DÜNYA

'Doğrudan ve dolaylı hiçbir ambargo Türkiye’nin kararlılığının önüne geçemez'

Karadeniz'de bulunan doğal gaz keşfi ile Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle ilgili konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üst düzey yetkilisi, "Doğrudan ve dolaylı hiçbir ambargo Türkiye’nin bu kararlılığının önüne geçemez" açıklamasında bulundu.
Sitede oku

Türkiye'nin Karadeniz'deki doğal gaz keşfi ile Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilimle ilgili olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı üst düzey yetkilisi "Doğrudan ve dolaylı hiçbir ambargo Türkiye’nin bu kararlılığının önüne geçemez" açıklamasında bulundu.

Sputnik'in sorularını yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilisi şu açıklamalarda bulundu:

Karadeniz'de yeni keşfedilen doğal gaz rezervinin işletme aşamasında Rusya ile işbirliği olanağını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Karadeniz’de gaz bulunmasıyla ilgili gelişmeler tamamen TPAO’ya ait ve bunun böyle de sürmesi planlanıyor. Ancak bu ileride yaşanacak olası bir ortaklık için kapılarımızı kapalı tutacağımız anlamına gelmiyor. Türkiye ile Rusya’nın enerji alanındaki işbirliği son derece önemli. TürkAkım’ı çok kısa bir süre içerisinde tamamladık. KuzeyAkım’la ilgili tartışmalar halen devam ederken, biz projeyi tamamladık. Gaz artık bize ulaşıyor ve bu boru hattından Bulgaristan gibi Doğu Avrupa ülkelerine de ulaşacak. İşbirliği son derece olumlu gidiyor. Ancak hükümetler arası ilişkiler çok iyi gitse de bazen şirketler ticari fayda odaklı olabiliyor. Bu elbette anlaşılır bir durum. Dolayısıyla bizim de burada ticari ve ekonomik motivasyonumuz var. BOTAŞ, firmalarla masaya oturduğu zaman, iyi bir ilerleme ve iyi fiyat görmemiz gerekiyor.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sismik araştırmaların sonuçları ve planları nedir? Bazı Avrupa ülkelerinden gelen yaptırım tehditleri ile ilgili görüşünüz nedir?

Bizim bu deniz programına başlamaktaki amacımız, sadece dev sondaj gemilerimizi göstererek gövde gösteri yapmak değildi. Evet, İsrail, Mısır ve diğerleri tarafından da bazı keşifler ve üretim süreçleri devam ediyor. Ancak orada bir potansiyel olduğu ortada. Bu yüzden sismik araştırma ve sondaj çalışmalarını başlattık. Amacımız ülke içerisindeki tüketime yönelik doğal gaz bulmak. O yüzden doğrudan ve dolaylı hiçbir ambargo Türkiye’nin bu kararlılığının önüne geçemez. Çünkü bu, ülkenin enerji güvenliği açısından son derece büyük önem arz ediyor. Kararlılığımız artarak sürecek. Doğu Akdeniz’de henüz gaz bulamamış olabiliriz. Ama bu kararlılığımızın bizi sonuca götüreceğini Karadeniz’deki gaz bulmamız da bize bir kez daha göstermiş oldu. Adımlarımızda kararlıyız. Arama çalışmalarımızı ve yatırımları sürdüreceğiz. 

Yetkili ayrıca, toplantı esnasında  Akkuyu projesiyle ilgili de şu açıklamalarda bulundu:

"Bence dünyanın, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla başa çıkma konusundaki gerekli önlemleri öne alıp almayacağına karar vermesi gerekiyor. Bence durum bu. Uzmanlar, iklim değişikliğinin daha da yıkıcı olabileceğini ve bu konuda ciddi olmamız gerektiğini söylüyor. Bunu söylediğimizde, karbon emisyonlarının azaltılması için temiz enerji kaynaklarına ihtiyaç doğuyor. Biz de yenilenebilir enerkiye yönelebiliriz. Elektrik depolama sorununu çözmedik. Bu nedenle rüzgar, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynakları gibi alternatif kaynaklara sahibiz. Jeneratörler gibi bir yedekleme sistemine sahip olmanız gerekir. Bizim de geçen yüzyılda yaptığımız şey bu. Ya da, bazılarının çevreye daha zararlı olduğunu iddia ettikleri büyük gelgit projesine ihtiyacınız var. Veya temel yük olarak doğal gaza veya nükleer enerjiye ihtiyacınız var. Yani bir noktada daha fazla yenilenebilir enerji sağlamak için bir yedekleme sistemine ihtiyacınız var. Nükleer teknoloji ise bunun için harika bir seçenek sunuyor.

'Türkiye, nükleer güvenlik alanında birçok uluslararası anlaşmanın parçasıdır'

On yıllar önce başlattığımız bir nükleer enerji üretim programımız var, ancak ilk gerçek proje Akkuyu'ydu. Rusya Federasyonu ile anlaşma imzaladık. Rosatom ise, Akkuyu projesinin tamamına sahip olacak, böylece tek yatırım halini alacaklar ve bu durum Türkiye'ye toplam kapasitenin yüzde 50'si için 15 yıllık elektrik satın alma anlaşması sağlayacak. Güvenlik ve teknoloji söz konusu olduğunda, Akkuyu, dünyada yapım aşamasında olan ilk veya tek nükleer santral değil. Bugün itibariyla yapımı devam eden 53 reaktör var. Çin, Hindistan, ABD ve Avrupa'da devam eden inşaatlar var, bu yapıların bir kısmı yine Rosatom tarafından inşa ediliyor. Bölgede inşaat devam ederken, bağımsız kuruluşlarla birlikte bölgedeki tüm faaliyetleri denetlemeye devam ediyoruz. Dolayısıyla güvenlik önlemlerinden vazgeçtiğimizi söyleyemeyiz. Tüm uluslararası standartları sağlıyoruz. Türkiye, nükleer güvenlik alanında birçok uluslararası anlaşmanın parçasıdır. Bunun yanında, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da bu projeyi yakından takip ediyor. İşbirliği açısından büyük ortaklarımız var. Ayrıca, Fransız nükleer otoriteleri ve diğer birçok nükleer otorite ile işbirliği yapıyoruz ve projeyi yakından takip ediyoruz."

Yorum yaz