GÖRÜŞ

Eski Dışişleri Bakanı Gürel: Artık alanda da barış ortamı sağlanmalı

Prof. Dr. Gürel, Suriye Anayasa Komitesi'nde gelinen aşamanın bölge devletlerinin başarısı olduğunu belirtirken artık alanda da barış ortamının sağlanması gerektiğini vurguladı. Gürel'e göre, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve kalıcı bir demokratik yapının kurulabilmesi Suriye'yi yönetenlerin bölge devletleriyle yapacağı işbirliği ile gerçekleşebilir.
Sitede oku

Astana formatının garantör ülkeleri, Türkiye, Rusya ve İran bir kez daha Suriye krizinin çözümü için Anayasa Komitesi'nin oluşturulmasının önemini vurguladı.

Rusya, Türkiye ve İran, Suriye anayasası komisyonu çalışmalarının hızlandırılması yönünde anlaştı
Üç ülke dışişleri bakanları, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu marjındandaki toplantının ardından yaptıkları ortak açıklama ile komitenin Cenevre’de ilk toplantısını düzenlemesine yardımcı olmak için anlaştıklarını duyurdu.

Türkiye, Rusya ve İran liderlerince son olarak Ankara’da düzenlenen Suriye konulu üçlü zirvenin ardından da komite üyeleri üzerinde uzlaşma sağlandığını açıklanmıştı.

Eski Dışişleri Bakanı, Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişikiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Suriye’de siyasi çözüm için gözlerin çevrildiği Anayasa Komitesi’nde gelinen aşamayı, bundan sonra atılması gereken adımları Sputnik’e değerlendirdi.

'BÖLGE DIŞI GÜCÜN KIŞKIRTTIĞI GRUBUN KOMİTEDE YER ALMAYIŞI OLUMLU'

Gelinen aşamanın aslında bölge devletlerinin iş birliğinin bir başarısı olduğunu söyleyen Gürel, “Bölge dışı devletlerin dayatmalarından uzak ve Suriye’nin de görüşünü alarak, yani Suriye devletinin meşru yönetenlerinin de onayını alarak gelinen bir aşama. Dolasıyla bunu önemsemek gerekir, BM çerçevesinde de bunun önemsendiğini görüyoruz zaten” dedi.

Suriye Anayasası Komitesi kuruldu, 150 kişilik listeye PYD giremedi
Gürel’e göre bu 'başarı' sadece şu anki noktaya bağlı olarak değerlendirilemez. Bundan sonra yapılması gerekenlerin de olduğunun altını çizen Gürel, “Bu siyasi çalışmanın, hukuki çalışmanın yanı sıra alanda da artık bir barış ortamının sağlanmasına doğru adımların atılması gerekiyor” diye konuştu.

Alandaki barışın önündeki en büyük engelin ise özellikle İdlib ve Suriye’nin kuzeyindeki durum olduğunu kaydeden Gürel, şöyle devam etti:

“Kuzeydoğu Suriye’deki durumda bölge dışı gücün (ABD) kışkırttığı, kolladığı, silahlandırdığı bir grup söz konusu. Bu grubun Anayasa Komitesi’nde yer almayışı olumlu bir adım. Bölge devletlerinin aralarında yaptıkları iş birliğinde bölge dışından dayatılan gelişmelere kapıyı kapadıkları belli oluyor. Bunun yanında Esad yönetiminin atmaya başladığı son adımlar da olumlu. Türkiye ve Suriye arasında doğrudan ve en üst düzeyde iş birliğinin kurulabilmesinin koşullarını sağlayacak nitelikte. Dolayısıyla bundan sonraki aşamada Türkiye’nin mutlaka Esad yönetimiyle doğrudan üst düzey bir ilişki, diplomatik ilişki kurması gerekiyor ve siyasi iş birliğine de başlaması gerekiyor."

'SURİYE TOPRAKLARINDA BAŞKALARIYLA ORTAK GÜVENLİK PROJELERİ GELİŞTİRMEK CİDDİ ÇELİŞKİ'

'Güvenli bölge, Astana sürecinin aksine ABD'nin Suriye'deki varlığını meşrulaştırmak anlamına gelir'
ABD ile güvenli bölge çalışmalarına işaret eden eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Gürel’e göre 'bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunup öte yandan Suriye’nin toprakları üzerinde başkalarının egemenlik alanları yaratmalarına yardımcı olmak ya da onlarla birlikte ortak güvenlik projeleri geliştirmek' ise Türk dış politikasının en ciddi çelişkisini oluşturuyor.

Bu çelişkilerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Gürel, “İdlib konusunda da artık Suriye, Rusya ve Türkiye arasında yakın bir iş birliğinin kurulması gerekiyor. Dolayısıyla bir yandan Suriye’nin toprak bütünlüğünü yeniden gerçekleştirmek öte yandan da Suriye’de kalıcı bir demokratik yapı kurabilmek sadece ve sadece Suriye’yi yönetenlerin bölge devletleriyle yapacakları yapıcı bir iş birliği ile gerçekleştirilebilecek işler. Umarım bu komitenin kuruluşu ve çalışmaları da bu süreçte iyi bir başlangıç noktası oluşturur” diye konuştu.

Yorum yaz