Sputnik’e konuşan Dere, nükleer enerji sayesinde doğalgaz sıkıntısını azaltmaya çalıştıklarını, Akkuyu nükleer güç santrali sayesinde de Mersin ve genel olarak tüm ülkede ilgili altyapının gelişmeye başladığını söyledi.
Rusya ve Türkiye arasında 2010’da imzalanan Akkuyu anlaşmasının, VVER-1200 reaktörüyle çalışacak 4 enerji ünitesinin yapımını öngördüğünü hatırlatan Dere, yapımın Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümüne kadar tamamlanacağını söyledi.
Akkuyu Nükleer A.Ş. yapısında yer alan Rus enerji şirketi Rosatom ve diğer şirketlerle ortaklaşa bir düzenleyici kurumun kurulduğunu ve bu kurumun Çevre Bakanlığı ve bazı sivil toplum örgütleri ile birlikte nükleer santralin çevreye etkisini incelediğini anlatan Dere, ayrıca Türkiye’de faaliyet gösteren birçok elektrik şirketiyle anahtar performans göstergesi sözleşmelerinin imzalandığını aktardı.
Akkuyu nükleer santral yapımının gidişatı ve Rusya ile Türkiye’nin bu proje üzerindeki ortak çalışması hakkında da bilgi veren Dere, şöyle konuştu:
“Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun kurucu üyelerinden biri olarak Türkiye inşaat süreçlerini son derece dikkatli bir şekilde yürütmeye çalışıyor. Akkuyu NGS'yi 2023’e kadar yetiştirmek için Rusya ve Türkiye tabii ki bütün gayretiyle beraber çalışıyor diyebiliriz. Çünkü hedefimize ulaşmanın yolu Rus ve Türk tarafı arasında iyi koordine edilmiş ve güven temelli iş birliğidir. Hem de Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu nükleer güç santrali, artık Türk sanayine yeni fırsatlar getirdi ve sonra Akkuyu NGS inşaat sürecinde Türk sanayisi daha da fazla yer alacak.”