Bakan Pakdemirli, ülke genelinde yapılan 'İklim Değişikliği ve Tarım' konulu çalıştayların değerlendirme toplantısına katıldı.
Pakdemirli, çalıştayı başarıyla tamamladıklarını, bugün sonuç raporunu ve bildirgesini kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.
'Su stresi̇ çeken ülkeler grubundayız'
Son yıllarda Türkiye'nin de içinde olduğu Akdeniz havzasında, iklim değişikliğinin artan etkilerine daha sık şahit olunduğunu söyleyen Pakdemirli, "Diğer taraftan, su stresi çeken ülkeler grubundayız. Suyumuzun dörtte üçüncünden fazlasını tarım kullanıyor. Nüfus artışı ve iklim değişikliğiyle birlikte 2040 yılında kişi başına düşen su miktarımızda yüzde 17 azalış bekleniyor. Üstelik 2050 yılındaki nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için bugünkünden yüzde 60 daha fazla üretmek, bu üretim için de yüzde 15 daha fazla su kullanmak zorundayız. Kısacası; Türkiye olarak iklim değişikliğiyle mücadelede diğer ülkelerden daha hızlı hareket etmeli, daha etkin politikalar üretmeli ve tedbirlerimizi vakit kaybetmeksizin hayata geçirmeliyiz" dedi.
'Yol hari̇tamızı ortaya koyduk'
Pakdemirli, iklim değişikliğiyle mücadelenin devam ettiğini belirterek "Bu çalıştaylarda diğerlerinden farklı bir yol izleyerek, çalıştay süreci devam ederken öne çıkan bazı konularda tedbirlerimizi de hiç vakit kaybetmeksizin devreye aldık. Avrupa'da ilk defa benim talimatımla Gelir Koruma Sigortası'nı ülkemizde başlattık. Sadece üretimi değil; üretici gelirini de garanti altına alan, tarım sigortacılığın en üst sekmendi olan bu sistemi, bu yıl Konya'nın üç ilçesinde buğday ürününde uygulayacağız. İnşallah 2023 yılından itibaren de tüm Türkiye’de yaygınlaştıracağız" diye konuştu.
'İkli̇m dostu tarımsal destekleme modeli̇ne geçi̇lecek'
Pakdemirli, 27 maddelik 'İklim Değişikliği ve Tarım Değerlendirme Raporu'nu oluşturduklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bazı bölümlerini paylaşmak istiyorum. Bakanlığımız öncülüğünde 'Tarım Sektöründe İklim Değişikliğine Uyum Eylem Planı' oluşturulacaktır. İklim dostu tarımsal destekleme modeli, ekosistem odaklı gıda üretim modeli hayata geçirilecektir. Tarım sektöründe sera gazı emisyon azaltım potansiyeli ve maliyetleri 2023 yılına kadar tam olarak belirlenecektir. 2023-2027 dönemini kapsayan 'Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi Eylem Planı'mız Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile en kısa sürede yürürlüğe girecektir. Tarım ve mera alanları için kuraklık erken uyarı sistemleri kurulacaktır. 'Bozkır Ekosistemlerinde İklim Değişikliğine Ekosistem Tabanlı Uyum Stratejisi' uygulamaya alınacaktır. Basınçlı modern sulama yöntemlerinin desteklenmesine ve yaygınlaştırılmasına devam edilecektir. Tarımsal sulamada suyun tasarruflu kullanımını çiftçimize anlatmak amacıyla geliştirdiğimiz 'Uygulamalı Çiftçi Okulları Projesi', ülke geneline yaygınlaştırılacaktır. Kuraklığa ve soğuğa toleranslı yeni tohum çeşitleri geliştirilecek ve hastalıklara dayanıklı çeşitlerinin kullanım alanları yaygınlaştırılacaktır."