Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, bugünkü yazısında "İnsanlığı bilim kurtaracak" ifadelerine tepki gösterdi ve bu durumun 'bilim-perestlik' olduğunu iddia etti.
Bilim ve teknolojinin 'vahşi canavar' olduğunu öne süren Kaplan, bilimin küçünsenmemesi gerektiğini ancak 'imkan gibi görünen şeyin felakete de dönüşebileceğini' ifade etti.
Kaplan'ın bugünkü yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"'İnsanlığı bilim kurtaracak! Bu virüs, bunu öğretti bize' diyor!
Kim diyor?
Bir uluslararası ilişkiler profesörü!
Nedir bu?
Düpedüz bilim-perestliktir bu!
Ne kadar sığ, ürpertici, metamorfoz yemiş bir kafa bu!
Böyle bir cümleyi sıradan vatandaş kursa, anlamıyor, normal, der geçeriz. Ama bir profesör hem de bir uluslararası ilişkiler profesörü, insanlığı bilim kurtaracak diyorsa, üstelik de yaşadığımız felâketin birinci derecede sorumlusunun, Heidegger’in deyişiyle “vahşî canavar”, üstadı Nietzsche’nin deyişiyle insanı, düşünme melekelerini iptal ederek sürüleştiren ve kendisine köle eden, sadece dünyaya, tabiata, insana hâkim olmak, yok etmek için geliştirilen ruhsuz Batılı bilim ve teknoloji olduğunu göremiyorsa, vay hâline bu ülkenin, diye acı acı gülmekten, yazıklanmaktan başka yapacak bir şeyi kalmıyor insanın.
Düşünsenize, dünyayı cehenneme çeviren, bir düğmeye basarak insanlığı da, dünyayı da yok edecek olan, Heidegger’in vahşî canavar, dediği işte bu barbar bilim ve teknoloji! Ama bizim profesörlerimiz bile, hâlâ insanlığı kurtaracak şeyin bilim olduğu anlaşılmıştır, diye geviş getirip duruyorlar!
Ürpertici gerçekten!
Nedir bu?
Celladına âşık olmaktır!
Epistemik köleliktir.
Elbette bilimi küçümsemiyorum, çöpe atalım, demiyorum. Böyle şey olur mu? Bilim, Allah’ın insana lûtfettiği aklın ürünü bir imkân. Ama hayatın her alanında olabildiği gibi, her imkân gibi görünen şey felâkete de dönüşebilir.
Şu an bütün dünyayı koronavirüs cehenneminin eşiğine fırlatan şey, tam da bu bilim-perestlik sapmasıdır"