TÜRKİYE

‘Yine üç gün sonra unutacağız’

İstanbul’u sarsan depremin ardından kurumlar kendi iç kavgalarına girerken, yapılması gerekenler neler? Vatandaşlar kendilerini nasıl hazırlamalı? Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, RSFM yayınında “üç gün kendi başımıza kalacağız” diyerek uyardı.
Sitede oku

Ahu Özyurt’la Fotoğrafın Tamamı programının konuğu olan Kadıoğlu, kamudan üç gün destek gelmeyeceğini hesaba katarak hazırlanmak gerektiğini, bunun için de STK’lar, Asker, ve yerel yönetimlerin bir seferberliğe başlamasının şart olduğunu söyledi.

CHP, deprem için ayrılan kaynakların Meclis'te araştırılmasını istedi
‘BİNALAR KADAYIF OLMADAN YIKALIM’

Afet Yönetimi konusunda yazdığı kitapla yön gösterici olan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, RSFM’de şöyle konuştu:

“Bir an önce bu sıkıntılı binaları yıkmamız lazım, satılmayan binalara mı yerleşeceğiz, devlet bunlar için bir formül mü üretecek hemen yapmamız lazım. Bu saatten sonra riski konuşmaktan ziyade, bu riski nasıl azaltırız ona bakmalıyız. Hayat üçgeni denen şeyin artık anlamı yok. Binalar kadayıf gibi yıkıldığında o buzdolapları, o çamaşır makinaları, ıslak zemindeki aletler ilk çöken yıkılan şeyler. İnsanları buralara yönlendirmek büyük hata olur”.

Kadıoğlu, herkesin yangın söndürme, ilk yardım eğitimi alması gerektiğini belirtirken, “Arama kurtarma ekipleri, jandarmalar, AFAD hepsi o gün depremzede olacak ve bizler üç gün kimseden yardım gelmeyecek gibi kendimizi eğitmeliyiz. En yakınlarımızı kurtarmak bizim üzerimizde olacak. Küçücük bir kanamayı durdurmanın ne kadar hayati olduğunu göreceğiz. İlk yardım çantası ve deprem çantalarımızı hazır edelim” dedi.

Murathan: İzmir’de 7.0’lık deprem oluşturabilecek 13 fay hattı var
‘STK’LAR SEFERBERLİK BAŞLATMALI’

Türkiye’de çok sayıda STK’nın bu konuda bilinçli olduğunu belirten Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Binaların yüzde ikisi yassı kadayıf gibi yıkılacak. Biz yüzde 98’i tehlikeye atmayalım. Herkese bu ‘çök-kapan-tutun’ eğitimini verelim. Deprem anında herkes kaçmaya çalışıyor. Hele okullarda sınıfları boşaltmak büyük hata. Çocuklar merdivenlerden düşer. Duvarlar üstlerine yıkılır. Temel eğitimi sağlam vermemiz lazım” şeklinde konuştu.

Programa katılan Robert Kolej öğrencisi ve Fridays For Future İstanbul şubesinden çevre ve iklim aktivisti Selin Gören de BM İklim Zirvesi ve Türkiye’deki çevre ve iklim grevlerine katılımı yorumladı.

“İlk eyleme çok az insan gelmişti. 20 Eylül’deki yağmur altındaki yürüyüşümüze 4000 kişi katıldı. Evet, yavaş yavaş büyüyoruz ama daha da artacağımıza inanıyoruz” diyen Gören, trol ve siyasetçilerin hedefi olan 16 yaşındaki Aktivist Greta Thunberg’i de şu sözlerle anlattı:

Ahmet Hakan: Kızmayın ama Greta isimli kız fena halde gıcık, kendisini fena halde pozcu buluyorum
“BM’deki konuşmasından sonra Türkiye’de de hedef oldu. Greta kendi konuşmalarını yazan ve inandığı uğurda mücadele veren bir insan. Arkasında da kimse yok. Tabii ki, bilim adamlarından, bazı çevreci gruplardan destek alıyor ama bunu da bilim için yapıyor. Bence Greta’nın hedef olmasının tek sebebi 16 yaşındaki bir kızın bu kadar etkili olabileceğine kimsenin inanmaması. Greta’yı özel kılan da bu. Yaşadığı İsveç’de pek çok ayrıcalığa sahip olabilecekken bunu yapmıyor ve dünyayı uyandırmak için uğraşıyor.”

Yorum yaz