Kayısıda 'Malatya isyanı' - 28.05.2019, Sputnik Türkiye

Kayısı Araştırma ve Proje Geliştirme Derneği Başkanı Erhan Soğukpınar, Malatya kayısısının sadece Türkiye değil, dünyanın hemen her yerinde tadı, aroması ve birçok özelliği ile bilindiğini kaydetti.

460 ton limon, 30 ton kayısı, 17 ton çilek ihtilaf ve karantinaya takıldı

4 Aralık 2018, 12:21

Kayasının bu ünü nedeniyle bir çok şehirde tüketicinin kandırıldığını da belirten Soğukpınar, “Malatya Kayısısı, Coğrafi İşaret Tescil Belgesi’ne 2001 yılında sahip olmuştur. Fakat görüyoruz ve duyuyoruz ki, Malatya’da yetişen kayısılar henüz üreticisi tarafından hasat edilmemiş, dalından koparılmamış olduğu halde, ülkemizin bir çok şehrinde, manav tezgahların da, market reyonlarında, ‘Malatya Kayısısı’ etiketiyle ürünler tüketiciye sunulmaktadır” ifadelerine yer verdi.

‘HAZİRANIN İKİNCİ HAFTASINDAN ÖNCE YEMEK MÜMKÜN DEĞİL’

Fıstıklı baklavaya alternatif: Kayısı ve kayısı çekirdeği kullanıyorlar

21 Mayıs 2018, 06:33

Türkiye’de ve dünyada coğrafi tescile sahip ve marka değeri olan kayısının ticari kaygılarla, etiket oyunları ile tezgahlarda değerinin düşürülmesinin kendilerini derinden üzdüğünü söyleyen Soğukpınar, “Çünkü Malatya kayısısı, ancak Haziran ayının ikinci haftasından sonra dalından koparılıyor ve taze olarak yenir, olgunluğa ve tada erişir. Bu tarihten evvel, Malatya kayısısı yemek mümkün değildir. Bu tarihten evvel tezgahlarda Malatya kayısısı olarak tüketicimize sunulan kayısılar Malatya ürünü değildir” dedi.

“Tadı ve aromasındaki özelliklerin menşei belli olmayan bir takım kayısılarla, tüketiciye sunulması, Malatya kayısı üreticilerini üzdüğü kadar, milli ürünümüze de yapılan büyük bir haksızlık olarak düşünüyoruz” diyen Soğukpınar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu konuda, öncelikle illerimizin belediyeleri, toptancı halleri, tüketici dernekleri ve duyarlı olan Malatyalı hemşehrilerimize büyük görevler düşmektedir. Kayısı Araştırma ve Proje Geliştirme Derneği olarak, Malatya kayısısının marka değerini düşüren, tüketiciyi yanlış bilgilendiren bir takım tüccarlar konusunda, Tarım Bakanlığı’mızın, ilgili belediyelerimizin, sivil toplum kuruluşlarının ve hemşehrilerimizin daha duyarlı olmaya davet ediyoruz."