Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, ABD Başkanı Donald Trump'ın açıkladığı İsrail-Filistin barış planının Arap Birliği'nin planı temelinde organize edilebileceğini açıkladı.
Ebu Gayt’ın bu açıklamasını değerlendiren Rusya Diplomasi Akademisi’nden Prof. Dr. Aleksandr Vavilov, Filistin’in sadece Arap Birliği’nin teklif ettiği plan kapsamında müzakere masasına oturacağından emin. Vavilov, "Filistinlileri sadece 1967 sınırına sahip iki devletin kurulması seçimi tatmin eder. Bu program Birleşmiş Milletler tarafından da onaylandı, uluslararası hukukun bir parçası haline geldi. Uluslararası topluluk da sadece bu plana destek verir" dedi.
Filistinli siyaset uzmanı Alif es-Sabag da müzakerelere sadece uluslararası anlaşmalar temelinde başlanması gerektiği düşünüyor.
Sabag, "Halihazırda dünya topluluğu farklı nedenlerden BM Güvenlik Konseyi’nin Filistin kararlarındaki uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesinde ısrar etmiyor. Hiçbir görüşme, uluslararası hukukun mevcut kurallarını ihlal etmemeli. Sorunu sadece bu temelde çözüme kavuşturmalıyız" ifadelerini kullandı.
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, İsrail ve Filistin liderlerinin ön koşulsuz görüşmeleri için Moskova platformunu teklif ettiklerini açıklamıştı.
Moskova’nın gerçekten de Filistin-İsrail görüşmeleri için ideal yer olabileceğini belirten Vavilov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mahmud Abbas da Benyamin Netanyahu da Moskova’yı partner olarak görüyor. Arabulucu için de her iki tarafın ona güvenmesi çok önemli. Ama bunun için İsrail’in Trump’a güvenmek yerine durumu gerçekçi bir şekilde değerlendirmesi gerekiyor. Bu olmadığı sürece İsrail ve Filistin hiçbir zaman müzakere masasına oturmaz, zira konuşacak hiçbir şey olmaz."
Ancak Sabag bu kadar iyimser değil. Filistinli uzman, "Rusya’nın bizim ile İsrailliler arasında bağlantı olmaya hazır olduğunu görüyoruz. Filistin bu aracılığa değer veriyor. Ama ‘yüzyılın anlaşmasının’ uluslararası arenada ne kadar ilerletildiğine bakılırsa İsrail tarafının tamamen farklı koşullar temelinde Moskova’daki görüşmelere gelmeyi kabul edeceğinden emin değilim" yorumunda bulundu.