anlamına geliyor" değerlendirmesini yaptı.
El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele’nin Türkiye ziyareti de ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir adım oldu.

‘En temel iki hedef ekonomik ve siyasi ilişkiler kurmak’

Peki, Latin Amerika’yla iyi ilişkiler kurmak Türkiye’ye ekonomik ve politik boyutta neler kazandırıyor? Bu konuda Türkiye’de önemli çalışmalara imza atan Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) Müdürü Prof. Dr. Mehmet Necati Kutlu Sputnik’e değerlendirdi.
Türkiye’nin 2000’li yıllardan bu yana yürüttüğü bir Latin Amerika açılım politikası olduğunu hatırlan Prof. Dr. Kutlu, şunları kaydetti:

Bu politikanın en temel iki hedefi ekonomik ve siyasi ilişkiler kurmak. Birleşmiş Milletler gibi birçok uluslararası platformda oylamalar ülke başına bir oy şeklinde yapılıyor. Latin Amerika ülkeleri sayıca ve benzer kültürel özelliklere sahip, ortak bir geçmişleri var, ortak bir dili konuşuyorlar. Dinleri ve toplumsal yapıları birbirine benziyor. Dolayısıyla Latin Amerika ülkeleri üzerinde yapılacak çabalar genel anlamda onların ortak özellikleri üzerinden yürütülmek suretiyle siyasi, politik kazanımlar edinilebilir. Ticari açıdan baktığımızda da Latin Amerika ülkeleri çok zengin doğal kaynaklara sahipler. Bunun yanı sıra büyük bir pazarı temsil ediyorlar. Türkiye de artık sanayileşmiş, ihracatı büyük olan ve yükselen bir ülke olması itibarıyla yeni pazarlara açılması son derece mantıklı. Türkiye açısından hammadde temininde alternatif bir pazar olarak öne çıkıyor.

‘Türkiye’nin ihracatını artırmak için önemli bir pazar’

Aynı zamanda Latin Amerika’nın Türkiye’nin ihracatını artırmak için önemli bir pazar olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Kutlu, “Türkiye’nin ürünlerini satabileceği çok geniş bir pazar. Bunların içinde otomotiv parçalarından elektrikli ev aletlerine, elektronik aksamdan savunma sanayi ürünlerine kadar geniş bir yelpaze var. Doğal olarak Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmeleri tüm dünyada olduğu gibi Latin Amerika’da da izleniyor. Bu konuda da bazı gelişmeler olması şaşırtıcı olmayacaktır” ifadelerini kullandı.
DÜNYA
El Salvador Başkanı Bukele: Ah Türkiyem! Güzel insanların güzel ülkesi…

‘Yeni ve şaşırtıcı somut adımların olması beklenebilir’

Peki, Bakan Çavuşoğlu’nın ziyaretinden beklentiler neler? LAMER Müdürü Prof. Dr. Kutlu, Latin Amerika ile ilişkilerde dostluk ziyaretleri ve ilk adımların geçildiğini ifade ederek, şunları ekledi:

Halihazırda Latin Amerika’da 17 büyükelçiliğimiz var, 18’incisi El Salvador’da açılacak. Dolayısıyla Türkiye artık ilk evreyi geçti. Bundan sonra somut adımların atılacağı ve neticelerin alınacağını beklemek mantıklı olacaktır. Bunun da en önemli ayaklarından biri imzalanacak anlaşmalarla olacaktır. Bu ülkeler hem ticari hem siyasi ilişkilerin gelişmesi için öncelikle anlaşmaların imzalanması çok büyük önem taşıyor. Bu adım Mart ayındaki Bakan Çavuşoğlu’nun ziyaretinde tamamlanacaktır diye düşünüyorum. Bunun ötesinde de yeni ve şaşırtıcı somut adımların olması da beklenebilir. Bu ülkelerle var olan ilişkilerimizin sağlam birer ortaklığa hatta stratejik bir ortaklığa dönüşmesi gerekiyor. Yeni ülkelerle ilişki kurmaktan ziyade var olan ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi ve var olan ticari hacmimizin iki-üç katına çıkarılmasının öncelikli hedef olabileceğini düşünüyorum.

Yorum yaz