Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz" şeklindeki ifadesiyle ilgili olarak dün konunun taraflarını aradığını, reform kapsamında nelerin hedeflendiğini sorduğunu paylaştı.
Sarıkaya, 'İşte reform paketinde yer alacaklar… İlk paket bütçeden sonra; ilk adım ifade özgürlüğü' başlıklı yazısında sözlerine şöyle devam etti:
"Çünkü en son 2013 tarihinde bir reform gerçekleşmiş, kamuda başörtüsü yasağının kalkması sağlanırken, her sabah okullarda okutulan ’Andımız’ın okutulması uygulamasına son verilmiş, köylerin eski yerel isimlerini almasının da önü açılmıştı.
Sonrasında da uyum yasaları yapıldı ancak bu denli etkili düzenlemeler içinde yer bulmadı, daha çok Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uyum sağlamayı hedefleyen düzenlemelere gidildi.
Bugün ise yeniden 2007-2013 şartlarına dönüş yapılacağının işareti veriliyor.
Reform düzenlemeleri ile ilgili verilen tarih ise TBMM’deki bütçe görüşmelerinin sonrasına hedefleniyor.
Belirttiklerine göre, ocak ayıyla birlikte bir dizi yeni kanun düzenlemelerinin hızla TBMM’ye teklif olarak sunulacağı süreç başlayacak.
Yine vurguladıklarına göre, ilk adımda ifade özgürlüğü, hakim teminatına ilişkin dile getirilen ancak son iki pakette yer bulamayan düzenlemeler gelecek.
İnsan hakları eylem planı
Muhtemel ki bunun hemen öncesinde 2019 Ocak ayında aslında açıklanması planlanan ancak son anda vazgeçilen İnsan Hakları Eylem Planına yönelik, AB’nin de beklediği bir dizi düzenleme hedefleniyor.
Adalet Bakanlığı’nda çalışmaları devam eden İnsan Hakları Eylem Planı’nın bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanması amaçlanmış.
Hedef, AYM ve AİHM kararlarında yer verilen ihlal alanlarına ilişkin etkili çözümler geliştirilmesi ve bir süredir ilişkilerin soğuk olduğu insan hakları alanında faaliyet gösteren uluslararası koruma mekanizmalarının gözlem ve raporlarının dikkate alınması…
Hatta işbirliğine gitme yollarının geliştirilmesi…
Burada hedef, yatırımcıya güvence getiren düzenlemeler ve yatırım ortamının iyileştirilmesine ilişkin uygulamada karşılaşılan zorlukların giderilmesi…
İfade özgürlüğüne engel
‘Mülkiyet hakkı ve insan hakları kesişmesine kadar kapsamlı bir eylem planını devreye sokacağız’ dedi, bazı ayrıntılar verdi.
Altını çizdikleri, birkaç gündür Prof. Dr. Adem Sözüer’in de belirttiği, ’Yasalardan değil uygulamadan kaynaklı sorunların aşılmasına’ odaklı.
O nedenle ilk aşamada ele alınacak fikir hürriyetine ilişkin düzenlemede, daha çok, ’uygulamada insan hakları duyarlılığının arttırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmiş…’
Özellikle, ’medya aracılığıyla ifadenin açıklanması, gösteri ve toplantı yürüyüşleri sırasında gereksiz gözaltı, tutuklamalardan kaynaklanan ölçüsüzlüğün ortadan kaldırılması’ amaçlanıyor.
Sorun uygulamada
Haber verme, bilgi aktarma sınırları içinde gerçekleşen eleştiri ve düşünce açıklamalarının suç olmadığına ilişkin mevzuat düzenlemesine gidilmesinin amaçlandığı belirtildi.
Biraz açmalarını istedim, örnekle yanıt verdi:
‘Türk Ceza Kanunu’na göre ‘Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklaması suç oluşturmaz…’ ama gelin görün ki uygulamada büyük sorun yaşanıyor; mevzuat düzenlemeleri ile bunların aşılması hedefleniyor…’
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de TBMM’de bakanlığının bütçesi görüşülürken dile getirilmişti.
AYM ve AİHM kararları
Buna göre hakim ve Cumhuriyet savcılarının terfi incelemesi ve denetimlerinde Anayasa Mahkemesi, Bireysel veya AİHM kararlarına uyumsuzluğu göz önüne alınacak; terfilerinde göz önünde tutulacak bir mevzuat düzenlemesine gidilecek.
Burada en dikkat çeken ise Adalet Bakanı Gül’ün de eleştirdiği AYM’nin Enis Berberoğlu kararının yerel mahkeme tarafından tanınmamasına ilişkin bir durumun bir daha yaşanmaması.
Yani bir daha mahkeme, ben kararını tanımıyorum diyemeyecek, yeniden yargılama yoluna gidecek, ayrıca bu tavrı kadro ilerlemesi ve terfilerinde de kıstas oluşturacak.
Coğrafi teminat bu kez tamam
Asıl önemli olanı ise iki pakette yer alacağı söylenmesine karşın son anda çıkarılan ’Belirli bir mesleki kıdeme ulaşmış hakim ve savcılara coğrafi teminat getiren’ düzenlemenin bu kez ilk pakette yer alacağının sözü veriliyor.
Yani hakimlerin süreleri dolmadan keyfi olarak bir yerden diğerine sürgüne gönderilmesinin önüne geçilecek.
Yine özgürlük hakkını etkileyen, gözaltı, tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin mevzuat ve uygulamanın da gözden geçirilmesine karar verilmiş; çünkü mevcut kanunların yeteri oranda hakkı tanıdığına inanılıyor; yine de bir eksiklik varsa düzeltme yoluna gidileceğine de vurgu yapılıyor.
Bunun için gösterilen örnek de hukuk sistemine yeni kazandırılan ’uzlaştırma’ ile ilgili iyi işlediğine tanıklık edilen sistemin aksayan yönlerine ilişkin düzenlemelerin hemen yapılması.
Yeni bir hazırlık var ancak bunun ne kadarının uygulamada hayata geçeceğine ilişkin net bir söylem de henüz bulunamıyor…
Sanırım TBMM’ye gelince daha net göreceğiz."