Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Selma Atabey, tüm sağlık emekçilerini kapsamayan ek gösterge ve maaş artışlarını, buna dair yaptıklarını ve sağlık çalışanlarının sorunlarını Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında açıkladı.
Atabey, düzenleme ertesinde yaptıkları eylemleri “Beyaz Yürüyüş’te sağlık emek meslek örgütleriyle bir programımız var. Şubat-Mart’a kadar sürecek. 14 Mart’ı hedefledik. Yeni bir torba yasayla sağlık emekçileri karşı karşıya getirilmeye çalışıldı. Bu kadar sorun içerisinde bir ekip anlayışıyla sağlık hizmeti sunan bir alana bu müdahaledir. Bir darbe diyebilirim çünkü meslekler arasında ayrım koymak zaten kadrosuz çalışan birçok arkadaşımızla aynı işi yapıp farklı ücretlendirilen bir alandan bahsediyoruz. Geçen haftaki torba yasa doğal olarak sağlık alanında bir kriz haline dönüştü. Biz hem normal hazırladığımız program bunun yanı sıra da krize dönük bir müdahale olarak geçen hafta bir eylemler silsilesi düzenledik. 1 Aralık’ta meclise getirilen bu torba yasanın akabinde 2 Aralık’ta Türkiye’de bütün işyerlerinin önünde eylem koyduk. Alkışlı, protestolu eylem gerçekleştirdik. İş yavaşlattık. Yaklaşık 3.5 saat arkadaşlarımız bahçede bulundukları kurumların belli yerlerinde durarak iş üretmediler. Burada halka hassasiyetimiz de çok fazla, halkın sağlığa erişiminde bir engel oluşturmak istemiyoruz ama haklarımızı alabilmemiz için de yıllardır emek veriyoruz” diye konuştu.
‘Kulağını kapatan kesime beyaz önlüklerimizi giyip haykırmak istiyoruz’
Eylemler karşısında muhatap bulamadıklarını belirten Atabey, 6 Aralık’ta gerçekleştirdikleri toplu iş bırakmayı ve ileriye dönük yapmayı planladıkları mitingleri “İki günlük uyarı protestolarımıza yine dönüş yapılmayınca 6 Aralık’ta tüm Türkiye’de sağlık emekçileri olarak iş bıraktık. Bunun cevabı olarak Sağlık Bakanlığı’ndan bir söylem hatta vaat bekledik. Vaatlere ve müjdelere karnımız tok ama buna dönük de bir değerlendirmesi olmadı. Biz bundan sonra eylemlerimizi sağlık emek meslek örgütleriyle daha da yükseltmeyi planlıyoruz. Bizim derdimiz sadece sağlık emekçisinin mali, ekonomik, demokratik hakları değil. Halkın sağlığa erişememe durumunu, sağlık hakkını ön plana çıkarmak için ikisini beraber yürütecek eylemler ve etkinlikler planlamayı düşünüyoruz. Bir ‘beyaz miting’ düşünüyoruz çünkü torba yasa bu krizden sonra tekrar 22 Aralık diye bir tarih verdiler. 22 Aralık’ta görüşülmesi planlandı. Biz de 22 Aralık’a kadar bir ‘beyaz miting’ planlıyoruz. Şu an yeri ve zamanı konusunda netleşmiş değiliz. Asıl niyetimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önünde bu mitingi gerçekleştirmek. Sorunlara kulağını kapatan bir kesime beyaz önlüklerimizi giyip oradan haykırmak istiyoruz” diye aktardı.
‘Hastanelerin tümü çökmek üzere, ekonomik olarak döndürülmüyor’
Atabey, sağlık çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini “Açık ve net söyleyeyim biz bütün metinlerimizde ve söylemlerimizde kullanıyoruz: Bıçak kemikte. Ülke ciddi bir ekonomik krizde, doların 13.50 olarak ifade edildiği bir süreçte açlık sınırına baktığımızda 3,900, yoksulluk sınırına baktığımızda 13 binin üzerinde, temel ücret olarak sağlık işçisine baktığımızda 13 binin üstünde maaş alan hiçbir sağlık emekçisi yok. Fakat 4-5 bin lira ile geçinmek zorunda kalıyor. Bu açlık sınırı parametresinin hemen dibinde duruyor. Alanımız performans sistemi diye ucube bir sistemle yürütülmeye çalışılıyor. Geldiğimiz noktada şu an hastanelerin tümü çökmek üzere, ekonomik olarak döndürülmüyor. Merkez kaynaktan faydalanılmıyor. Hastanenin döner sermayesiyle hem hastanenin ihtiyaçları gideriliyor hem de sağlık emekçisine buradan pay verilmeye çalışılıyor. Bu performans sisteminin kaldırılmasını, yoksulluk sınırının üstünde tek kalemde emekliliğimize de yansıyacak şekilde bir planlama yapılmasını istiyoruz” diye ifade etti.