Koronavirüs önlemleri kapsamında okullarda yaklaşık bir buçuk yıldır gerçekleştirilemeyen yüz yüze eğitim birinci sınıfların okula gitmesi ile başladı. Birinci sınıfların ardından 6 Eylül’de tüm sınıflar ders başı yapacak. Okullarda güvenli eğitim için Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun tavsiyesi üzerine ise bir dizi önlem alındı. Eğitimciler bazı önlemlerin uygulanmasında yaşanabilecek sıkıntılara dikkat çekti.
Bilim Kurulu’nun tavsiyesi kapsamında, İçişleri Bakanlığı 81 il valiliğine PCR testi konulu bir genelge gönderdi. Genelgeye göre başta öğretmenler olmak üzere eğitim personeli, kantin çalışanları ile öğrenci servislerinin şoför ve rehber personeli gibi öğrencilerle bir araya gelecek görevlilerden aşı olmamış ya da daha önce hastalık geçirmemiş olanlardan, haftada iki kez PCR testi ile taranmaları istenecek. PCR testi sonuçları okul idareleri tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulacak.
‘Okul yöneticileri endişeli’
Eğitim Bir-Sen Genel Sekreteri Latif Selvi bu durumun okul yönetimlerine ek bir sorumluluk getireceğini ifade ederek, okullarda kaos yaşanmasından endişe ettiklerini ifade etti. Alınan önlemleri Sputnik’e değerlendiren Selvi şunları söyledi:
“Bu kuralların uygulanmasının denetiminin okullarda yapılması mümkün değil. Kişiler kendilerine ilişkin bilgileri gizleyebilir. Bizim bu denetimi okul yönetimi ile gerçekleştirmemiz mümkün olmaz. Bu hususta okul yöneticisi arkadaşlarımızın tamamında bir tedirginlik var. Mesela veli ben size bilgi vermek zorunda değilim dedi. Biz o kişiye nasıl okuldan çık diyeceğiz.”
‘PCR nasıl uygulanacak?’
PCR testinin zorunlu olmasına dikkat çeken Selvi okullarda yaşanabilecekler hakkında da şu değerlendirmelerde bulundu:
“Okullarda gerekli önlemlerin alındığını görüyoruz. Ancak okullarımızda en yaygın şekilde tereddüt oluşturan şey PCR testi. Haftada iki gün olarak öğretmenlere ve öğretmenler dışındaki çalışanlara, servis hizmeti verenlere, kantinde çalışanlara zorunlu olarak uygulanması gerekiyor. Bunun pratik olarak uygulanmasında doğacak güçlükler, eğitim öğretim ortamı içerisinde bir kaos üretecek ortama girebiliriz. Biz gereksiz tartışmalara girilmesini doğru bulmuyoruz. Mesela birisi ‘ben bu uygulamaya karşıyım, testten geçmek istemiyorum’ dedi. Veli de ‘ben bu kişiye çocuğu vermiyorum’ diyebilir. Biz polemikli bir alana girilmesini istemiyoruz.”
‘Öğretmenlerin çoğu aşı oldu’
Sağlık Bilim Kurulu’nun kararının eğitim ve öğretimi etkilememesi gerektiğini de vurgulayan Selvi “Biz öğretmenlerin öncelikli aşılanmasıyla ilgili önerilerimiz söylemiştik. Arkadaşlarımızın çok önemli bir kısmı aşı oldu. Biz kendimizde hem aşı olduk hem de pek çok defa PCR testinden geçtik. Bunlar gönüllü olarak yaptırdık. Sağlık Bilim Kurulu bütün ülkenin ekonomisinin, eğitimin ana belirleyicisi olmamalı. Burada önerilerini ortaya koymalı kurullar buradan gerekli önlemleri almalı. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda bütün hazırlığını yapmış durumda” ifadesini kullandı.