And Dağları'nın doğusunda, Ekvador ile Peru arasındaki sınırda uzanan Cordillera del Cóndor isimli silsilede yeni bir kara kurbağası bulan bilim insanları David Brito-Zapata ile Carolina Reyes-Puig, buna 'Pristimantis ledzeppelin' adını layık gördüler. Anlamı, Robert Plant, Jimmy Page, John Paul Jones ve John Bonham tarafından 1968'de kurulup rock müziğe damgasını vurduktan sonra Bonham'ın ölümüyle 1980'de dağılan Britanyalı gruba atıfla 'Led Zeppelin’in Yağmur Kurbağası'.
Bakır kırmızısı gözleri ve benekli, sarı, kahverengi, siyah ve turuncu derisiyle dikkat çeken kurbağa, Pristimantis adındaki büyük bir kurbağa cinsinin üyesi. Pristimantis cinsinin 569 türünden 28'i son 2 yılda Ekvador'da saptandı.
Led Zeppelin’in Yağmur Kurbağası'nın keşfedilmesi, Neotropical Biodiversity dergisinde ve Ekvador hükümetinin Ulusal Biyoçeşitlilik Enstitüsü'nün web sitesinde duyuruldu.
Brito-Zapata ile Reyes-Puig'in açıklamasına göre türün tüm üyeleri, orman içindeki akarsuları çevreleyen çalılarda, sudan 1.7-3 metre arası yükseklikteki yapraklara tünemiş halde yaşıyor. Erkeklerin uzunluğu 2.4 santime ulaşırken, bir yetişkin dişinin uzunluğunun 3.6 santime vardığı belirlendi.
'Sıradışı müziği onurlandırmak için'
Dergideki makalede ad tercihini 'Led Zeppelin ile sıradışı müziğini onurlandırmak istemeleriyle' açıklayan çift, gençleri "Led Zeppelin, 1968'de Londra'da kurulan, 1970'ler boyunca en etkili gruplardan biri olan ve hem hard rock hem de heavy metalin öncüleri olan Britanyalı bir rock grubuydu" diye bilgilendirdi.
'Ayaklar altında çiğnenme riskiyle karşı karşıya'
'Habitatının zengin biyolojik çeşitliliğinin çiftçilik, ağaç kesimi, madencilik, hastalık ve iklim krizi nedeniyle tehlikeye girmesi yüzünden Pristimantis ledzeppelin'in ayaklar altında çiğnenme riskiyle karşı karşıya olduğu' uyarısını yapan çift, bu türün hayatta kalmak için başka bir bölgeye taşınması ihtimalinin bulunmadığını, dolayısıyla koruma altına alınması gerektiğini belirtti:
"Cordillera del Cóndor'un yüksek endemizmi nedeniyle, burada betimlenen yeni türlerin yalnızca bu sınırlı alanda bulunması muhtemeldir, bu nedenle küçük omurgalıları korumak için yeni uzun vadeli girişimleri düşünmek önemlidir."