BM öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin de katılımıyla 5+1 formatındaki gayriresmiKıbrıs konulu konferansın son gün oturumu yapıldı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptığı açıklamada, "Kıbrıs sorunun çözümü için resmi görüşmelerin başlaması için yeterli ortak zemin bulamadık" dedi.
“Birleşmiş Milletler’in bugüne kadar sürdürdüğü görüşme serüvenindeki başlık, birleşik federal bir Kıbrıs’ın çözümü ile ilgiliydi. Fakat Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar şu anda Cenevre’de devam eden gayri resmi görüşmelere iki ayrı eşit egemen devlet başlığı altında katıldı. Tatar, bu görüşmeler çerçevesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e de bu yeni tutumu içeren öneriyi sunmuştu. Bana göre bu koşullarda Guterres’in iki farklı tepkisi olabilir: Birincisi, bilhassa Kıbrıs Türk tarafına vurgu yaparak iki devletli çözüm fikrinden vazgeçip federal bir başlık altında yeniden görüşmelerin düzenlenmesi için tarafların mutabık kalabileceği ileriki bir tarihe endeksleme teklifi. Diğer olasılı bir tepki ise, Kıbrıs görüşmelerinden tamamen vazgeçmesi.”
“Olaya bu çerçevede baktığımızda bugün ben bir Kıbrıslı Türk olarak çözümün iki ayrı eşit egemen bir devlet olacağı inancı içerisinde değilim'' diye konuşan Dayıoğlu, şöyle devam etti: ''Umüt ediyorum ki, Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar çözüm serüvenine doğru çizelge üzerinde devam eder ve nihayet gerçekçi bir karar alır. Tatar’ın şu anki tutumu, BM kararlarına aykırı olduğu için bizi yapıcı bir sonuca götüreceğini düşünmüyorum.”
“Bence egemen ve eşit iki devletli çözüm fikri, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının lehine bir düşünce değil. Bu fikrin asıl savunucuları diğer güçler. Ben bu inançtayım. Çünkü Türk toplumu ve Kıbrıs Türk toplumu barıştan yanadırlar. Ama iki devletli çözüm fikri ise, belirsizliği daha uzun bir süreye yaymak amacıyla görüşme sürecini bertaraf etmek için girişilen bir yoldur. İnşallah taraflar doğru mantığa, doğru düşünceye gelirler ve birleşik federal Kıbrıs başlığı altında buluşup bunu en kısa zamanda neticeye bağlarlar.”