DÜNYA

Rus vekil: Ankara ABD’ye karşılık olarak Moskova ile ortaklığı seçiyor

Rusya-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Dmitriy Savelyev, bu yıl üçüncü kez görüşen Rus lider Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşmasının Rusya ve Türkiye arasındaki pozitif ilişkilerin gelişmesi ve ortak pozisyonların pekişmesi için teşvik olacağını belirtti.
Sitede oku

Erdoğan: Türkiye'de yatırım yapmak isteyen Rus firmalarına her türlü kolaylığı sağlayacağız
Sputnik'e konuşan Savelyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu yıl üçüncü kez bir araya gelmesinin iki ülke arasındaki pozitif ilişkilerin gelişmesi ve ortak pozisyonların pekişmesi için teşvik niteliği taşıyacağını kaydetti.

Savelyev, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Moskova ziyareti, Rusya-Türkiye Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) sekizinci toplantısı çerçevesinde gerçekleşti. İki ülkenin başkanlarının arasındaki uyumlu ve etkili diyalog, ilkesel farklılıkların olmamasından ve Rusya-Türkiye işbirliğinin gelişmekte olduğu, siyasi birlikten kültür alanındaki ortak etkinliklere, çok çeşitli stratejik yönlerden kaynaklanıyor" diye konuştu.

Rus-Türk işbirliğinin iki komşu ülkenin birbirilerinin ulusal çıkarlarına karşılıklı saygıya dayandığını vurgulayan Savelyev, bu durumun ABD'nin açıkça sinirlenmesine neden olduğuna dikkat çekti:

"Amerikalı politikacılar, Türk Akımı projesini ‘Moskova'nın zararlı etkisinin bir aracı' olarak adlandırıyor, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemlerinin satın alınması durumundaysa Ankara'yı yaptırımlarla tehdit ediyor. Her şeye rağmen yıl sonuna kadar Rus gazının ilk metreküpleri Karadeniz'in dibinden akmaya başlayacak, S-400'lerin Türkiye'de konuşlandırılmasının ise ekim ayında yapılması planlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi daha fazla jeopolitik bağımsızlık kazanacak şekilde yönlendiriyor. Türkiye'yi kendi maşası olarak gören ABD'ye karşılık olarak Ankara, Moskova ile ortaklığı seçiyor. Karşılıklı çıkarlara ve ülkelerden her birinin ulusal çıkarlarının gözetilmesine dayalı bu birlik, ülkelerin egemenliğini ve dünya arenasındaki siyasi ağırlıklarını sınırlamıyor, aksine güçlendiriyor."

Yorum yaz