G20 Liderler Zirvesi'nin ikinci gününde konuşmasını yapan Rusya lideri Vladimir Putin, Rusya’nın iklimle ilgili üstlendiği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini söyledi.
Putin, uzman değerlendirmelerine göre Rusya’nın karbon salınımının azaltılmasında dünyada lider konumdaki ülkelerden biri olduğunu ifade etti. Putin iklim değişikliği konusuna kapsamlı bir yaklaşım gösterilmesi, bu sırada ekonominin gelişmesi ve vatandaşların refah düzeyinin artmasının da göz önüne alınması gerektiğini vurguladı.
Putin, “Bize göre küresel ısınmayla ilgili sorunların çözümü için sadece emisyonları azaltmanın yeterli olmadığını vurgulamak istiyorum. Sera gazı emilimlerinin artırılması gerekiyor. Rusya bu anlamda birçok ülke gibi muazzam fırsatlara sahip” dedi. Putin ayrıca, “Rusya’da ortalama sıcaklık küresel sıcaklığa kıyasla kıyasla 2.5 kat daha fazla artıyor. Son 10 yılda sıcaklık yarım dereceden fazla arttı” açıklamasını yaptı.
“BM’nin İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris İklim Anlaşması çerçevesinde üstlendiğimiz tüm sorumlulukları yerine getiriyoruz” diyen Putin, sera gazı emisyonunun azaltılması yönündeki politikalarını ısrarlı şekilde sürdürdüklerini, ekonomilerinin enerji yeterliliğini artırmak, elektrik enerjisi sektörlerini geliştirmek ve petrol üretimi sırasında oluşan gaz emisyonlarını azaltmak için adımlar attıklarını belirtti.
Putin ayrıca yatırılan her dolar başına ne kadar sera gazı salınımının azaltıldığına bağlı olarak çevresel projelerle ilgili uzmanlar tarafından uluslararası bir derecelendirme yapılması çağrısında bulundu. Putin, “Uluslararası toplumun çabalarının daha çok sonuç veren projelere odaklanması önem taşıyor” dedi.
Putin, Rusya’daki iklimle ilgili projelerin uluslararası işbirliği konusunda yeni imkanlar yarattığını, iklim değişikliği konusundaki çabalara muazzam katkılar sunduğunu ekledi. Putin, genel anlamda iklim ve çevre ile ilgili girişimlerin yerine getirilmesi sırasında G20’nin tek, eşit ve adil kurallar geliştirilmesi konusunda liderlik etmesinin önemine dikkat çekti.
Rus lider, ormanların korunması ile ilgili projelerin yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasından daha etkili olabileceğini kaydetti.