Savelyev, "Türkiye Cumhurbaşkanı'nın Moskova ziyareti, Rusya-Türkiye Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin (ÜDİK) sekizinci toplantısı çerçevesinde gerçekleşti. İki ülkenin başkanlarının arasındaki uyumlu ve etkili diyalog, ilkesel farklılıkların olmamasından ve Rusya-Türkiye işbirliğinin gelişmekte olduğu, siyasi birlikten kültür alanındaki ortak etkinliklere, çok çeşitli stratejik yönlerden kaynaklanıyor" diye konuştu.
Rus-Türk işbirliğinin iki komşu ülkenin birbirilerinin ulusal çıkarlarına karşılıklı saygıya dayandığını vurgulayan Savelyev, bu durumun ABD'nin açıkça sinirlenmesine neden olduğuna dikkat çekti:
"Amerikalı politikacılar, Türk Akımı projesini ‘Moskova'nın zararlı etkisinin bir aracı' olarak adlandırıyor, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemlerinin satın alınması durumundaysa Ankara'yı yaptırımlarla tehdit ediyor. Her şeye rağmen yıl sonuna kadar Rus gazının ilk metreküpleri Karadeniz'in dibinden akmaya başlayacak, S-400'lerin Türkiye'de konuşlandırılmasının ise ekim ayında yapılması planlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi daha fazla jeopolitik bağımsızlık kazanacak şekilde yönlendiriyor. Türkiye'yi kendi maşası olarak gören ABD'ye karşılık olarak Ankara, Moskova ile ortaklığı seçiyor. Karşılıklı çıkarlara ve ülkelerden her birinin ulusal çıkarlarının gözetilmesine dayalı bu birlik, ülkelerin egemenliğini ve dünya arenasındaki siyasi ağırlıklarını sınırlamıyor, aksine güçlendiriyor."