37 dakika süren basın toplantısında iki lider 19 boyunca açıklama yaptı, gazetecilerin soruları ise son 18 dakika içinde alındı.
Soru soran 4 gazeteci arasında Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan da vardı.
'Sadece arkadaş canlısı olanlar'
Erdoğan, "Evet Hilal Hanım buyur" ifadeleriye Kaplan'dan sorusunu sormasını isterken Trump, "Türkiye’den dostane bir insan lütfen, yalnızca arkadaş canlısı gazetecileri görmek isteriz. Etrafta onlardan fazla yok" ifadesini kullandı.
Ardından Hilal Kaplan, İngilizce olarak Trump’a şu soruyu yöneltti:
"Obama’nın kusurlu dış politikalarını devraldınız. Bu kusurlardan birisi ABD’yi terörist gruplarla ortaklık ettirmekti. PKK ve Suriye’de YPG. Siz bunun ABD-Türkiye ilişkilerine verdiği hasarı düzeltmeye çalışıyorsunuz. Ancak siz aynı zamanda YPG’nin sözde liderini Beyaz Saray’a davet ettiniz. İsmi Mazlum Kobani. Ve bu kişi Türkiye’de en az 18 terörist saldırıdan sorumlu, bu saldırılar da 184 askerin ve 48 sivilin ölümüne sebep oldu. Bugünkü toplantıdan sonra hala onu Beyaz Saray’a çağırmayı düşünüyor musunuz? Ki böyle bir şey Türkiye toplumu için son derece gücendirici ve kırıcı olur."
Trump, bu soruya "Kürt gruplar arasında farklı yapılanmalar olduğunu ve Kobani ile kısa süre önce görüştüğünü" söyleyerek yanıt verdi ve şunları söyledi:
"(Kobani) Yakın zamanda görüştüm kendisiyle. İyi bir görüşmemiz oldu. Çok yakın olarak çalışıyoruz. Ayrıca sizin muhteşem Cumhurbaşkanınız ile da çok yakın çalışıyoruz. Çok sayıda olumlu gelişme yaşanıyor. Çok sayıda farklı tanım var sizin de ifade ettiğiniz gibi Kürt gruplar arasında farkı yapılanmalar var."
ABD Başkanı, Hilal Kaplan'ın sorusunu yanıtladıktan sonra Erdoğan'ı işaret ederek "Şimdi başkana bir soru sorabilirsin, aynı gazeteci. Gazeteci olduğuna emin misin? Türkiye hükümeti için çalışıyor olmayasın, bu sorudan sonra" ifadesini kullandı.
Trump’ın bu yorumuna hem kendisi hem de salondaki diğer gazeteciler gülerken Hilal Kaplan, Erdoğan’a da şu soruyu yöneltti:
"Özellikle FETÖ mevzusunda ABD’den çok iyi haberler almıyoruz. Türkiye karşıtı FETÖ lobisinin çok yoğun çalışmaları oluyor. Fakat Sayın Trump’ın bu hususta daha dinlemeye ve öğrenmeye açık olduğuna ilişkin de işaretler gördük daha önce. Bu görüşmeden sizin izlenimiz bu hususta Türkiye-ABD ilişkileri adına bir gelişme sezdiniz mi? Önümüzdeki günlerde buna dair bir adım bekleyebilir miyiz?"
Erdoğan ise Kaplan'a verdiği yanıtta şu ifadelere yer verdi:
Sabah gazetesi: Hilal Kaplan’ın sorusu damga vurgu
Sabah gazetesi, yazarının sorduğu soruyu “Hilal Kaplan'dan Trump'a zor soru! Türkiye'de 17 terör saldırısını gerçekleştiren Mazlum Kobani'yi hala Beyaz Saray’a davet etmeyi düşünüyor musunuz?'' başlığıyla paylaşırken şu ifadeleri kullandı:
Gazeteci Hilal Kaplan'ın ABD Başkanı Trump'a sorduğu soru basın toplantısına damga vurdu. Trump, işi şakaya vurarak Kaplan'ın sorusunu yanıtlayamadı. Haberde Trump'ın verdiği cevap da Kaplan'a yönelik söylediği sözler de yer almadı.
Senatör Graham: Başka türlüsü kalmadı
Öte yandan, ABD'nin kıdemli Beyaz Saray muhabiri Jonathan Karl'ın aktardığına göre toplantıyı izleyen Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham da, Trump'ın 'dost canlısı gazeteciler' vurgusu üzerine etrafındakilere, "Başka türlüsü kalmadı" dedi.