Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk politikası ve Genişlemeden sorumlu Komiseri Oliver Valheyli, 'göç, terörle mücadele, ekonomi, ticaret, enerji ve ulaşım gibi temel ortak çıkar alanlarında kilit ortak' olarak nitelendirdiği Türkiye ile 2021’de diyalog ve işbirliğinin arttığını açıkladı. Bununla birlikte AB Komisyonu henüz Türkiye ile üyelik görüşmelerini yeniden başlatmayı tavsiye etmiyor.
Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) İktisat Teorisi Bölümü öğretim görevlisi, Avrupa-Atlantik Güvenliği uzmanı Doç. Yuliya Kudryaşova, Sputnik'e yaptığı açıklamada, Valheyli’nin, Türkiye’nin başta göç ve ticaret alanlarında AB için çok önemli bir ülke olmaya devam ettiği yönündeki sözlerine işaret ederek bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Fakat Türkiye’nin çabalarına cevap olarak AB Komisyonu finansman veya vize muafiyeti konusunda hiçbir somut vaatte bulunmuyor. Hatta AB komiserleri, Türkiye’nin, görüşmelerin yeniden başlamasına engel olan çok fazla iç ve dış politika sorunu olduğunu savunuyor. Dış sorunlar arasında, henüz çözüm bekleyen Kıbrıs ihtilafı ve Yunanistan ile Ege Denizi’nde egemenlik hakları ve Akdeniz’de doğalgaz yataklarıyla ilgili yaşanan çatışma gösteriliyor. Bu bağlamda, AB Komisyonu, mevcut siyasi koşullarda Türkiye’yle görüşmeleri yeniden başlatmanın mümkün olmadığı sonucuna vardı.”
Rus uzman, Türkiye-AB ilişkilerinin yerinde saymasının, bu ilişkiler için üçüncü yolun olmamasından kaynaklandığı görüşünde. Kudryaşova, sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB Komisyonu, Türkiye’nin üyeliğine karşı. Bu yüzden görüşmeler de havada, dondurulmuş halde kalıyor. Çünkü görüşmelerin tek bir sonucu olabilir, Türkiye’nin tam üye olarak kabul edilmesi ya da aday statüsünün iptal edilmesi. AB bu iki yoldan hiçbirini seçemez. İşte bu yüzden Gümrük Birliği’ni yenileme ve ticari ilişkileri geliştirme önerileri sürülüyor, sürekli Türkiye’nin göç sorununun çözümü için önemine vurgu yapılıyor. Bu kadar. Yerinde saymalarının tek sebebi, Türkiye’yle ilişkilerde üçüncü yolun olmaması.”