AKŞAM POSTASI

Siyaset bilimci Özpek: Kapatma davasının sonucuna göre ya muhalefet sallanacak, ya da AYM hedefte olacak

Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek, “Anayasa Mahkemesi HDP’yi kapatırsa muhalefet bloğu HDP’ye sahip çıkamamış partiler olarak öne çıkacak ve muhalefet içerisindeki intizam bozulacak. Eğer AYM başvuruyu reddederse olabilecek erken seçimde Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirme söylemiyle Cumhur ittifakı seçimlere girebilir” dedi.
Sitede oku

Siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek, RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na HDP’nin kapatılma davasıyla gerilen siyasi atmosferi değerlendirdi. Özpek, “Anayasa Mahkemesi HDP’yi kapatırsa muhalefet bloğu HDP’ye sahip çıkamamış partiler olarak öne çıkacak ve muhalefet içerisindeki intizam bozulacak. Eğer AYM başvuruyu reddederse olabilecek erken seçimde Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirme söylemiyle  Cumhur ittifakı seçimlere girebilir” dedi.

Özpek’in açıklamaları şöyle:

“Ekim ayı içerisinde MHP’nin başkanı Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’ni adeta meşruluğu sorgulanır halde bıraktı, çok ağır eleştirilerde bulundu ve hemen ardından HDP’nin kapatılması konusu gündeme geldi. HDP’nin kapatılması, terör saldırısı ya da bir şiddet eyleminden sonra gündeme gelmiyor. Durduk yere gündeme gelen bir konu. Bu iki eleştiri arasında ilişki olduğunu düşündüler 2020 Ekim ayında. Açıkçası erken seçim öncesi strateji olabileceğine dikkat çektim. Terörle mücadelede bir başarı bulamazsınız HDP’yi kapatarak. HDP’yi kapatarak ulaşabileceğiniz bir amaç yok.”

'Kapatma davasının iki olası sonucu...'

Anayasa Mahkemesi eğer HDP’nin kapatılmasını onaylarsa muhalefet bloğu bunu önleyememiş ya da HDP’ye sahip çıkamamış partiler olarak öne çıkacak ve dolayısıyla muhalefet içerisindeki intizam bozulacak. Eğer Anayasa Mahkemesi kapatılma başvurusunu reddederse olabilecek erken seçimde Anayasa Mahkemesi’ni dönüştürebilecek güçleri talep eden bir söylemde Cumhur ittifakı seçimlere girebilir. Popülist politika gerçek halkın arzularının yozlaşmış elitler tarafından bir politikaya dönüşmesine mani olduklarını iddia eder. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi üyeleri bu noktada muhtemelen hedefe konulacak. Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesi için seçim çağrısı yapılacak, seçim atmosferi bu söylemle domine edilecek.”

Somut olarak hayatımızı etkileyen birçok sorunla karşılaşıyoruz ama ana akım TV’lerde sürekli olarak HDP konuşuluyor. Muhalefet partilerinin HDP’nin kapatılması konusunda nasıl cevap vereceği şu anda halka dayatılan bir konu. Siyaset yapma alanı HDP ile olan meseleye sıkıştırılmış durumda ve buna destek olan muhalifler de var.  

'Devlet MHP ve AK Parti mi oldu?'

O kadar terör saldırısı oldu ve bunların önemli bir kısmını PKK’nın ilişkili örgütleri üstlendi. HDP’nin üzerinde baskı oluştuğunu görmedik. Diyarbakır meydanın PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın 3 sene üst üste mektubu okundu. Yandaş gazetecilere baktığım zaman devlet politikasıydı diyorlar ama devlet politikası filan değildi. Ak Parti’nin dışında ona dikta edebilecek hangi devlet kurumu var? Bu nasıl bir devlet politikası ki Ak Parti, Meclis’te çoğunluğunu kaybettiği anda tam aksi istikamette ilerliyor, bu nasıl devlet? HDP’nin üzerindeki baskının yoğunlaşması dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti kanunlarıyla, Türkiye Cumhuriyeti kurumsallığıyla alakalı bir şey olamayabilir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten yürütme erkine sahip ve yasama erkinin içerisinde çoğunluğuna sahip olan Ak Parti ve onun müttefiklerinin siyasi ihtiyaçları doğrultusunda şekilleniyor olabilir. HDP’nin kendi ya da Kürt meselesinin kendisi sadece ve sadece hükümetin siyasi ikbalini tehdit ettiği sürece gündeme geliyor ve o şekilde bir reaksiyonla muhatap oluyor. Acaba HDP’yi kapatmak isteyen Türkiye Cumhuriyeti devleti mi? Yoksa HDP’yi yargılamak isteyen Ak Parti ile MHP mi? Eğer ikinci şık ise biz Türkiye Cumhuriyeti’nden bahsetmeyelim. Kanunlar, bu iki partinin siyasi hesaplarına göre esneyecekse, savcılar bu iki partinin hesaplarına göre hareket edecekse ve Türkiye Cumhuriyeti kanunları bu iki siyasi partinin ikbalini tehdit ettiği sürece uygulanmayacaksa mesela çözüm sürecinde olduğu gibi.. Biz devlet kurumsallığından bahsedemeyiz.''

Yorum yaz