3 üyesi, eski ABD Başkanı Donald Trump tarafından atanan ve ülke tarihinde 6’ya 3 ile en büyük muhafazakar oy çoğunluğuna sahip ABD Yüksek Mahkemesi, Mississippi eyaletinde 2018 yılında çıkartılan ve hamileliğin 15’inci haftasından sonra kürtajı yasaklayan yasayla ilgili argümanları dinledi.
Missisippi v. Jackson Kadın Sağlığı Organizasyonu adlı dosya üzerine iki saate yakın süren görüşmeler sonucunda 6 muhafazakar yargıç, Mississippi’deki yasanın korunması taraftarı olduklarını belirtirken, 3 demokrat yasaya karşı çıktı.
Yüksek Mahkeme’nin nihai kararının Haziran 2022’den önce açıklanmayacağı öğrenildi.
Öte yandan, mahkemenin Mississippi’deki yasağı korumasının, 'ABD anayasasının bir kadının hamileliğini sonlandırma kararını devlet kısıtlamasından koruduğunu belirten ve ülkede kadınların kürtaj haklarını, fetüsün kendi başına hayatta kalabileceği 24’üncü haftaya kadar garanti altına alan' 1973 tarihli Roe v. Wade kararının pratikte iptal edilmesi anlamına geleceği değerlendirildi.
Görüşülen dosyada eyalet, Roe v. Wade kararında, fetüsün kendi başına hayatta kalabileceğinin belirtildiği 24’üncü hafta sınırının keyfi bir sınır olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını iddia ediyor.
Konuyu Yüksek Mahkeme’ye taşıyan Jackson Kadın Sağlığı Organizasyonu ise, kürtajın yasaklanıp yasaklanmaması konusunda fetüsün tek başına hayatta kalma sınırının kaldırılmasının Roe v. Wade kararının iptali anlamına geleceğini ve kürtajın tamamen yasaklanmasının önünü açacağını ileri sürerek kadınların anayasal haklarının korunmasını talep ediyor.
Mahkemedeki görüşmeler sırasında konuşan ABD Adalet Bakanlığı Baş Hukuk Danışmanı Elizabeth Prelogar, Yüksek Mahkeme’den bu kararın çıkması durumunda ülkedeki eyaletlerin yaklaşık yarısının, ensest ya da tecavüz istisnası olmaksızın kürtajı tamamen yasaklayacağını belirtti.
Prelongar, Roe v. Wade kararının iptal edilmesinin, ülkede benzeri görülmemiş bir bireysel hak kısıtlamasına ve içtihat birliğinin bozulmasına yol açacağını savundu.