Avrupa’da gördüğü Astronomi ve Astrofizik eğitiminin ardından İtalya’dan aldığı doktora teklifine rağmen ülkesi için çalışmak için doktorasını Gaziantep Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nde yapmayı tercih eden Kaan Kaplan, 2 yıllık çalışmanın ardından ötegezegen keşfinin eşiğine geldi.
2 bin 700 ışık yılı uzaklıktaki Messier 35 yıldız kümesindeki yıldızlardan iki tanesinde gezegen izlerine rastlayan Kaplan, gezegen keşfine katkısunanikinci Türk bilim insanı olma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor.
Yıldızlar ile aday ötegezegenlerle ilgili yazdığı makale dünyaca ünlü ‘New Astronomy’dergisinde yayınlanan Kaplan, ABD'deki Princeton Üniversitesi'nde aynı yıldız kümesinde çalışan bir ekiple iş birliğine başladı.
Keşfi gerçekleştirdikten sonra Türkiye’de eğitim gören öğrencileri uzay alanına yönlendirmeye çalışacağını anlatan Kaplan, Avrupa’da kalmak yerine Türkiye’ye döndüğüne hiç pişman olmadığını söyledi.
2 yıldır 50 bin yıldızın parlaklık değerlerini incelediğini aktaran Kaplan, gezegenin yıldızın önünden geçmesidurumunda parlaklığın azaldığını belirtti.
‘2 yıldız öte gezegen olabilir’
Kaplan, ancak parlaklığın az olduğum kısımlar az olduğu için araştırmacılar hemen bir gezegen olduğunu söylemekten kaçındığını belirtti:
“Bu yüzden yaptığımız çalışmalar çok çok hassas olması gerekiyor. Uzayda gezegen aramada böyle işliyor. 2 yıl boyunca tek tek 50 bin yıldızın parlaklık değerlerini inceledim. 2 yılın sonunda 2 yıldızın ötegezegen olabileceğine dair izlere rastladım. Bu sonuçlarımı grafiklerimi literatürde iyi bir yeri olan astronomi dergisine gönderdim. Geçtiğimiz günlerde de kabul edilerek yayınlandı. Bir doktora öğrencisi olarak bunları tek başıma yaptım. Lisans eğitimim süresince İsviçre Cenevre’de gözlem evinde staj yaptım. Orada gezegenlerin nasıl bulunacağıyla ilgili eğitimler aldım.”
‘Princeton Üniversitesi’ndeki bir ekiple çalışıyorum’
Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Avusturya, İtalya ve Almanya’da master eğitimini tamamladığını ifade eden Kaplan, Gaziantep Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nden aldığı teklif üzerine memleketi Gaziantep’e geri döndüğünü anlattı:
“Princeton Üniversitesi’ndeki bir ekiple çalışıyorum. Öncelikli hedefimiz bu gezegenlerin varlığını kanıtlayabilmek. Daha sonra ise bu alanda öğrencileri yetiştirmeyi istiyorum. Her yıl en az 2-3 öğrenciyi havacılık alanından uzay alanına çekmeyi amaçlıyorum. 2023’te Ay’a çıkma hedefi koyduğumuz bu zamanda ülkenin gelişimine katkı sağlamak istiyorum.”
Yurtdışında uzay alanında yürütülen çalışmaların çok iyi düzeyde olduğunu sözlerine ekleyen Kaplan, “Eğitim alırken o ülkelerin çalışmalarına imrenerek bakıyordum. Oradayken ‘Bizim ülkemiz neden yapamıyor?’ diye soruyordum. Ben geldikten sonra Türkiye Uzay Ajansı kuruldu. Çok iyi işler yapmaya başladılar. Geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanımız Ay’a çıkma hedefini koyunca diğer ülkelere ‘Bu işte artık biz de varız’ demiş oldu. İnşallah birkaç yıl içerisinde varlığımızı göstermeye başlayacağız” ifadelerini kullandı.
‘Beyin göçünü Batı’ya yapmak yerine Anadolu’ya yapmayı tercih ettim, hiç pişman değilim’
Türkiye’ye dönerken korkularının bulunduğunu dile getiren Kaplan, Avrupa’dayken teknoloji ve imkanlardan dolayı çalışmalarını daha hızlı ilerletme şansına sahip olduğunu söyledi:
“Ben beyin göçünü Batı’ya yapmak yerine Anadolu’ya yapmayı tercih ettim. O yüzden burayı seçtim. Birlikte mezun olduğum arkadaşlarımın 7’si Amerika ve Avrupa’ya gitti. Ülkeye geri dönen benle başka bir arkadaşımdı. Ancak o da şimdi Japonya’ya döndü. Yani tek başıma kaldım. Bizim bu insanları ülkeye geri döndürmemiz gerekiyor. Ben Gaziantep’e dönerken İtalya’da bir üniversiteden doktora için kabul almıştım. O kabule rağmen kendi şehrime döndüm. Hiç pişman değilim.”