İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) aralarında Sputnik’in de bulunduğu bir grup gazeteciyle sohbetinde, yeni siyasi oluşumları, erken seçim ve sistem tartışmalarını değerlendirdi.
Akşener, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ile AK Parti’den istifa eden eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yeni parti kuracağına ilişkin iddialar ile bu oluşumların AK Parti’ye olası yansımaları konusundaki sorular üzerine şöyle konuştu:
'YENİ OLUŞUMLAR İYİ PARTİ İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAZ'
Kulislerde yeni oluşumların İYİ Parti’yi de olumsuz etkileyebileceği de konuşuluyor. Meral Akşener ise bu görüşlere katılmıyor. Yeni oluşumların İYİ Parti için bir tehdit oluşturmayacağını vurgulayan Akşener, partilerin kendilerini nasıl tanımladığından ziyade seçmenin o partiyi nasıl tanımladığının önemli olduğunu söyledi. İYİ Parti ile ilgili bir değerler araştırması yaptırdığını anlatan Akşener, “DYP’deki Meral Akşener milliyetçi muhafazakar veya muhafazakar milliyetçiydi seçmenin tanımı itibariyle. İYİ Parti’nin Genel Başkanı Meral Akşener ise Cumhuriyet kadını , Cumhuriyet değerlerine bağlı partisi daha seküler, milliyetçi bir şeye konumlamış seçmen” dedi. Akşener, şöyle konuştu:
“Görülen şey şu, siz kendinizi nasıl tanımlarsanız tanımlayın seçmen bir yere oturtuyor. Dolayısıyla ANAVATAN benzeri bir parti kuracağım diye yola çıkıyorsunuz fakat seçmeniniz sizi bir yere konumlandırıyor. Yani insanlar bir plan yapıyor ama sonuçta sizi tanımlayan da seçmeniniz oluyor. Bilmiyorum bu yeni kurulan partiyi ya da partileri seçmen nereye konumlandıracak onu göreceğiz. Ama günün sonunda son derece Türkiye için faydalı görüyorum. Çeşitliliğe ihtiyaç var. Yani iki blok arasındaki siyasi bölünme yani bloklaşarak bölünme Türkiye’nin insanların birbirleriyle olan ilişkileri açısından mahsurlu görüyorum ben. Yani yumuşamayı sağlayabilir seçmenin birbiriyle olan ilişkilerinde.”
'ERDOĞAN’IN PARTİSİNDE ARTIK TEK SEÇMENLİ BİR DÜZENEK VAR'
“Çünkü Sayın Erdoğan’ın partisinde artık tek seçmenli bir düzenek var. Yani vatandaştan ziyade Sayın Erdoğan’ın gözüne girmek. Dolayısıyla bu mümkün değil insanların gidip rahat rahat konuşabilmesi. Saray dediğiniz alan kendine ait bürokrasi üretir, kendine ait değerler üretir, kendine ait hayat tarzları üretir. Dolayısıyla o da sizi koparır, yani halktan koparır, her şeyden koparır. Şöyle bir duruma gelir iş, X kişisi için konuşuluyor değil mi, bizden mi değil mi sorusuna geldiği zaman o iş kopmaya başlar, biz bunları hep yaşadık. Bizden mi değil mi, bizden mi karşı taraftan mı? Şimdi Ali Bey’den, Ahmet Bey’den sonra Sayın Erdoğan bu perspektiften bakacak. Sarayda oluşan o bürokrasi de görmek istediklerini, duymak istediklerini söyleyecek.”
'REVİZYON OLSA BİLE ÇOK ÖYLE ALLAH DEDİRTECEK BİR REVİZYON OLMAZ'
'EKONOMİ ARTI BABACAN VE DAVUTOĞLU’NUN GİDECEKLERİ YOLU BELİRLER'
Erken seçim taleplerinin olmadığını bir kez daha dile getiren Meral Akşener, “Seçimi talep eden ne Sayın Kılıçdaroğlu ne ben ne CHP ne İYİ Parti. Talebimiz yok. Fakat tamamen ekonomi artı Sayın Babacan ve Sayın Davutoğlu’nun gidecekleri yol belirler” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da seçime gitmek istemeyeceğini kaydeden Akşener, “Ben eğer Sayın Erdoğan’ı tanıyorsam gitmemek için elinden gelen gayreti gösterecektir. İstanbul 814 bin oy farkı ile kaybedilmemiş olsa ani bir hamle yapabilirdi ama kendi seçmeni gitmiş görünüyor. Tabi o meşhur danışmanlar böyle bir yorumda bulunursa bilemem ama şu anda böyle bir şey yapmaz diye düşünüyorum. Ama Türkiye ekonomi olarak sıkışıyor. Damat Bey’i alması mümkün görünmüyor. Ekonomi açısından Türkiye’yi sıcak bir yaz bekliyor” dedi.