‘Bundan kaçışın olmadığını bilmemiz gerekiyor’
İnsanların trafiği, insanların tahliyesi, tarım alanlarının yok olması, iklim 2-3 derece daha arttığı zaman eriyecek buzullar bunu gösteriyor. Ama bundan da kaçışın olmadığını bilmemiz gerekiyor. Yeşil enerji konusunda herkes popülist, güzel, süslü cümleler kuruyor ama kimse üzerine düşen ödevi yapmıyor. Yeşil enerji vurgusu yapan ülkelerin çoğu sanayi ülkeleri. Ama yeşil enerjiyle fabrika işletmek biraz zor oluyor. Çünkü kapasitesi şu anda yeterli değil. Sanayi; güvenli, istediği anda ulaşabilecekleri ve güçlü bir enerji istiyor. Bu yüzden nükleerden, fosil yakıtlardan bu ihtiyacını karşılıyor.
‘Paris İklim Anlaşması’nı bir senaryo olarak görüyorum’
Paris İklim Anlaşması’nı gelişmiş ülkeleri korumak ve gelişmekte olmakta ülkelerin gelişmesini engellemek üzerine kurulu bir senaryo olarak görüyorum. Neden diyecekseniz? Çünkü örnek olarak Almanya'yı verelim. Almanya'nın belli bir karbon salma hakkı var. Buna 100 birim diyelim. Ama Almanya ne salgılıyor? 250 birim salgılıyor. Peki o geri kalan 150 birimi nasıl topluyor? Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden topluyor. Neyle topluyor? Yenilenebilir enerji sistemlerinin artması, bunlara teşvik verilmesiyle beraber birçok elektrik şirketi bu santralleri kurmaya başladı. Bunların da ürettikleri megavat karşılığında üretmedikleri karbon emisyonu var ve bunu satabiliyorlar. Buradan da bir gelirleri oluyor. Dolayısıyla biz sanayi kurmuyoruz ama yeşil enerji kuruyoruz. Oradan da karbonumuzu satarak ekstradan para elde etmiş oluyoruz. Ama biz sanayi geliştiremiyoruz o zaman. Karbonunuzu satarak bir takım gelirler elde ettiğiniz için kimse ağar sanayii kurmak üzerine bir politika geliştirmiyor. Çünkü ağır sanayiyi güneşle, rüzgarla çeviremezsiniz. Son 6 ayda Avrupa'da karbon piyasası 5 eurolardan 65 eurolara çıktı. Çünkü Avrupa'da Almanya kömür santrallerini açmak zorunda kaldı. Dolayısıyla burada iyi bir piyasa da oluştu.
‘Türkiye yenilenebilir enerji konusunda Avrupa’yı yakaladı
Türkiye yenilenebilir enerji konusunda Avrupa’yı yakalamış durumda. Peki, yenilenebilir enerji için daha fazla santral yapmalı mıyız? Ben çok pozitif bakmıyorum. Çünkü güçlü enerji üretimine ihtiyacımız. Tabii termik santrallerimiz doğayı kirletiyor, bu da işin başka bir boyutu yani madalyonun iki yüzü var. Bunun dengesini kurmak için çok doğru politikalar yapıldığını da düşünmüyorum.