Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, eve gittiğinde diğer hocanın olmadığını gören öğrenci, burada alkollü olan M.Ö.T’nin cinsel saldırısına uğradı. Olaydan sonra da tacizler sürdü.
Olay, üniversite tarafından 12 Mart’ta savcılığa iletildi. Savcılık tarafından ancak 18 Ekim’de ifadesi alınan ve yaşadıklarını anlatan S.G.A, “Birkaç gün geçtikten sonra okulda garip bir şey sezdim. Kimse benimle konuşmuyor, hocalar sürekli beni derste arkadaşlarımın içinde azarlıyordu. Sonra öğrendim ki M. Hoca ve S. Hoca başka bir MYO’ya gönderilmiş. Bu yancı öğretim üyeleri ve öğrenciler geri dönmeleri için imza kampanyası başlatmışlar. Bize yıldırma politikası uyguladılar ve ben daha fazla eğitim hayatıma devam edemeyip okulu bırakmak zorunda kaldım” dedi.
Dava açılmadı
Okula devam edemeyen S.G.A., 7 Ekim’de, Çavdır Meslek Yüksekokulu’na başvurarak kayıt dondurma talebinde bulundu. Yüksekokul müdürlüğü, 21 Ekim’de dondurma talebini reddetti.
Gerekçe olarak başvurunun akademik takvimde yer alan “ders kayıt ve yenileme süresi” içinde yapılmaması gösterildi. Dondurma işlemi kabul edilmeyen S.G.A., okula da devam etmedi. Bu süreçte YÖK, şüpheli araştırma görevlisini meslekten çıkardı ancak savcılık olaya ilişkin yaklaşık bir yıl geçmesine karşın dava açmadı.
'Başka mağdurlar var'
Öğrencinin avukatları Çağrı Ayhan Şenel ve Birgül Tavşan Kayıran, müvekkillerinin yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Müvekkil, yaşamış olduğu travmanın ardında okuldaki diğer öğretim görevlilerinin ve bazı grup öğrencilerin de aşağılama, hakaret ve iftiralarına maruz kalmış, dışlanarak ötekileştirilmiş ve adı geçen öğretim görevlisi hakkındaki şikâyetini geri çekmediği müddetçe okulu bitirmesinin engelleneceği konusunda tehdit edilmiş hatta ölüm tehditleri dahi almıştır. Müvekkil, Ankara’daki ailesinin yanına dönmek zorunda kalmıştır. Çavdır Meslek Yüksek Okulu’nda, M.Ö.T’nin cinsel saldırısına uğrayan başka kız öğrenciler de vardır ancak mağdurlar susturulmuşlardır.”