Günlük beslenme rutininin dışına çıkılan Kurban Bayramı’nda doğru beslenme, özellikle bağışıklığın kuvvetli tutulması gereken salgın döneminde daha da önem kazandı. Diyetisyen İbrahim Taşdelen, hem kurban etinin doğru tüketilmesi hem de beslenmeye dair ‘doğru bilinen yanlışları’ Sputnik’e anlattı.
'Bol su tüketin, kaçamakları abartmayın'
Taşdelen, ev ziyaretlerinin yanı sıra kırmızı et ve tatlı tüketiminin arttığı bayram dönemlerinde porsiyonların küçülmesini tavsiye ediyor:
“Çok ağır beslenmeye karşıyız. Etin uygun şekilde pişirilmiş halini tüketmeliyiz. Bayram boyunca öğünlerde meyve sebzeyi eksik etmemeliyiz. Ziyaretlerde çok fazla kaçamak yapmamalıyız. Özellikle su tüketimi önemli, mutlaka yeterince tüketmeliyiz. Kahvaltı öğününü atlamamalıyız. ”
'Eti bir gün bekletmeden tüketmeyin'
Beslenmede bir diğer önemli nokta ise neyi, nasıl tükettiğimiz. Kurban etinin bir gün bekletilmesi gerektiğini ifade eden Taşdelen, “Etin yanında ne yenmeli” sorusunu da yanıtladı:
“Herhangi bir hayvanın etini hemen yerseniz hazımsızlık, sindirim problemi yaratabilir. Ölüm sertliği dediğimiz durumdan dolayı hayvanın etindeki asit vücutta kalır. Bu sebeple de biz onu hemen tüketirsek hazımsızlıktan yakınabiliriz. Kolestrol açısından da risk teşkil eder. Bir gün sonra tüketmeye olumlu bakıyoruz. Yaz aylarında ette çok fazla bakteri ürediğini ve birçok hastalığa sebep olduğunu gördük. Özellikle yaz sıcaklarında biz bu ritüellerden vazgeçilmeliyiz. Mesela et kavurma bir kızartmadır, kızartmadan uzak durmalıyız. Daha çok haşlama ya da ızgara tercih edilmeli. Yanında da ayran, süt grubu, salata tüketilmeli. Ete garnitürler eşlik etmeli. Kurban bayramında 2-3 gün et eksik olmaz. Maksimum 2 öğün et tüketilmeli. Günlük 200 gramı geçmemeli.”
Kurban eti nasıl muhafaza edilmeli?
Kırmızı etin saklama koşullarına ilişkin yapılan yanlışları da anlatan Taşdelen, et zehirlenmelerine karşı uyardı:
“Oda sıcaklığında 4-5 saat bekletilir ve etin kanı çekilir İkinci aşama 4-6 derecede buzlukta 6-8 saat bekleteceğiz. Oda sıcaklığında bekletmezsek yoğun bakteri oluşur. Buzlukta donup sonrasında çözdürülen et ise kesinlikle yeniden buzluğa konmamalı. Et zehirlenmeleri genelde ölümle sonuçlanmaz ama vücudun toparlanması açısından sizi zorlar. Çocuklarda, gebelerde hepsinde ayrı bir yol izler. Besin zehirlenmesi dışında toksoplazma, helikobakter gibi bağışıklıktan düşüren hastalıklara sebep olabilir."
'Eti yıkamayın'
Diyetisyen Taşdelen, ‘et yıkanır mı?’ sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Eti kesinlikle yıkamamalıyız. Yumurtayı da aynı şekilde. Sadece, yumurtayı tüketimden biraz önce yıkayabilriiz. Et yıkanmaz. Zaten ısıl işlem gördüğü için o bakteriler et pişerken mutlaka yok oluyor.”