Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Yakın ve Orta Doğu Ülkeleri Araştırma Merkezi Türkiye Bölümü kıdemli araştırma görevlisi, Karadeniz ve Boğazlar uzmanı Dr. Andrey Boldırev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ınKanal İstanbul projesi üzerinden gemi geçişlerinin Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nden bağımsız olacağı açıklaması hakkında Sputnik’e konuştu.
Boldırev, “Erdoğan’ın Kanal İstanbul üzerinden geçişlerin ulusal kurallara bağlı olacağı açıklaması, öncelikle Ekrem İmamoğlu’nun projenin çevresel açıdan oluşturduğu tehdit ve yaratacağı muazzam finansal harcamalar doğuracağı açıklamasına bir cevap. Aslında bu, projenin açıklandığı yıl olan 2011 yılındaki modele yönelik eski tezlerin bir teyidi niteliğinde” dedi.
2019 yılı başında Ulaştırma Bakanı Cahit Turhan’ın ikinci bir boğazın inşa edilmesinin İstanbul Boğazı’ndan geçişlere zarar vermeyeceği ve Montrö’deki sistemin eskisi gibi kalacağı açıklaması yaptığını hatırlatan Boldırev, şöyle devam etti:
Geçici geçiş sisteminin ne kadar süreceğini anlamak zor, zira yeni kuralların belirlenmesi zor bir konu. ‘Montrö ruhunun’ yeni düzenlemede tamamen göz ardı edilmesi halinde, Sözleşmenin diğer tarafları –başta Rusya- ve petrol ihracatıyla ilgilenen taraflar keskin bir tavır sergileyebilir. Tıpkı Türkiye’nin 1994 yılında ulusal kurallar getirme girişiminden sonra olduğu gibi. O dönem Türkiye’nin, tavrında bazı değişliklere gitmesi gerekmişti.
‘Sözleşmede düzenlemeye gidilmesi gündeme gelebilir’
Nihayetinde de tek taraflı kuralların getirilmesi, ulusal düzenleme ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi olmak üzere, Karadeniz’de iki sistemin statü kazanmasına yol açacaktır. Bu durum hukuki belirsizlik yaratacaktır, ki bu da Sözleşmede –en azından çağdışı kalan birçok hüküm üzerinde- düzeltmelere gidilmesi konusunu gündeme getirebilir.
İstanbul Boğazı’nın kapatılması durumunda bu tür bir tehdit oluşması daha olası. Nitekim bir zamanlar Erdoğan’ı Kanal İstanbul’un inşa edilmesi ihtiyacı konusunda motive eden gerekçe özellikle de buydu.
Erdoğan’ın açıklamaları partiler arası mücadeleler ve bitirme süresinin 2025’e alındığı bilgisi ışığında, Kanal İstanbul projesinin güncellenmesi bağlamında ele alınmalı.”
Çeviren: Tuğba Bolat