DÜNYA

Akkuyu Nükleer A.Ş Genel Müdürü'nden Avrupa'ya yanıt: İt ürür, kervan yürür

Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürü Anastasiya Zoteeva, Rusya tarafından inşa edilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) projesinin başarılı şekilde ilerlediğini, üçüncü tarafların söylemlerinin projeyi etkilemediğini söyledi. Zoteeva, "İt ürür, kervan yürür" dedi.
Sitede oku

Rosatom: Akkuyu’nun turistler tarafından ilgi görmesini bekliyoruz
Rusya'nın Karadeniz şehri Soçi'de düzenlenen küresel nükleer enerji sektörünün en büyük sergi ve iş platformu olan 11. Atomexpo Uluslararası Forumu'nun ikinci gününde, nükleer endüstrisinin mevcut durumunu ve gelişim trendleri değerlendirildi. Forumun iş programına, dünya nükleer sektörünün anahtar öneme sahip firmaların yöneticileri ile devlet kurumları, uluslararası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, nükleer enerji alanının önde gelen uzmanları katıldı.

Atomexpo-2019 Forumu'na katılan Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Anastasiya Zoteeva, Sputnik'e açıklamasında, bazı Avrupa Parlamentosu temsilcilerinin, projenin sismik güvenlik gerekliliklerine uygun olmaması iddiasıyla Akkuyu NGS inşaatının durdurulması yönündeki çağrılarıyla ilgili yorum yaptı.

'PARLAMENTERLERİN GÖREVİ TOPLANIP BİR ŞEYLERİ TARTIŞMAK'

Parlamenterlerin görevinin, toplanıp bir şeyleri tartışmak olduğunu söyleyen Zoteeva, "Türkiye'yle ortak projemize hiçbir ilgisi olmayan ülkelerin parlamenterlerinin ve bazı Avrupa Parlamentosu temsilcilerinin söylemleri, her bir tarafın kendisini bağlar. Rus ve Türk tarafları olarak, santralin kesinlikle gerekli olduğunu ve tüm modern güvenlik gerekliliklerine uyduğunu düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

'Akkuyu NGS'yi 2023’e kadar yetiştirmek için Rusya ve Türkiye bütün gayretiyle çalışıyor'
Akkuyu'daki tüm koşulların, tüm yeni güvenlik gereksinimlerini karşıladığını ve içinde pasif ve aktif koruma unsurlarını birleştirdiğini kaydeden Genel Müdür, karot tutucu adlı cihaza işaret ederek şunu dedi: "Nükleer mühendislerimizin icadı olan karot tutucu, nadir toprak metallerinden yapılıyor. Reaktördeki bileşimin dışarıya taşması durumunda onu içine emip anında önlüyor ve radyoaktif salınımın meydana gelmesine izin vermiyor".

'İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR'

Akkuyu'nun, ülkenin diğer bölgelere göre çok daha az sismik bir yer olduğuna dikkat çeken Zoteeva, buna rağmen santralin 9 şiddetindeki depreme dayanıklı olacağını vurgulayarak, "Santralimizin istikrarlı bir şekilde faaliyet göstermesini, dayanıklılığını ve güvenliğini sağlamak amacıyla halihazırda çok korumacı senaryolar üzerinde çalışıyoruz. Geriye kalan her şey, Rus atasözünde olduğu gibi, it ürür kervan yürür. Kimseler kervanımızı durduramaz, kervanımız ilerliyor ve bunu başarılı bir şekilde yapmaya devam edecek" dedi.

Türkiye'nin dahil olduğu Nükleer Kulüp'ün genişlemeye devam edeceğini söyleyen Akkuyu Genel Müdürü, nükleer enerjinin temiz, fiyatı öngörülür, yakıt bileşeninde anlaşılır, atmosfere zararlı salınımları azaltan, güneş enerjisinde olduğu gibi büyük toprak alanlarına ihtiyaç duymayan bir enerji türü olduğunu kaydetti.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Sürdürülebilir Kalkınma ve Hissedarlarla İlişkiler Direktörü Anton Dedusenko da Sputnik'e açıklamasında, şirketinin Türkiye Cumhuriyeti devlet kurumlarıyla işbirliğinden bahsetti.

'SANTRAL YAPIMI İKİ ÜLKE ARASINDAKİ ANLAŞMA GEREĞİ'

Rosatom: Akkuyu’dan hisse satışı konusunda Türkiye’deki özel ve devlet şirketleriyle görüşüyoruz
Santral yapımının, Türkiye ve Rusya hükümetleri arasında imzalanan anlaşma temelinde hayata geçirildiğini hatırlatan Dedusenko, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

"Rusya hükümetini temsil eden yetkili kurum Rosatom devlet şirketidir, Türkiye'yi ise Enerji Bakanlığı temsil ediyor. Projeyi denetleyen bakanlık ve genel müdürlükle çok iyi ilişkilere sahibiz. Çevreye etkisiyle ilgili raporumuzu birkaç bakanlığa onaylatmak için oldukça büyük zaman harcadık. Bu süreçte çok sayıda örgüt ve yapı yer aldı. Tüm ekonomik, teknik ve hukuki meseleler, bu ikili işbirliği kapsamında hallediliyor ve proje, öncelikle Türkiye Cumhuriyeti mevzuatı esas alınarak yürütülmektedir. Nükleer enerji konusunda mevzuat gelişiyor, Türkiye nükleer kulüp üyesi olarak gelişiyor ve bu normal, biz de bu tür değişikliklere ayak uyduruyoruz. Bu sebeple Avrupa Parlamentosu veya Türkiye dışında başka bir yerde yapılan açıklamalar projeyi etkileyemez".

Yorum yaz