Farklı partilerden milletvekillerinin mahkemeye yaptığı başvuruda, hükümetin Avam Kamarası'nın dünden itibaren 5 hafta askıya alınması kararının, yasalara aykırı ve anti demokratik olduğu görüşü dile getiriliyordu.
İskoçya Yüksek Mahkemesi'nde üç yargıçtan oluşan heyet, yasadışılık iddiasının yerinde olduğuna karar verdi.
Başbakan Johnson'un kararı 'parlamentoyu engellemek gibi uygunsuz bir amaçla' aldığı konusunda birleşen yargıçların kararında 'parlamentonun askıya alınmasının yok hükmünde olduğu' ifade edildi.
Ancak mahkemenin yürütmeyi durdurma yetkisi bulunmuyor.
Dolayısıyla parlamentonun kapatılmasını hukuka aykırı bulan yargı kararının nasıl bir somut sonuç doğuracağı meçhul. Lakin hükümet ile parlamento arasındaki Brexit muharebesi şiddetlenmişken gelen yargı kararı, milletvekillerinin derhal Avam Kamararası'na geri dönmesi ve Brexit'in akıbetiyle ilgili çalışmaya başlamalarına yönelik çağrıları beraberinde getirdi.
İskoçya Ulusal Partisi (SNP), mahkemenin kararından sonra parlamentonun faaliyetlerine verilen aranın artık hükümsüz sayılması gerektiğini savundu.
Mahkemeye başvurunun başını çeken SNP'nin Adalet ve İçişleri Sözcüsü vekili Joanna Cherry, Kraliçe tarafından Avam Kamarası'nın tatile gönderilmesinin Boris Johnson ile çevresindekilerin ülkeyi anlaşmasız Brexit'e mecbur bırakmak için düzenlediği komplonun parçası olduğuna ilişkin delillerin arttığını söyledi.
Cherry, "Parlamentoya derhal yeniden toplanması çağrısı yapıyoruz. Boris Johnson, dokunulmazlığına güvenip yasaları çiğneyemezsin" dedi.
Parlamentonun askıya alınmasının siyasi karar olduğunu yargının yetki alanına girmediğini savunan hükümet ise tüm ülkenin en üst mahkemesi olan Britanya Yüksek Mahkemesi'ne temyiz başvurusu yapacağını duyurdu.
İskoçya Yüksek Mahkemesi'ne sunulan belgeler Muhafazakar Parti lideri seçilerek başbakanlık koltuğuna oturan Johnson'ın Kraliçe 2. Elizabeth'ten yeni yasama programı için zaman isteyerek resmen talepte bulunmasından haftalar önce parlamentoyu askıya alma planları yaptığını ortaya koyuyor.
Britanya'nın yazıya geçirilmemiş anayasasına göre monark apolitik olmak zorunda. Dolayısıyla Kraliçe 2. Elizabeth'i yanlış yönlendirmiş olmak, ağır hakaret olarak değerlendiriliyor.
Johnson'ın geçen hafta Muhafazakar Parti'den ihraç ettiği anlaşmasız Brexit karşıtı 21 vekilden biri olan Dominic Grieve, Başbakan'ın parlamentoyu askıya alma nedenleri hakkında Kraliçe'yi yanlış yönlendirdiyse istifa etmek zorunda olduğunu söyledi.
BBC TV'ye konuşan Grieve "Durum buysa, Johnson parlamentoda kendini savunamaz pozisyonda bulur" dedi.
Ama parlamento, askıya alınmadan önce, Johnson'ın anlaşmasız Brexit'ini engelleyen yasa çıkarıp 31 Ekim'den önce baskın seçim isteğini de iki kez reddetti.
Avam Kamarası'nda çoğunluk anlaşmalı Brexit istiyor ve yeniden referanduma gitmeyi destekliyor, bu da Brexit'in yine ertelenmesi ve hatta tümden rafa kalkması anlamına gelebilir.