Bir zamanlar ünlü sanatçıların yeni çıkan kasetlerini almak için kuyrukların oluştuğu müzik marketleri, zamana yenik düşen mesleklerden biri oldu. Türkiye’de her geçen gün sayısı azalan kasetçi dükkanları, yerini dijitalleşmeye bıraksa da eskiler bu geleneği bırakmıyor.
Mardin’de yaşayan 63 yaşındaki Ethem Aksan 6 metrekarelik kasetçi dükkanına 45 yılını vererek bir nostaljiyi yaşatıyor. Sektörün son temsilcisi olan Aksan, nostalji sevenlerin uğrak mekanlarından biri.
Dükkanına gelen sanatçıları bile şaşırtan Aksan "Sanatçılar kasetlerini gördüğünde ‘Bunlar bizde bile yok’ diyerek şaşırıyor" diyor.
‘Müziğe ömrümü verdim’
4 çocuk babası Aksan, bu mesleği babasından aldığını ve 95 yıllık bir geçmişinin olduğunu söylüyor. "Ben müziğe ömrümü verdim" diyen Aksan, kasete olan ilgi azalsa da yurtiçi ve yurtdışından halen sipariş verenlerin olduğunu söylüyor.
Aksan "Önceden işler iyiydi ama şimdi zarar ediyorum. Kiralarımı cebimden ödüyorum. Geçmişten kazandıklarımla Türkiye'ye mal olmuş ses sanatçılarımızın eserlerini muhafaza ediyor, onların anılarını yaşatıyorum. Bu nereye kadar devam edecek ben de bilmiyorum" şeklinde konuştu.
'2 kaset varsa birini satıyorum, diğerini de arşivliyorum'
Asıl mesleğinin elektronik olduğunu ve müzikten kopamadığını ifade eden Aksan, şunları söyledi:
"Kopamadığım için de halen sürdürüyorum. 80’lerden bu yana piyasada bile bulunmayan bir arşivim var. Güler Işık, Selami Şahin abiyle dükkana geldiği zaman ‘Benim kasetlerim var mı?’ diye sordu. Onun kasetlerinin olduğu arşivi çıkardığım zaman çok şaşırdı. Kendi firmasında dahi o kasetler yoktu. Sağ olsun imzaladı. Benden istedi ama vermedim. Çünkü o benim arşivim. Bende 2 kaset varsa birini satıyorum, diğerini de arşivliyorum. O kasete 500 TL verseler de satmam. Çünkü ben bu arşive yıllarımı verdim."
'Sanatçılar, kendi firmalarında bile bulamadıkları kasetleri benden istiyor'
"Ben bu kasetleri baktığım zaman, gençlik yıllarımda yaşadığım zor günleri anımsıyorum" diyen Aksan, "Burası rahmetli babamdan kalma. Şu an burada 4 bin kaset mevcut, depoda da 12 bin kaset duruyor. Kendi doldurduğum kasetler de var. Adı bile hatırlanmayan sanatçıların kasetleri var. Sanatçılar, kendi firmalarında bile bulamadıkları kasetleri benden istiyor. Eğer varsa bende ulaştırıyorum ve onlar da ben de çok mutlu oluyoruz" dedi.
'Bir kaseti, değerini bilen birine satmak isterim'
Yurtiçi ve yurtdışından sipariş aldığını söyleyen Aksan şunları söyledi:
"Yurtdışından, Amerika’dan, Fransa’dan, İngiltere’den, Almanya’dan gelip 50 tane alan oluyor, 20 tane alan oluyor, 100 tane alan oluyor. Fiyatı ne kadar söylersem alıyorlar. Benim tek düşüncem, bir kaseti değerini bilen birine satmak isterim. Mesela Müzeyyen Senar’ın kasetini kendini bilmez birine sattığım zaman bir kere dinler ve atar. Sanatçının da benim de emeğimi yok eder. Yeni dinleyicilerde eski dinleyicilerin anlayışı yok. Eskiler ben nasıl bir kasete gözüm gibi bakıyorsam onlar da gözü gibi bakardı. Geçmişlerini düşünerek o kasetleri muhafaza ediyorlar. Yeniler sürekli tüketiyor."
'En çok üzüldüğüm ve halen ‘eyvah’ dediğim 8 tane kasetimi aldılar'
Boş bir kaset kabını çıkararak 'Ben buna çok üzüldüm' diyerek iç çeken Aksan, yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"Benim burada hatıra olarak kaydetmiş olduğum bir kasetim vardı. Türk sanat müziği okurdum. Benim en çok üzüldüğüm ve halen ‘eyvah’ dediğim 8 tane kasetim vardı. Emniyet yetkilileri gelip ‘bandrolsüz’ diye elimden aldılar. Gençlik yıllarımda hatıra olarak kaydetmiş olduğum ve geleceğe bırakmak istediğim kasetlerimdi. Ben ona çok üzüldüm. Yani bilen birileri gelmiş olsaydı o kasetleri almazdı. Şu an bir tek kapağı kaldı elimde."