Avrupa'nın, İran’ın uranyum zenginleştirme limitini geçmesine yanıtı ne olacak?

İran, uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 20’ye çıkarabileceğini açıkladı. Tahran’ın bu adımı nükleer anlaşmanın korunması için etkili olabilir mi, yoksa tamamen iptal olmasına mı sebep olur?
Sitede oku

İranlı nükleer enerji uzmanı, Omid-e Hasteyi sitesinin baş editörü Hasan Muhammedi, İran’ın tüm eylemlerinin nükleer anlaşmayı korumaya yönelik olduğunu belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

“Nükleer anlaşmayı imzalayan diğer taraflar hiçbir zaman taahhütlerini yerine getirmedi ve elbette İran tamamen buna uygun olarak tepki veriyor. İran’ın bu tepkisinin sadece nükleer anlaşmayı korumaya yönelik olduğunu düşünüyorum. Eğer taraflardan biri anlaşmanın koşullarını ihlal ediyorsa bunun bedelini ödemeli ve anlaşmanın yürürlüğünü normalleştirme amacıyla ilk taahhütlerini yerine getirmeli”.

Tahran Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Anabilim Dalı Dekanı Dr. Muhammed Marandi, nükleer anlaşmanın etkinliğinin şimdi Batı ülkelere bağlı olduğunu belirterek şu yorumda bulundu:

“Nükleer anlaşmanın korunması uğruna çaba gösteren sadece Rusya ve Çin oldu. Diğer ülkeler anlaşmayı bozma politikasını seçti. Nükleer anlaşmayı korumayı ve güçlendirmeyi isteselerdi koşullarını yerine getirmeleri gerekirdi. Aksi takdirde anlaşmanın giderek zayıflayıp eninde sonunda bozulacağı açık. Buna rağmen Batı ülkeleri İran hükümetine, anlaşmanın halen yürürlükte olmasından dolayı minnettar olmalı. İran sadece kendi zenginleştirilmiş uranyumu kullanıyor. İran topraklarındaki tüm uranyum kaynakları ülke içinde üretildi. Ama bundan böyle Batı ülkeleri, özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri, taahhütlerine geri dönmeli. Yani anlaşmanın etkinliği tamamen onlara bağlı”.

Yorum yaz