Anayasa Mahkemesi (AYM), dün gece yaşanan 'darbe iması' tartışmalarıyla ilgili olarak yeni bir açıklama yaptı.
AYM Üyesi Engin Yıldırım'ın 'Işıklar yanıyor' şeklindeki paylaşımının kurumsal görüşü yansıtmadığı belirtilen açıklamada, şu ifade kullanıldı:
"Anayasa Mahkemesi 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı basın açıklamasında ifade ettiği gibi anayasal düzene karşı her türlü demokrasi dışı girişimi reddetmekte ve demokratik hukuk devletinin yanında durmaktadır."
Ne olmuştu?
Yıldırım, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu hakkında AYM'nin verdiği 'yeniden yargılama' kararını tanımamasına dün gece kişisel Twitter hesabında bir gönderme yaptı. AYM binasının fotoğrafını 'Işıklar yanıyor' notuyla paylaşan Yıldırım'ın bu mesajı, birçok kişi tarafından 'darbe iması' olarak yorumlandı.
İçişleri Bakanlığı, tartışma yaratan bu paylaşıma 'Işıklarımız hiç sönmüyor' diye yanıt verdi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Vesayet özlemi içinde olanlar, hukuk adına konuşma ehliyetini yitirirler. Işıkları millet açar, millet kapatır" tepkisini gösterirken, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da "AYM üyeleri arasında belli ki vesayet özlemi çekenler var. Kimse merak etmesin; milletimiz feraset sahibidir, lüzumsuz ışıkları söndürmeyi iyi bilir" ifadesini kullandı.
İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı da Yıldırım'a istifa çağrısında bulunduğu paylaşımında "Dün 'Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor' diyerek darbecilere selam çakanların bugün görevini üstlenenler bir saniye durmasın, istifa etsin" dedi.
Neden darbe iması olarak yorumlandı?
Türkiye, 'Işıklar yanıyor' cümlesiyle gazeteci Mehmet Ali Birand'ın 32. Gün programında tanıştı. Birand, Türkiye'nin yakın tarihini mercek altına aldığı belgesellerinde Genelkurmay Başkanlığı'nın ışıklarıyla darbe girişimi arasında bir bağlantı kuruyordu.
Birand, her kriz gecesinde Genelkurmay'ın ışıklarına bakmak gerektiğini belirterek şunları söylüyordu:
"Genelkurmay'ın ışıkları sönükse mesele yok demektir. Işıklar yanıyorsa bunun tek anlamı vardı; ordu tedirgindi."