İlk bakışta görünümüyle korkutan Emma’nın kamburlaşmış bir sırtı, çıkıntılı bir karnı, varisli damarları, şişmiş ayak ve el bilekleri ve kan çanağına dönmüş gözleri bulunuyor.
Tüm bunlar saatlerce kötü pozisyonda oturmaktan, hareketsizlik nedeniyle kan akışının aşırı zayıflamasından, sabit kalmaktan ve uzun süre ekrana bakmaktan kaynaklanıyor.
Ayrıca doğru dürüst gün ışığı görmeden kapalı ofis ortamındaki yapay ışıklar altında saatlerini geçirmesi nedeniyle Emma’nın oldukça solgun bir cildi var.
'OFİSLERİMİZ BİZİ FENA HASTA EDECEK'
Emma, ünlü bir fütürist olan İngiliz yazar William Higham tarafından tasarlandı.
Higham, işverenlerin ve çalışanların derhal harekete geçmesi ve iş yerlerinin yol açacağı sağlık sorunları hakkında çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.
Higham, “Çalışma ortamlarımızda radikal değişiklikler yapmadığımız takdirde ofislerimiz bizi gerçekten fena hasta edecek” dedi.
William Higham, yapılabilecek değişiklikler için de şu örnekleri verdi: Daha fazla hareket etmek, oturuş pozisyonumuza dikkat etmek, düzenli yürüyüş molaları almak ve ofis koşullarımızı geliştirmek.
İngiltere’de ofis çalışanları üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, her 100 kişiden 50’si gözlerinde ağrı hissediyor, 49’u sırt ağrıları çekiyor ve 48’i de doğrudan işle bağlantılı baş ağrıları yaşıyor.
Görme problemleri, kilo alma, eklem ve boyun ağrıları bu şikâyetleri takip ediyor.