TÜRKİYE

'Türkiye, ABD’nin S-400’lerle ilgili şantajlarına boyun eğme niyetinde değil'

Trump yönetiminin Türkiye’yi Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri alımı konusunda cezalandırmak için 3 yaptırım paketi üzerinde düşündüğü yönündeki haberi değerlendiren Rus askeri uzman Yuriy Kotenok, Türkiye’nin Washington’un S-400’lerle ilgili şantajlarına boyun eğme niyetinde olmadığını vurguladı.
Sitede oku

Bloomberg: Trump yönetimi Türkiye'ye S-400 konusunda yaptırımları değerlendiriyor
Bloomberg haber ajansı, konuya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin Türkiye’yi Rusya’dan S-400 füze savunma sistemleri alımı konusunda cezalandırmak için 3 yaptırım paketi üzerinde düşündüğünü yazdı.

Segodnya.ru haber sitesi Genel Yayın Yönetmeni, askeri analist Yuriy Kotenok, Sputnik’e demecinde Washington’un Türkiye’ye yönelik yaptırım tehditlerini ve Türk-Amerikan ilişkilerinde ileride olabilecek gelişmeleri değerlendirdi.

“Bence gelişmeler, Türklerin tehditler karşısında boyun eğme niyetinde olmadıklarını gösteriyor, ki bunu Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan da, Türkiye’nin askeri ve siyasi yönetiminin diğer temsilcileri de defalarca açıkladı” diyen Kotenok, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’ye yönelik Amerikan yaptırımlarına gelince, aslında yaptırımlar zaten başlamış durumda. Türk pilotların F-35 uçakları ile ilgilialdıkları eğitim durduruldu. Bu bağlamda genel olarak Amerikan silahlarının ve askeri teçhizatlarının teslimatı da sorgulanmaya başlandı. Amerikalılar, silah pazarında birilerinin kendilerini sıkıştırması konusunda çok hassas davranıyor, özellikle de Rusya gibi ebedi ve direkt bir rakip söz konusuysa. Bu nedenle ABD’nin bu konuda verdiği tepki bekleniyordu”.

Washington’un bu etapta büyük bir olasılıkla ‘Türkiye’ye yönelik yaptırımları abartmayacağını’, çünkü Türkiye ile, özellikle de NATO çerçevesinde normal ilişkileri olması gerektiğini söyleyen Kotenok, şöyle devam etti:

“Boğazların uluslararası statüsüne ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne rağmen Ankara’nın bu bölgelerdeki deniz taşımacılığını etkileme olanağına sahip olduğu da unutulmamalı. Ayrıca Türkiye’nin birkaç yıl sonra İstanbul Boğazı’na paralel ‘Kanal İstanbul’ gibi küresel stratejik projesini de hayata geçirmesi gerektiği de dikkate alınmalı. Bunlar, Türkiye’nin uluslararası arenadaki konumu ile ilgili ek bir gerekçe oluşturacak”.

Yorum yaz