DÜNYA

Fransa'yı sarsan işçi intiharları vakasında eski yöneticiler hapis cezasıyla karşı karşıya

Fransa’nın en büyük haberleşme şirketi France Telecom’un eski yöneticileri, 2007'de başlayan tasfiye sürecinde çalışanlarının intiharına sebebiyet vermekle suçlanıyor. Psikolojik şiddetle suçlanan yöneticiler, hapis cezasıyla karşı karşıya. Yargılanan eski CEO'nun "Ya kapıdan gidecekler ya pencereden” dediği dönemde en az 35 kişi intihar etti.
Sitede oku

Fransa'nın 'hayalet' memurları: Hiçbir şey yapmadan 25 yıl maaş aldılar
Fransa’yı sarsan intiharların başlamasından 10 yıl kadar sonra açılan davada France Telecom’un eski CEO’su Didier Lombard, eski İnsan Kaynakları Müdürü Olivier Barberot ve eski Genel müdür Yardımcısı Louis-Pierre Wenes’in de aralarında olduğu yedi yönetici yargılanıyor.

Düşmanca bir iş ortamı yaratma ve psikolojik şiddet suçlamaları yöneltilen eski yöneticiler, çalışanları depresyona sürüklemek ve bazılarının ölümüne neden olmakla da itham ediliyor.

Sanıklar, suçlu bulunmaları halinde bir yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak. Ayrıca 15 bin ila 16 bin 790 euro arasında değişen bir para cezasına çarptırılacaklar.

Ayrıca firma da, faaliyetleri nedeniyle çalışanlarına zarar verdiğinin kanıtlanması durumunda her bir çalışana tazminat ödemeye mahkûm edilecek.

Fransa'yı sarsan işçi intiharları vakasında eski yöneticiler hapis cezasıyla karşı karşıya

HER ŞEY ÖZELLEŞTİRMEYLE BAŞLADI

İngiliz GSM operatörü Orange'ı 2013 yılında satın almasının ardından Orange ismiyle yeniden markalaşan firma, en az 35 çalışanının intihar etmesiyle gündeme gelmişti.

İtalya bir öğretmen için ayakta: Faşizmi reddediyoruz, işine iade edin
Süreç, 2003 yılında France Telecom’a verilen devlet desteğinin kesilmesiyle başladı. Özelleştirme sürecine giren firma maliyetleri düşürmek ve kâr etmek amacıyla tasfiyeye karar verdi. 2007 yılına gelindiğinde 130 bin işçisi bulunan firma bu kapsamda 22 bin kişiyi işten çıkaracağını duyurdu.

TASFİYE YETMEDİ, YILDIRMA TAKTİĞİ İZLEDİLER

Ancak sendikaların verdiği bilgiye ve basına yansıyanlara göre bu süreçte çalışanlara psikolojik şiddet uygulandı ve işten ayrılmaya zorlandı. Pek çok kez atama yapmak, sadece yarım saatlik bir molayla 12 saat aralıksız çalıştırmak, deneyimlere uymayan pozisyonlarda çalıştırmak gibi yıldırma politikaları uygulandı.

İntiharlar da bu yıldan itibaren başladı ve 2010’a kadar birçok çalışan yaşamına son verdi.

Didier Lombard, bu dönemde tasfiyeler hakkında “Ya kapıdan gidecekler ya pencereden” yorumunu yaptı.

Ancak Lombard dahil yöneticiler suçlamaları reddediyor, intiharların birbiriyle bağlantısız olduğunu ve fabrikanın tasfiye süreciyle alakalı olmadığını savunuyor.

Yorum yaz