Bilim dünyasının 2018'de kaybettiği, Albert Einstein'dan sonraki en parlak teorik fizikçi Stephen Hawking'in 50 yıl önce ortaya attığı kara delik kuramının doğruluğunun kanıtlandığı belirtildi. Hawking alan teoreminin 'ötesine hiçbir şeyin kaçamadığı olay ufkunun asla küçülmediği, ancak ve ancak büyüyebileceği' tezi, gerçek hayatta ilk kez gözlemlendi.
Kütleçekimsel dalgalar sayesinde çözdüler
ABD'nin en prestijli üniversitelerinden Massachusetts Institute of Technology'den (MIT) bilim insanları, kütleçekimsel dalgaları gözlemleyerek Hawking'in kara delik kuramının yüzde 95 isabetli olduğunu teyit ettiklerini duyurdu.
Birleşerek daha büyük bir kara delik oluşturan iki kara deliği analiz eden MIT ekibi, sarmal yapan iki kara deliğin yarattığı kütleçekimsel dalgaları inceledi. Dalgalarını birleşmeden önce ve sonra analiz ederek hem iki kara deliğin hem de yeni oluşturdukları kara deliğin kütlelerini ölçtü. Böylece birleşmeden sonra olay ufkunun arttığı belirlendi.
'Daha farklı canavarlar olabilir'
Karadelik birleşmesi sırasında yayılan kütleçekimsel dalgaların ilk gözleminden (GW 150914) verilerin kullanıldığı araştırmanın liderlerinden olan MIT Kavli Astrofizik ve Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nde NASA Einstein Doktora Sonrası Araştırma Görevlisi Maximiliano Isi, bir açıklama yaptı:
"Orada farklı kompakt nesnelerden oluşan bir hayvanat bahçesi olması mümkün, bunları bazıları Einstein ve Hawking yasalarını izleyen kara delikler iken, diğerleri biraz daha farklı canavarlar olabilir. Yani, bu testi bir kez yapınca bitmiş sayamazsınız. Bunu bir kez yapmanız henüz başlangıçtır."
'Daha önce düşünmediğimiz sorulara ulaştık'
Ekip, her iki kara deliğin toplam ufuk alanının yaklaşık 24 bin, yeni oluşan kara deliğin ufuk alanı eşliğinde 36 bin 698 kilometrekare olduğunu ölçerken, Isi "Veriler, birleşmeden sonra ufuk alanının arttığını ve alan yasasının çok yüksek olasılıkla karşılandığını ezici bir güvenle gösteriyor" diyerek şöyle devam etti:
"Kütleçekim dalgası verileri hakkında yeni ve yaratıcı şekillerde düşünebilmemiz ve daha önce düşünmediğimiz sorulara ulaşabilmemiz cesaret verici...Bir gün, bu veriler beklemediğimiz bir şeyi ortaya çıkarabilir."