Gündem Dışı’na katılan, Malta Turizm Ofisi Türkiye Temsilcisi Murat Özbilgi, “Seyahatten beklentiler değişmeye başlıyor. Bundan yıllar önce, deniz-güneş, ören yeri turizmi vardı. Artık daha fazla deneyim turizmi önem kazandı. Gittiğiniz yerin geçmişini, oradaki yerel kültürü daha fazla anladığınız bir gezme anlayışı hakim oldu günümüzde. Biz de Malta ile Türkiye arasındaki tarihsel bağları bir ziyaret nedeni olarak görüyoruz” diye konuştu.
‘OSMANLI’YA DİRENEBİLMİŞ OLMAK MALTA TARİHİNİN ÖNEMLİ BİR PARÇASI’
Özbilgi, “Osmanlı’nın Malta’ya büyük kuşatmaları var. O dönem Osmanlı’ya direnebilmiş olmak Malta tarihinin önemli bir parçası. Malta’yla olan bağlar, Malta Turizm Bakanlığı’nın ‘Taste History (Tarihin Tadına Bak)’ adlı turistik ürününe de yansıyor” dedi.
‘TARİHİN TADINA BAK’TA AYNI MALZEMELER, AYNI PİŞİRME ŞEKLİ’
Özbilgi, şöyle devam etti: “1760 yılında Osmanlı’nın en büyük gemisi, güvertesinde esir olan tayfalardan isyan sonucunda kaçırılmış ve gemi, Malta’ya sığınmış. Fransa, iki ülke arasında sorun çıkmasını istemediği için gemiyi Malta’dan satın almış ve Osmanlı donanmasına iade etmiş. Bu sayede, bu gemide tutulmuş günlüklerden, kayıtlardan ve resimlerden o dönem, gemide neler yendiği ile ilgili kayıtlara ulaşmışlar. Tarihin Tadına Bak etkinliğinde yediğimiz yemekler, o geminin yolculuğunda hem Osmanlıların hem Maltalıların yediği yemeklerin aynısıydı. Aynı malzemeler, aynı pişirme şekli.”